Zaman zaman insanların sahip olduğu özellikler diğerlerinin ilgi veya referans noktası haline gelmektedir. Bu durum haliyle bir kişinin kendini diğerleriyle karşılaştırmasına yol açmaktadır. Bilişsel bir süreç olarak ortaya çıkan bu karşılaştırmalar temel olarak insanların hem kendini hem de diğerlerini çeşitli açılardan değerlendirmesini içermektedir.
Sosyal dünyanın farklı şekillerde yorumlanmasını içeren sosyal karşılaştırmaların bilimsel olarak ele alınışı Festinger’in (1954) çalışmalarıyla başlamaktadır. Festinger’e (1954) göre insanlar kendilerini diğerleriyle karşılaştırmaya eğilimlidir. Karşılaştırmalardaki en temel güdülerden biri insanların kendi yetenek ve görüşlerini doğrulamaya ve haliyle kendileri hakkında doğru değerlendirmelere sahip olmaya çalışmalarıdır. Keza, Sosyal Karşılaştırma Kuramı’nın ilk varsayımı insanların kendi görüşlerini ve yeteneklerini değerlendirmeye ilişkin bir güdüye sahip olduğudur. Bu varsayımın bileşenleri insanların davranışlar örüntülerini şekillendirmektedir. Örneğin, bir kişinin bir diğerinin yetenekleri veya yapabilecekleri hakkında sahip olduğu yanlış düşünce ve görüşler birçok durumda cezalandırıcı bir etki yaratabilir. Dolayısıyla, belirli standartların veya normların olmadığı bir bağlamda insanlar sosyal karşılaştırmalar yaparak sosyal çevreye ilişkin daha doğru değerlendirmelere ulaşabilmektedir.
Yaşamın akışı içerisinde fark edilsin veya edilmesin sosyal karşılaştırmalar insan yaşamı için merkezi bir konumdadır (Buunk ve Gibbons, 2007). Zira, insanlar kendilerini diğerleriyle sosyo-ekonomik düzey, eğitim, meslek, fiziksel çekicilik, sportif faaliyetler veya statü gibi birçok alanda karşılaştırabilirler. Sosyal hayatın geneline yayılabilen bu kavram aslında insanların kendilerine ilişkin doğru bilgiye erişme girişimlerinin bir yansımasıdır. Suls (2000) yaptığı araştırmada insanların görüşlerini bir diğeriyle karşılaştırırken bunun üç farklı şekilde ortaya çıktığını belirtmektedir. Bunlardan birincisi, insanları tercihleriyle ilgili bir değerlendirmedir ve genel olarak insanlar kendilerine “O şeyi beğenip beğenmediğine” ilişkin soru sorar. Örneğin, “Ben sokağın köşesindeki müstakil evi beğeniyor muyum?” sorusu insanların tercihlerinin ne olduğuna veya neyi sevebileceklerine ilişkin bir sorudur. Haliyle, bu sorunun cevabı aslında kişinin kendisi hakkında bilgi sağlamaktadır. İkinci olarak, insanların inançlarıyla ilgili bi değerlendirmedir. Bu değerlendirme ise insanların belirli durumlar karşısında sahip olduğu inançların doğru olup olmadığını ortaya çıkarmak içindir. Yukarıda verilen örneğin devamı olarak “Ben sokağın köşesindeki müstakil evi beğeniyorum ama bu inancım doğru mu değil mi?” sorusunun yanıtı insanların inançlarına ilişkin çıkarım yapmalarına olanak sağlamaktadır. Son olarak ise insanlar gelecekte tercih edebilecekleri durumlara ilişkin değerlendirmeler yapmaktadır. Bu durum şu andaki değerledirmelere bağlı olarak veya olmayarak değişebilir ancak “İlerleyen zamanlarda ben sokağın köşesindeki müstakil evi beğenecek miyim?” sorusu insanların kendileri hakkında gelecekte ne gibi davranış ve düşünce örüntülerine sahip olabileceğine ilişkin cevaplar vermektedir. Dolayısıyla, insanlar kendileri hakkında nesnel bilgilere sahip olabilmek adına diğer insanları referans noktası kabul etme ve bunun aracılığıyla da doğru bilgiye ulaşmaya eğilim göstermektedir.
Gibbons ve Buunk’a (1999) göre insanlar sadece kendi görüş ve yeteneklerini değerlendirmek adına karşılaştırma yapmamaktadır. Aynı zamanda, hem kendilerini geliştirmek (self-improvement) hem de daha iyi hissetmek (self- enchancement) adına sosyal karşılaştırmalar yapmaktadır. Sosyal karşılaştırmaların farklı güdülerle ortaya çıkması yapılan karşılaştırmaların yönünü ve etkisini de belirlemektedir. Wheeler’e (1966) göre bir kişinin kendini daha iyi bir başkasıyla karşılaştırması yukarıya doğru sosyal karşılaştırma olarak tanımlanmaktadır. Araştırmacılara göre bu tür karşılaştırmalar iki farklı etki ortaya çıkarabilmektedir. Yukarıya doğru sosyal karşılaştırma insanların kendilerini geliştirebilmesi, ilerleyebilmesi, daha iyi performans sergilemesi veya daha başarılı olabilmesi için güdüleyici bir etki yaratabilir (Blanton, Buunk, Gibbons ve Kuyper, 1999). Örneğin, ilgilendiğiniz bir spor alanında sizden daha iyi bir kişiyle kendinizi karşılaştırmanız hedef kişinin performansına ulaşabilmek için sizde itici bir güç oluşturabilir. Ancak, belirtilen bu durum her zaman ortaya çıkmayabilir. Bazı durumlarda yukarıya doğru sosyal karşılaştırma insanların kendileri hakkındaki düşünce ve görüşlerin daha olumsuz olmasına yol açabilmekte, benlik değerini düşürebilmekte, diğerlerinin daha üstün olarak değerlendirilmesine ve dolayısıyla da kişinin kendini yetersiz olarak değerlendirmesine neden olmaktadır (Alicke, LoSchiavo ve Zerbst, 1997; Shepperd ve Taylor, 1999).
