Mehmet Sinan Aydın’ın 2018 yılında “Majör Depresif Bozuklukta İntihar Davranışı ile Çocukluk Çağı Travmaları Arasındaki İlişki” isimli yazdığı tıpta uzmanlık tezinden alınan verilere göre:
Çocuğun istismarı ve ihmali, çocuğun bakıcısı ya da yabancılar tarafından çocuğa uygulanan ve çocuğun ruhsal, fiziksel ve sosyal gelişimini sekteye uğratacak durumları kapsayan genel bir tabirdir. Duygusal ihmal/istismar, fiziksel ihmal/istismar ve cinsel istismar çocukluk çağı travmalarının alt tipleridir.
İhmal ebeveyn ya da başka bir bakıcının çocuğun ruhsal ya da bedensel gelişiminde olumsuz sonuçlar doğurmaya sebebiyet verecek şekilde ilgisizliği olarak tanımlanır.
Çocuk istismarı, ebeveynler veya bakım veren bir erişkin tarafından çocuğa yöneltilen ve çocuğun gelişiminde soruna sebep olan eylemlere verilen isimdir.
Benlik bu eylemlere üç biçimde tepki verir:
1) Travma sağlıklı bir biçimde işlenir: benlik bu eylemlerin yıkıcı öğelerini düzene koyarak baş eder. Bu, sağlıklı bir yaklaşımdır.
2) Disosiasyon gelişir: Benlik zarar verici eylemin tehlikeli öğelerini olayın kendisinden uzaklaştırır. Bu tepkide disosiyatif bozukluklar gelişir.
3) Travmatik öğeler içe atılır: Benlik travmatik yaşantıyı işlemek yerine ruhsal yapının bir bölümünde ona yer ayırır. Nevrozların çoğunun ve sınırda kişilik örgütlenmesinin temelinde bu tepki biçimi vardır.
Son iki tepki biçiminde sonuç olarak sürekli kanayıp duran ve iyileşmeyen bir yara gibi travmatik anı özellikle zayıf anlarda kontrolü eline alır ve ruhsal yapının enerjisini tüketir.
Çocukluk dönemindeki travmatik yaşantılar erişkin yaşamdaki travmatik yaşantılardan kendilik ve nesne algılarını da etkilediği için etki anlamında ayrışır.
Sınıflama
Çocuk istismarı ve ihmali, DSM-5’te “Klinik ilgi odağı olabilecek diğer durumlar” başlığı altında sınıflandırılmıştır. Bu sınıflamada
- Çocuğun fiziksel istismarı
- Çocuğun cinsel istismarı
- Çocuğun duygusal istismarı
- Çocuğun ihmali şeklinde dört alt tip tanımlanmıştır.
- Çocuğun fiziksel istismarı
Ebeveyn, bakıcı ya da çocuğun sorumluluğunu taşıyan başka biri tarafından isteyerek çocukta bedensel bir yaralanmaya yol açmaktır. Burada incitme niyetinin olup olmamasından bağımsız olarak istismar kavramından bahsedilir. Çocuğu dizginlemeye yönelik davranışlar kabul edilebilir düzeyde ve bedensel yaralanmaya yol açmaz ise istismar davranışı olarak değerlendirilemez.
- Çocuğun cinsel istismarı
Ebeveyn, bakıcı ya da çocuğun sorumluluğunu taşıyan başka birinin, cinsel doyum sağlamak için çocuğu herhangi bir cinsel eyleme katmasını kapsar. Cinsel istismar tanımına, dokunmadan yapılan eylemler de girer.
- Çocuğun duygusal istismarı
Ebeveyn, bakıcı ya da çocuğun sorumluluğunu taşıyan başka birinin, çocukta belirgin bir ruhsal kötülük oluşturmayla sonuçlanan, sözel veya simgesel eylemlerdir. (Bedensel ve cinsel sömürü eylemleri bu kategori kapsamında değildir.) Örneğin, çocuğu aşağılamak, korkutmak, küçük düşürmek, terk etme ile tehdit, kendine acı vermesine zorlamak, aşırı bir disiplin uygulamak gibi. Bununla beraber anne, baba ya da çevredeki diğer yetişkinlerin çocuğun yetenekleri ne dair aşırı istek ve beklentileri ve bağımlı kılma ve aşırı koruma davranışları da bu tanıma girer.
- Çocuğun ihmali
Ebeveyn, bakıcı ya da çocuğun sorumluluğunu taşıyan başka birinin çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak ve dolayısıyla çocuğa fiziksel ya da duygusal bir kötülüğün dokunmasına sebep olabilecek ilgisizlik olarak tanımlanır.
İhmal ve istismarın farklılaştığı en önemli nokta, ihmalin pasif istismarın ise aktif bir davranış şekli olmasıdır.
Epidemiyoloji ve risk faktörleri
Çocukluk çağı travmalarının yaygınlığına dair global bir veri yoktur. Bu durum istismarın tanımının kültürel öğelere bağlı değişiklik göstermesinden ve damgalamadan kaynaklanmaktadır.Ülkemizde de, bu sebeplerle, istismar olgularının sıklığı ve dağılımına dair kesin bir veri yoktur. Ankara ve Adana’da toplum örnekleminde fiziksel istismar araştırılmış ve Ankara için %46,44, Adana için %61,5 oranında fiziksel istismar saptanmıştır.
Birçok istismar, çocukluk ve ergenlik döneminde başlar ve zamanla devam eder. Olguların yarıdan fazlasında saldırgan, çocuğun önceden tanıdığı-güvendiği kimsedir.
Aşırı kalabalık ailelerde yaşıyor olmak, zekâ geriliği, prematürite, DEHB, anne ve babada psikiyatrik hastalık ve madde kullanımı öyküleri ve anne ve babanın çocukluk çağı travması öyküsünün olması çocukluk çağı travmaları için risk faktörüdür.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Aydın, M. S. (2018) Majör Depresif Bozuklukta İntihar Davranışı ile Çocukluk Çağı Travmaları Arasındaki İlişki. Tıpta Uzmanlık Tezi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi. Ankara.

Psikiyatri hemşireliği alanında uzman hemşiredir ve acil serviste çalışmaktadır.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com