Bipolar Bozukluk Nedir ?
Bipolar bozukluk, manik ve depresif dönemleri içerebilen bir duygu durum bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.
Kişinin sosyal, mesleki hatta fiziksel işlevlerini oldukça olumsuz şekilde etkileyen bu bozukluk, kronik bir durum olarak kabul edilmektedir.
Hastalığın yaygınlık oranı ve başlangıç yaşı ile ilgili farklı sonuçlar veren çalışmalarda ortak olarak, bipolar bozukluğa major depresyon, madde bağımlılığı, intihar girişimleri, kişilik ve anksiyetere bozuklulukları gibi eşlik eden diğer sağlık sorunlarının sıklığı vurgulanmaktadır.
Bipolar bozukluk; hafif depresyon ve hipomaniden, psikotik özellikli mani ve major depresyona kadar oldukça çeşitli bir görüntü sergileyebilmektedir.
Tanı kriterlerinde, semptomların süresi ve ağırlığı, neden olduğu bilişsel, davranışsal ve işlevsel bozulmalar, aynı zamanda eşlik eden diğer sorunlar oldukça ayrıntılı şekilde belirtilmesine rağmen klinik çalışmalar, yanlış ya da geç tanı oranının hala oldukça yüksek olduğunu göstermektedir.
Klinik alandaki tutarsızlıkları çözmek amacıyla Bipolar bozukluk başlığı altında, depresif ve manik dönemlerin sayısı, düzeni ve sırası göz önünde bulundurularak, hastalığın bipolar I bozukluk, bipolar II bozukluk, siklotimik bozukluk ve başka türlü adlandırılamayan bipolar bozukluk gibi alt tipleri de tanımlanmıştır. (1)
Depresyon ve Mani duyguları
Buna göre, bipolar bozukluklardaki temel semptom “mani” olarak adlandırılan oldukça yüksek seviyeden, “depresyon” olarak adlandırılan oldukça düşük seviyeye gidip gelebilen duygu durumundaki değişimdir.
Mani, benlik algısında aşırı artış, somut bir duruma dayanmayan özgüven artışı, enerji seviyesinde, aktivitelerde ve cinsel istek gibi dürtülerde artış, düşünce ve konuşmaların uçuşması, uyku ihtiyacında, dikkati toplamada azalma ve psikomotor ajitasyonla nitelendirilen oldukça yüksek ve huzursuz bir duygu durumunun hakim olduğu dönemdir.
Depresyon ise suçluluk, utanç gibi olumsuz duyguları içeren, düşük özgüven, ilgi, enerji ve dikkat eksikliği, uyku ve aktivitelerdeki bozulmalara intihar düşüncelerinin de eşlik edebildiği bir dönem olarak nitelendirilmektedir. (1)
Bipolar I ve Bipolar II ‘ yi birbirinden ayırmak
Tanımlanan bu dönemlere göre bipolar I bozukluk en az 1-2 hafta süren depresyondan maniye sürekli bir değişimin olduğu klasik alt tipidir. Bipolar II bozukluk, hipomanik dönemlerin major depresif dönemlerle değişebilmesi, fakat ağır bir mani döneminin olmaması olarak tanımlanmaktadır. (1)
Bipolar bozukluk, ataklar halinde seyreden ve ataklar arasında kişinin tamamen düzeldiği bir hastalıktır. Mani atakları tedavi ile 2 – 4 haftada genellikle iyileşir. Depresyon ataklarının büyük bölümü de 2 – 3 haftada düzelmeye başlar ve 1.5 – 2 ayda önemli ölçüde iyileşir.
Hastalık atağı düzeldikten sonra kişi rutin faaliyetlerine, işine gücüne dönebilir ve performansından bir şey kaybetmeden hayatını sürdürebilir. Bipolar bozukluğu olan pek çok büyük devlet adamı, yazar, filozof, sanatçı, doktor vardır.
Mani ve depresyon ataklarının tekrarlama riski her zaman mevcuttur. Kimisi ömrü boyunca başka hiç atak geçirmez. Tedavisiz hastalar ömürleri boyunca ortalama 10 manik atak geçirirler. Bazı hastalarda mani, bazı hastalarda depresyon atakları daha sıktır.
Hastalığın en üzücü tarafı da bazı kişilerde atakların sık tekrarlamasıdır. Hatta her ay bir manik bir depresif atak geçirenler bile vardır. Öyle ki zaman zaman mani ve depresyon atakları arasında ya hiç iyilik dönemi olmamakta, veya iyilik dönemi birkaç günü geçmemektedir. Tedavi olmayan bipolar bozukluk hastalarında alkol ve madde bağımlılığı, intihar gibi ciddi problemler sık görülür.