İnsanlar kendilerini her zaman daha iyisi ile karşılaştırmaktan ziyade bazen daha kötü olan insanlarla da karşılaştırabilmektedir. Alanyazında bu durum “aşağıya doğru sosyal karşılaştırma” olarak tanımlanmaktadır (Thornton ve Arrowood, 1966). İnsanlar belirli bağlamlarda yukarıya doğru sosyal karşılaştırmalar nedeniyle kendilerini olumsuz olarak değerlendirme konusunda kaçınma eğiliminde bulunabilir. Dolayısıyla, aşağıya doğru sosyal karşılaştırmalar istenebilir bir alternatif haline gelmektedir. Yapılan çalışmalar insanların kendilerini benzer alanda olan ve daha kötü performansa veya şartlara sahip insanlarla karşılaştırmasının psikolojik iyi oluşu olumlu yönde etkilediğini, insanların daha iyi hissetmesine yol açtığını ve kendilerine ilişkin daha olumlu değerlendirmelere ve şemalara sahip olduğunu göstermektedir (Stanton, 1992; Suls, Marco, Tobin, 1991).
Sonuç olarak, sosyal karşılaştırmalar günlük hayatın her bir parçasına eşlik eden bir kavramdır. Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yapılan sosyal karşılaştırmalar insanların kendileri hakkında doğru ve nesnel bilgilere ulaşmasını sağlamakla birlikte insanlar için güdüleyici bir role de sahiptir. İnsanlar genel olarak kendilerine benzer bireylerle karşılaştırmaya eğilimli olsalar da belirli durumlarda hedef kişinin performansına veya başarısına ulaşmak için hedef kişiye benzemeye çalışmaktadır. Sosyal karşılaştırmaların insanlar üzerindeki etkisi temel olarak benlik değerine bağlıdır. Zira, benlik değeri insanların kendilerini nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir kavramdır. Dolayısıyla, yapılan karşılaştırmaların etkisi insanların benlik değerinin yüksek veya düşük olmasına bağlı olarak olumlu veya olumsuz bir şekilde gerçekleşmektedir.
Hayatın akışı içerisinde bu kavram ve tanımlara biraz daha dikkat etmek insanın kendisi hakkında sahip olduğu bilgilerinin niteliğini arttırabilir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Alicke, M. D., LoSchiavo, F. M., ve Zerbst, J. (1997). The person who out performs me is a genius: maintaining perceived competence in upward social comparison. Journal of Personality and Social Psychology, 73, 781–789.
- Blanton, H., Buunk, B. P., Gibbons, F. X., ve Kuyper, H. (1999). When better-than-others compares upward: the independent effects of comparison choice and comparative evaluation on academic performance. Journal of Personality and Social Psychology, 76, 420–430.
- Buunk, A.P., ve Gibbons, F.X., (2007). Social comparison: The end of a theory and the emergence of a Weld. Organizational Behavior and Human Decision Processes, 102, 3-21.
- Festinger, L. (1954). A theory of social comparison processes. Human Relations, 1, 117–140.
- Gibbons, F. X., ve Buunk, B. P. (1999). Individual diVerences in social comparison: development and validation of a measure of social comparison orientation. Journal of Personality and Social Psychology, 76, 129–142.
- Shepperd, J. A., ve Taylor, K. M. (1999). Ascribing advantages to social comparison targets. Basic and Applied Social Psychology, 21, 103–117.
- Stanton, A. L. (1992). Downward comparison in infertile couples. Basic and Applied Social Psychology, 13, 389–403.
- Suls, J. (2000). Opinion comparison: the role of the corroborator, expert, and proxy in social infuence. In J. Suls & L. Wheeler (Eds.), Handbook of social comparison: Theory and research (pp. 105–122). Dordrecht, NL: Kluwer.
- Suls, J., Marco, C. A., ve Tobin, S. (1991). The role of temporal comparison, social comparison, and direct appraisal in the elderly’s self-evaluations of health. Journal of Applied Social Psychology, 21,1125–1144.
- Thornton, D. A., ve Arrowood, A. J. (1966). Self-evaluation, self-enhancement, and the locus of social comparison. Journal of Experimental Social Psychology, 2(Suppl. 1), 40–48.
- Wheeler, L. (1966). Motivation as a determinant of upward comparison. Journal of Experimental Social Psychology, 1, 27–31.
Sosyal Psikoloji Yüksek Lisans Öğrencisi