Mobbing (bezdiri) kavramı Türk Dil Kurumu tarafından, ‘iş yerleri, okul gibi topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme’ olarak tanımlanan bir kavramdır (Türk Dil Kurumu, 2020). Bu kavram ile eğitim hayatımın son iki senesinde araştırmalar ve makaleler aracılığıyla sıkça haşır neşir oldum. O dönemlerde meslek hayatına atıldığımda bu denli maruz kalacağım söylenseydi kesinlikle abartıldığını düşünürdüm. Maalesef üzülerek söylüyorum ki abartılmıyormuş.
Yazıma devam etmeden önce kendimden bahsetmek istiyorum. Pandemi ataması diye adlandırılan sağlıkçı alımı ile hemşirelik mesleğinin içinde 7 aydır bulunmaktayım. Meslek hayatımın ilk psikolojik şiddetini bulunduğumuz süreçten olduğunu zannederek ilk gün yaşadım. Her şeyin çabucak oluşunun yarattığı stres, mesleğe başlamanın vermiş olduğu heyecan, salgının yarattığı belirsizlik ve korku ile ilk iş günümde 24 saatlik nöbete başlamıştım. Evet, hiçbir oryantasyon süreci geçirmeden. Klinik sorumlu hemşiresine bunun sebebini sorduğumda ‘kıdemli hemşirelerin salgın döneminde daha az gelebilmesi için direkt nöbet çalışmasına alındınız, sonuçta sizler bu sebeple atandınız’ cevabını aldım. Hiçbir işleyiş bilmeden 20 hastanın hayatı avucuma verilmişti ve bu güne kadar geçirdiğim en uzun 24 saatti. Yaptığım her uygulamayı onlarca kez kontrol edip gerçekleştirmiştim. Hatta bu temkinli uygulamalarımdan dolayı tekrar mobbinge maruz kalıp ekip arkadaşım tarafından uyuşuk hemşire olarak etiketlenmiş, görevlendirilme ile başka hastaneye gönderilmiştim. İşe gitmek istemiyor, kendimi mutsuz ve özgüvensiz hissediyordum. Aklımdaki tek soru, uygulanan mobbing karşısında neler yapabileceğim ve ruh sağlığımı nasıl koruyabileceğimdi. Salgın döneminde üstesinden gelmenin pek de kolay olmayacağının bilincindeydim. Mesleğimi seviyordum ve motivasyonumu arttırıp bir an önce hastalarıma hak ettikleri bakımı vermeliydim.
Ne mi oldu? Zor oldu, bazen yaşadıklarım tekrarlandı ama daha az hasar görerek devam etmeyi başardım. Sosyal çevremin, yeni ekip arkadaşlarımın ve Hipokampus Akademi’nin katkılarıyla oldu diyebilirim. Buradan hepsine şükranlarımı sunuyorum.
Ama aklımdaki soruya hala net bir cevabım yok. Gelin beraber cevap arayalım. Sizlerin nasıl baş ettiğini öğrenmek, tecrübelerinizden yararlanmak isterim. Sağlıcakla kalın.
İletişim: nupelfiliz@hipokampusakademi.com
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Türk Dil Kurumu: http:/www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&kelime=bezdiri&guid=TDK. GTS.5339dc8582f6a1.08105698 (Erişim Tarihi: 06.10.2020)
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi . Nöropsikoloji, psikoseksüel bozukluklar ve psikoterapi ilgi alanlı keşif sever.
Birçok çalışan insandan şu sözü duyuyorum: “Ekip, her şey”. Ekip iyiyse, daha zor nöbetler daha kolay geçiyor. Ekip işini şansa mı bırakmak gerek yoksa ekip haricinde bizim de yapabileceklerimiz var mı?