Bipolar bozukluk kimlerde görülür ?
Her dinden, her ırktan insanda görülebilir. Toplumda her 100 kişiden birinde bu hastalık vardır. Yani her 100 kişiden biri hayatında en az bir kere manik bir dönem geçirmiştir. Bu da büyük bir rakamdır. Dünyada en az 60 milyon, Türkiye’de 600 bin, İstanbul’da 100 bin kişi bipolar bozukluğa yakalanmıştır. (2)
Bipolar bozukluk her iki cinste eşit sıklıkta görülmektedir. Manik epizodlar erkeklerde, depresif epizodlar ise kadınlarda daha sıktır. Bipolar bozukluk çocukluktan itibaren her yaşta, nadir olarak da yaşlılıkta başlayabilmektedir. Bipolar bozukluk da boşanmış ve bekar olanlarda daha sıktır. Bipolar bozukluğun insidansı ise üst sosyoekeonmik tabakada artmaktadır. (3)
Bipolar duygudurum bozukluğu bulunan anne babaların çocuklarında yüksek oranda psikopatoloji özellikle de duygudurum ve yıkıcı davranım bozuklukları görülmektedir.
Bu hastaları değerlendiren ya da izleyen hekimlerin hastaların çocuklarındaki psikiyatrik belirtileri sorgulaması ve gerektiğinde psikiyatrik yardım almaya yönlendirmesi uygun olacaktır.
Bipolar duygudurum bozukluğu olan anne babaların çocuklarında, duygudurum ya da yıkıcı davranış belirtileri ileride gelişebilecek bipolar bozukluğun öncülü olabileceğinden bu çocukların izlenmeleri gerekmektedir. (4)
Neden ortaya çıkar ?
Bipolar bozukluğun nedeni halen tam olarak aydınlatılamamış olmakla birlikte, Bipolar bozukluk ile ilgili derlemesinde ilk kez Kraepelin’in Bipolar bozuklukta genetik faktörlerin merkezi bir rolü olduğundan bahsettiğini ve hastaların %80’nin ailesinde duygudurum bozukluğu (DDB) olduğunu bildirdiğini ifade etmiştir. (5)
Bipolar bozukluk tedavisi :
Bipolar bozukluğu olan hastalar için akut ve koruyucu tedaviye uyum önemlidir. Bu hastaların %52’sinin tedaviye tam uyum göstermedikleri belirtilmiştir.
Ayrıca tedaviye uyumu iyi olan hastaların belirtilerinde önemli ölçüde azalma sağlanmasına karşın yinelemelerin önlenmesinde, yaşam kalitesinde ve işlevsellikte tam iyileşme sağlanamamaktadır. Bu nedenle, günümüzde ilaç tedavisine çeşitli psikososyal yöntemler eklenmiştir. Psikososyal yöntemlerin çoğu özel eğitimli ve deneyimli terapist gerektirdiğinden uygulaması zor ve maliyeti yüksektir.
Psikososyal girişimlerden biri olan psikoeğitim ise, kolay uygulanabilir bir yöntemdir ve maliyetinin düşük olması nedeniyle diğerlerinden daha avantajlıdır. (6)
Kaynaklar ve İleri Okuma
- Safrancı, B. Bipolar bozuklukta Etkin Olan Psikolojik MekanizmalarınAnlaşılması: Duygusal ve Bilişsel Süreçler Üzerine bir Vaka Örneği. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 1(3), 1-16.
- Nedir, K.E. Bipolar Bozukluk-Manik Depresif.
- Ertan, T. (2008). Psikiyatrik bozukluklarin epidemiyolojisi. Türkiye’de Sık Karşılaşılan Psikiyatrik Hastaliklar Sempozyumu (Eds M Uğur, İ Balcıoğlu, N Kocabaşoğlu), 25-30.
- Akdemir, D., & Gökler, B. (2008). Bipolar duygudurum bozukluğu olan anne babaların çocuklarında psikopatoloji. Türk Psikiyatri Dergisi, 19(2), 133-140.
- Arisoy, Ö., & Oral, E. T. (2009). Bipolar Bozuklukla İlgili Genetik Araştirmalar: Bir Gæzden Geçirme. Turk Psikiyatri Dergisi, 20(3).
- Gümüş, F., & Buzlu, S. Psychoeducation in Bipolar Disorder. Florence Nightingale Hemşirelik Dergisi, 26(2), 131-139.