Okullarda saldırganlık araştırılmaya başlandığından bu yana ilginç sonuçlarla karşılaşılıyor. Çocuklara “Zorbalık ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” diye sorulduğunda yanlış davranış olduğunu dile getiriyorlar ancak veriler %30’unun zamanında zorbalık hedefi olduğunu gösteriyor. Yalnızca çocukların %15’inin zorbalık olaylarını durdurmak için araya girdiği gözlemleniyor. Bu insana şu soruyu sordurtuyor “Neden bazı çocuklar müdahale ederken bazısı sessiz kalır?”
Bu soruda belki çekingenlik belki korku ve belki de zorbalık vardır. Duygusunu düşüncesini net ifade edemeyen yetişkinler gibi çocuklarda dış dünyayı olmak istediği gibi anlatıyordur.
Zorbalık ile ilk çalışmayı Olweus 1993’te şu sözlerle başlattı.
Bir ya da daha fazla öğrenciye kasıtlı biçimde zarar verme ve rahatsız etme durumu olarak dile getirdi.
Espelage, Holt ve Henkel (2003)‘de ortaokul çocuklarının akran gruplarını belirlediler. Bir yıl boyunca gözlemlediler. Zorbalığa maruz kalan üyelerin zamanla kendi zorbalık davranışlarını geliştirdiklerini gördüler.
Gini (2007)’de çocukların kendi grup arkadaşları dışındaki grup ve çocuklara daha fazla zorbalık yaptıklarını ortaya koymuştur. Aynı zamanda zorbalık olayındaki gururun o gruba aidiyet hissi ile doğru orantılı olduğunu saptamışlar.
MEB tarafından 2008 yılında yapılan bir araştırma verisine göre şiddet olaylarının:
- %52,2 sözel
- %21,9 fiziksel
- %23,7 duygusal olduğu saptanmış.
Son yıllarda zorbalık, kurban ve zorba kelimelerini sıkça duyuyoruz ve bunun en çok görüldüğü yerlerden birisi de okul. Örneğin kendini bir gruba ait hissetmek isteyen çocuk kendini arkadaş ortamına sokmak için zorba gibi görünebilir ve kabul gördükten sonra bu davranışı devam ettirebilir.
Ailelerin ve öğretmenlerin özellikle daha da ilgisini ve dikkatini çekmesi gereken bir konu.
Bu zorbalık durumu her iki çocuk için de duygusal, psikolojik ve fiziksel sorunları ortaya çıkartan durumlardır. Aynı zamanda yapılan her davranışın söylenen her sözün çocuk için bir anahtar niteliğinde olduğu da bir gerçektir. Zorbalığa maruz kalan çocuklarda çaresizlik, bir işe yaramama, korku duyguları ağır basmaktadır. Zorba olan çocukta yetersizlik, değersizlik hissetme ve güce muhtaç olduklarını düşünme gibi duygular ağır basmaktadır. Bu duygular çocuklarda silinemez etkiler bırakabilir. Bu yüzden çocuk ne kadar sağlıklı aşamalardan geçerse o kadar sağlıklı bir birey olabilir.
Peki zorba kimdir?
Gücünü karşısındaki çocuğu incitmek, yaralamak veya korkutmak için kullanan kişidir. Kısacası zorlayıcı davranışlarda bulunan kişidir.
Zorbalık nasıl sınıflandırılır?
- Vurmak, tekme atmak
- Dövmek ya da teşebbüste bulunmak
- Dalga geçmek
- Kötü kelimelerle seslenip isim takmak
- Zarar vermek
gibi.
Zorbanın spesifik özellikleri nelerdir ?
Çalışmalar incelendiğinde şu özelliklerle karşılaşılmıştır;
- Yenilgiyi kabul edememe
- Tekrarlanan davranış biçimleri
- Bireysel ya da grupça zarar verme eğilimi
- Empati yoksunluğu
Kurbanın spesifik özellikleri nelerdir ?
-
- Güvensiz ve boğun eğici
- İçine kapanık
- Genellikle aşırı koruyucu ebe
İleriki yaşlarda zorba
Kendine ve çevresindeki insanlara zarar verme eğilimi oldukça yüksektir.
İleriki yaşlarda kurban
Kendilerini güvende hissetmeyebilirler.
Okulda zorbalık durumunda üç pencereden bakılabilir:
- Zorba
- Kurban
- Seyirci
Öne geçilmeyen her olay, veli – öğretmen kaygısını arttırır.
Önleme mekanizmaları:
- Zorbalığın ne olduğunu ve etkilerini öğretmek
- Önleme ve takip kuralları koymak
- Olumlu davranışlatrı görünür kılmak
- Sadece notlarla değil davranışlarla ilgilenmek
Amerikalı psikolog Erikson “ kimlik bunalımı” kavramını kullanan ilk kişidir. Kişilik ve karakter mekanizmalarını yaşlara bölen ve her yaşta hangi duygunun ağır bastığını açıklar.Erikson’a göre psikososyal gelişim aşamaları şu şekilde:
- Bebeklik dönemi (0-1) Temel güvene karşı güvensizlik
- Okul öncesi dönemi (1-3) Özerkliğe karşı utanç
- Okul öncesi dönemi (3-6) Girişimciliğe karşı suçluluk
- Okul öncesi dönemi (6-12) Çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu
- Ergenlik (12-20) Kimlik kazanımına karşı rol karmaşası
- Genç yetişkinlik(20-30) Yakınlığa karşı yalıtılmışlık
- Yetişkinlik (30-65) Üretime karşı durgunluk
- Yaşlılık(65+) Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk
Konumuza katkı sağlayacak aşamalardan biri 6 – 12 yaş aralığı olan çalışkanlık ve aşağılık duygusu hissedilen aşamadır.
