Albert Camus (1913-1960), Fransız bir yazar, filozof ve gazetecidir. 19. yüzyılda Soren Kierkegaard’a dayanan absürdizm felsefesini Sisifos Söyleni kitabında ele alarak, saçma filozofu olmadığını, saçma duygusunun mantıksal temelini anlatmak istediğini belirtmiştir (2). Camus ”varoluşun anlamı nedir?” sorusunu basitçe “yaşam anlamsızdır” şeklinde yanıtlamıştır. Yaşamın anlamının dünyada bulunamayacağını; bunun nedeninin bilincimiz ve dünya arasındaki ayrılıktan kaynaklandığını ifade etmiştir. Bu ayrılık, bireyin isteği ve dünyanın sessizliği içindeki saçma ile doğar (1).
Tarihte bir çok kavramı ifade eden “saçma kelimesi”; anlamdan yoksun, akıl almaz, akla aykırı, uyuşmamak, uyuşmaz, uyumsuz, aykırı düşme gibi anlamları ifade etmektedir. Geniş anlamda felsefi bir terim olarak saçma, “anlamı olmayan her şeydir” (2). Sorgulamanın asıl nedeni; akıl veya duygu olmadan saçma hayatımıza nasıl girdi? (3). “Yabancı” kitabındaki gibi bireyler, yaşamın monotonluğu ile varlıklarını sorgulamaya başlarlar. Bu, saçmanın belirtilerinden biridir. Bilinçlilikle ortaya çıkan saçma duygusunu yine bilinçliliğin artmasıyla güçlenir (2).
Babasının ölümünden sonra mutlu görünen, sıcak yüzünden güneşe ateş eden, suçsuz olup idama giderken mutlu olan bir karakterin dünyaya karşı kayıtsız tavrı bizde, saçma duygusunu uyandırır. Bu duygusunun ortaya çıkışı için bir nedene gerek yoktur. Yaşamın sıradanlığında nerede, ne zaman karşımıza çıkacağını bilemeyiz (4). Öyle ki Camus saçmanın, gerçekliğini yaşadığımız ve her gün yaşamda bu hissin bir takım modellerine ve görünümlerine yöneldiğimiz temel bir duygu olduğuna dikkat çeker. Saçma kendi anlamını, yaşamımızda bulur (5).
Peki Sisifos nedir, kimdir?
Yunan mitolojisine göre Sisifos, Zeus’un, Asopos’un kızı Aigina’yı kaçırmıştır. Buna şaşıran kızın babası Sisifos’a dert yanmıştır. Bu kaçırmadan haberdar olan Sisifos, Korinthos Kalesine su verilmesi koşuluyla Asopos’a bilgi vereceğini söylemiştir. Yani suyu, Tanrıların öfkesinden üstün tutmuştur. Bu suç, Tanrıların affedemeyeceği bir suçtur. Tanrılar, Sisifos’u daimi olarak bir dağın tepesine, bir kayayı yuvarlayarak çıkartmakla cezalandırmışlardır. Ağırlığı nedeniyle sürekli kaya aşağıya yuvarlanacağı için, Sisifos için böylesine anlamsız ve umutsuz çabalamadan daha ağır bir cezanın olamayacağını düşünmüşlerdir. Camus’a göre, Sisifos uyumsuzdur. Tutkuları ve sıkıntısıyla uyumsuzdur. Tanrıları hor görerek, ölüme kin duymuş, yaşam tutkusu, tüm varlığı hiçbir şeyi bitirmemeye yönelttiği anlatılmaz işkenceye mal olmuştur (7).
Hepimiz mutlu olmak isteriz. Bu istek, kendimiz ve çevremizle iletişimdedir. Fakat mutluluk isteği, kendi varlığı yüzünden kesintiye uğrar. Bilinçsizlik, ölüm korkusu gibi durumlarla uğraştığımızda, dünya korkunç görünür. Bu kişisel deneyimler (saçmanın ilk belirtileri), bazen bilincine neredeyse varamadığımız süreçlerindendir . Sabah kalkmak, metroya binmek, işte sekiz saat çalışmak, yemek, metro, sekiz saat iş, uyku rutinini izleriz ve bu aynı rutin haftalarca, aylarca, yıllarca tekrarlanır durur (2).
Gençlik yıllarında tüberküloz hastası olduğu için ölüm düşüncesiyle erken karşılaşan Camus, ölüm düşüncesinin yaşama anlam veren her şeyi anlamsıza dönüştürse de, yaşamı severek, tümüyle kabullenmemiz, yaşamın bir anlamı varmış gibi yaşamamız gerektiğini belirtmiştir. Ölüm düşüncesi, saçma’nın özündeki keder ile birlikte Camus’un yaşama olan inancını artırmıştır (6).
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Emel, K. O. Ç. (2016)Albert Camus’un Saçma Felsefesi: Caligula, Yabancı ve Sisisfos Söyleni, Özet.
- Gül, Eren. (2017). Albert Camus: Yabancı ve Sisifos Söyleni ‘Duygusal Bir Deney Olarak Saçmanın Düşünsel Bir Kavrama Yükselişi’. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(46), 6174.
- Camus, Albert (2016), Sisifos Söyleni, (Çev. T.Yücel) İstanbul: Can Yayınları
- Gündoğan, A. O. (1995). Albert Camus ve Başkaldırma Felsefesi, İstanbul: BireyYayınları
- Sagi, A. (2002). Albert Camus and the Philosophy of the Absurd, EditionsRodop: B.V., Netherlands: Value Inquiry Book Series.
- Braun, L.; Master, B. (2000). Düşüşün Tanıklığı. (Çev.İ.Şener). İstanbul: İzdüşüm Yayınları.
- Erhat, A. (1993). Mitoloji Sözlüğü.İstanbul: Remzi Kitabevi.
Gönderinin Yazarı

Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve pediatri hemşiresiyim. Adli psikiyatri, çocuk ve ergen psikiyatrisi, sosyal psikiyatri, pediatri yakından ilgilendiğim alanlardır. Yaşam yolunda bazen umutlu, bazen umutsuz birisiyim. İçerik Üretim Komisyonunda görev alıyorum.
İletişim için; tubagne12@gmail.com
Sisifos’a verilen cezada kayanın yuvarlanacağını bilse de ileriye doğru taşımasını saçma bulsak da aslında hepimiz hayatımızdaki benzer rutinleri devam ettirerek, farklı bir şey yapmıyoruz.