İnsanlar da dahil olmak üzere, çoğu türde ebeveynsel bakımı babalardan çok anneler yapmaktadır. Bunun sebebinin açıklanabilmesi için üç tane hipotez öne sürülmüştür:
1. BABALIK KUŞKUSU HİPOTEZİ
Anne olan hayvanlar %100 kendi genetik katkısı yavrusuna geçti ğinden emindirler. Emin olmaları önemlidir çünkü bu güven ebeveynlik için gereklidir. Bir dişi hamile kaldığı zaman ya da doğum yaptığında genlerinin %50’sini yavrusuna aktardığından şüphesi yoktur. Fakat erkekler hiçbir zaman bu düzeyde emin olamamaktadırlar. “Babalık kuşkusu” terimi ile anlatılmak istenen, erkekler açısından bakıldığında her zaman için başka bir erkeğin kendi dişisini dölleme olasılığının olmasıdır.
Babalık kuşkusu, insanlar, tüm primatlar, kısaca tüm memelileri içeren içsel yolla (cinsel ilişkiyle) döllenen türlerde en güçlü düzeydedir. Çünkü içsel yolla döllenen dişiler söz konusu olduğunda, erkek dişisini döllemek için geldiği zaman, dişi belki de çoktan başka bir erkek tarafından döllenmiş olabilir. Belki de gizli bir şekilde belli bir erkekle bir ilişkisinin olduğu aynı dönem içerisinde başka bir erkekle birlikte oluyor olabilir. Babalık kuşkusundaki problem, erkeğin cinsel kıskançlığını da içeren birçok soruna sebep olmasıdır. Burada önemli bir nokta da, erkeğin başka bir erkeğin döllediği yavruya kaynak aktarımı yapması sonucu ödediği bedel karşısında acı çekme ihtimalidir. Karşılaşabileceği bir bedel, başkasının döllediği yavruya kaynak aktarımı yaparak, kendi özçocuğunun kaynağını heba edebilecektir. Babalık kuşkusunun varlığı söz konusu olduğu sürece de annelerin daha fazla ebeveynsel yatırım yapmaları kaçınılmaz olmaktadır (Buss,1999).
2. TERK EDİLEBİLİRLİK HİPOTEZİ
Eğer ebeveynsel bakım yavruya yarar sağlıyorsa, ebeveynlerden biri yavruyu terk ettiği zaman tüm bakımı üstlenmek diğer ebeveyne kalmaktadır. Geriye kalan ebeveyn, yavruya yatırım yaparak bu durumu yararlı bir şekilde sonuçlandırabilir ya da o da yavruyu terk etme yolunu seçebilir. Eğer yavru ebeveynsel bakımdan yarar sağlıyorsa, seçilim geriye kalan ebeveynden yana olacaktır. Kısacası, ebeveynlerden biri yavruyu terk ettiği zaman, bakımına ilişkin her şeyi de beraberinde götürmektedir ve bu bir anlamda yavruyu ölmesi için bırakmak anlamına gelmektedir (Alcock, 1993).
Terk edilebilirlik hipotezine göre, içsel yolla döllenen dişiler ağır bir ebeveynsel bakım sağlama ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Çünkü erkek özgürdür ve spermlerini bıraktıktan sonra istediği gibi gidebilir. Dişiler ise ebeveynsel bakımı üstlenip üstlenmemek gibi zor bir seçimle baş başa kalırlar.
3. EŞLEŞME FIRSATI KAYBI HİPOTEZİ
Hem dişiler hem erkekler eşleşmede fırsat kayıpları yaşayabilmektedir. Bir anne hamileliği sırasında veya bebeğini emzirirken ya da bir baba düşmanlarına karşı hayatta kalmaya çalışırken, olası diğer eşleşme şanslarını tehlikeye atmaktadırlar. Eşleşme fırsatı kaybı erkeklerde kadınlardan daha fazla olmaktadır. Çünkü erkeklerin üreme başarıları döllenme sağlayabileceği kadın sayısıyla orantılıdır. Örneğin, insanlarda erkeklerin çeşitli kadınlarla eşleşerek çocuk sahibi olma olasılığını arttırmaları mümkün iken, kadınlarda bu sayı çok daha sınırlı kalmaktadır. Ebeveynsel bakımın eşleşme fırsatı kaybı böylelikle erkeklerde kadınlara oranla daha fazla olduğu için, kadınların sağladığı ebeveynsel bakım daha fazla olmaktadır (Buss,1999).
Özet olarak: Babalık kuşkusu hipotezi, erkek ebeveynin çocuğun kendisinden olduğuna %100 emin olamayacağı aksine kadın ebeveynin çocuğun kendisinden olduğuna emin olduğu için daha fazla baktığını savunur. Terk edilebilirlik hipotezi, erkek ebeveynin özgür olduğunu ancak kadın ebeveynin ağır bakım yüküyle karşı karşıya kaldığını belirtir. Eşleşme fırsatı kaybı hipotezi, erkeğin ilişki yaşadığı kadın sayısı kadar çocuk sahibi olabilme ihtimali varken, kadının çocuk sayısı ihtimali daha azdır. Bu nedenle bakım yükü daha fazla olabilmektedir.
_______________________
Kaynaklar ve İleri Okuma:
- Sevgi Kocaman Arslan, Sonia Amado, Ege Üniversitesi, 2008, Yeni doğanı babaya benzetme eğiliminin evrimsel psikoloji açısından değerlendirilmesi
- Buss, D. M. (1999). Evolutionary Psychology: The New Science of The Mind. A Viacom Company, USA.
- Allott, R. (1999). Evolution and Culture: The Missing Link. The Darwinian Heritage and Sociobiology, 5 (67-81).
- Bressan, P. (2002). Why Babies Look Like Their Daddies: Paernity Uncertaintly and The Evolution of Self-deception in Evaluating Family Resemblance. Acta Ethol, 4(113-118).
Gönderinin Yazarı

Psikiyatri hemşireliği alanında uzman hemşiredir.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu ve insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com