Bu yaş grubundaki çocuk başarılı olmak ister. Yeterli olmaya isteklidir. Kendisi ile ilgili yeterlilik duyguları gelişebilir. Bu noktada başarılı olduğunu dile getiren ebeveyn veya öğretmen çok önemlidir. Başarısı desteklenmeyen diğer çocuklarla kıyaslanan çocuklar yetersizlik hissine kapılabilir.Kendilerini beceriksiz, değersiz ve aptal biri olarak görebilir.
Tüm bu olumsuz duygular çocukta şiddeti veya zorbalığı doğurabilir.
Bir diğer öenmli aşama olan ergenliktirtir.
Ergen, girmek istediği grup olsun, kendisini görmek istediği statü olsun istekleri yönünde davranır. Kendini bir gruba ait hissetmek ister. Bu yüzden kaba davranmak, güç gösterisi yapmak ve hatta güç kullanmaktan çekinmeyebilir.
Psikeart Dergisi”nden alıntılanmış bir örnek bir olaydan bahsedelim:
15 yaşındaydı danışanım. Kirli sakallı olarak görüşmelere gelirdi. Günlük yaşamda yaptığı tek etkinliği vücut geliştirmeydi ve spor salonuna düzenli giderdi. Gelecek planlamalarında spor salonu hocası olmak vardı. Bedeni üzerinden kendini ifade etme ve niceliksel başarı dışındaki her eylemi değersiz/yetersiz görme ergenlik döneminde sık gözleniyor olsa da danışanda temel sorunsallardan biriydi. Ergen danışanımın kendilik algısı ve yetersizlik hissini, bu durumla başa çıkma yolları ve seanslarda kendi ifadesiyle dile getirişi Sezen Aksu şiirinin sözlerini hatırlatıyordu sanki. İlk görüşmede başvuru nedeni olarak “ sinirlenip kendimi kaybediyorum. Biraz sadistlik var. Deşmek istiyorum insanları, özellikle beni rahatsız edenleri. Geçen yıl okuldan bir çocuğu çok dövmüştüm. Şimdi olsa yine yaparım. Bana baskı yapacaktı diye mecbur dövdüm… Pişmanlık oluyor sonra…” diye belirtmişti. İlerleyen görüşmelerde benzer konular benzer cümlelerle dile geliyordu.
“.. Çok sinirleniyorum bu aralar. Başarısız olduğumu düşünüyorum bazı şeylerde. Oyunlarda ve derslerde, çoğu şeylerde arkadaşlarım daha üstün. Aynı hatayı birden fazla yapınca kendime çok kızıyorum. Anlık hatalar ama yine kendime konduramıyorum…”
“…Çok hoşuma giden tek anım var, önceki yıla ait. Saçma olacak ama bir çocuğu dövmüştüm. Zafer almak hoşuma gitmişti. Çok dövmüştüm. Herkesin ortasında…”
“İcraat önemli benim için. Öfkei zamanda mahvoluyorum,başaramazsam duvara bile vuruyorum. Okuldaki arkadaşlar malum küçük beyinli oldukları için … Savunma amaçlı saldırganlık gösteriyorum onlara…Yoksa onlar ezecek beni…”
“Her şeyde yetersizim. Hayatım boyunca tek iyi olduğum şey spordur. Orada en iyi olmazsam köprüden atarım kendimi..”
Zorba çocuk ve ailesi
Genellikle çocuk yetiştirme de tutarsız davranışlar sergileyen, ceza yaptırımları şiddete çevrilen ve çocuklarını ihmal eden ebeveynler oldukları görülmektedir.
Benlik saygısı ve gelişimi
Benlik saygısı, çocuk yetiştirirken ve çocuk gelişiminde önemli rol oynar. Bu kavram kişiyi diğer bireylerden ayıran duygu, tutum ve davranışların tümü olarak tanımlanabilir. Kurban veya mağdur dediğimiz kişi de bu oldukça azdır. Geliştirilmesi ve ortaya çıkartılması gerekir. Rosenberg’e göre benlik saygısı bireyin kendisine karşı olumlu ve olumsuz tutum içinde olmasıdır. Buna örnek olarak zorbanın kendini yetersiz görmesi de olumsuz tutumlara gösterilebilir.
Yapılan araştırmalara göre kişinin kendini algılama düzeyinin yüksek olmasının, kendine olan saygısının yüksek olmasının zorbalık davranışın ortaya çıkmasını engellediği görülmektedir.
KAYNAKÇA
- file:///C:/Users/DEMET/Downloads/Supervised_Master_Theses_001.pdf
- https://www.tedankara.k12.tr/index.php/pdr-den-bakis/item/96-zorbalik
- http://www.libidodergisi.com/tas-sopa-kemik-kirma-sosyal-psikoloji-ve-okul-saldirganligi/
- http://www.libidodergisi.com/kotu-gun-dostlari-sosyal-psikoloji-ve-okulda-saldirganlik/
- http://www.porta.com.tr/okulda-zorbalik-etkileri-nedenleri-mudahale-yontemleri/
- http://www.ozguroner.dr.tr/guncel-yazilar/okullarda-sik-yasanan-onemli-bir-sorun-akran-zorbaligi.html