İnsanlar bulundukları toplumun ortalamaları olarak bilinen “normal” kavramına uymayan bireyin farklı olduğunu anlayabilirler. Farklı olarak nitelendirdikleri bireyle iletişime geçmek istemezler ve bireyin rahat bir şekilde toplum içerisinde yer almasına karşı çıkarlar. Tüm bu davranışların öncelikli nedeni, farklı olan bireyin farklılığı hakkında bilgi sahibi olmamaları ve bilinmeyenden zarar görmekten korkmalarıdır (2). Stigmatize edilen birey veya grup farklı toplumlarda farklı şekillerde olabilir. Doyle’nın (3) Avustralya’da yaptığı bir araştırmaya göre, ülkede öncelikle multikültürel yapıda olan aborjinler, mahkumlar, HIV virüsü pozitif olan kadınlar, başka bulaşıcı hastalığı olanlar ve ruhsal bozukluğu olan insanlar damgalanmaktadır.
İnsan fiziksel, biyolojik, fizyolojik, sosyal ve ruhsal özelliklerinden birinde meydana gelen değişim nedeni ile farklı olarak görülmektedir. Örneğin, bulaşıcı bir hastalığa yakalanan bireyi diğerleri damgalar, aralarına almak istemezler. Hatta bu kişiler arkadaşları, aile üyeleri tarafından damgalanabilirler (4).
Damgalama genellikle ruhsal bozukluğu olan bireye yöneliktir, çünkü ruhsal bozukluğu olan bireyin davranış içeriği, tuhaf, esrarengiz, tutarsız, taşkın veya yetersiz görünebilir ve çevredeki kişiler hastanın davranışlarını önceden tahmin edemez. Bunun sonucunda bilinmeyen davranışa karşı korku, tedirginlik gelişir. İnsanlar ruhsal bozukluğu olan bireye karşı korku, tedirginlik, acıma gibi farklı duygular hissedebilirler (5,6,7). Sonuç olarak, ruhsal hastalığı olan bireye yönelik damgalama kökenli her duygu ve davranış farklı boyut ve şekilde bireyi etkiler.
Bireyin kendisini yalnız, değersiz, yetersiz ve suçlu hissetmesine neden olur (8). Sugiura’nın (9) Japonya’da yaptığı çalışmaya göre, bireylerin %86.7’sinin ruhsal bozukluğu olan kişiye önyargılı davranacağı, iletişimden kaçınacağı, %48’inin ruhsal bozukluğu olanlara karşı negatif davranışlar hissettiği belirlenmiştir. Hindistan’da Thara ve Srinivasan’ın (10) yaptığı çalışmada ise, ruhsal bozukluk tanısı alan bireylerin toplum tarafından (%48) stigmatize edildiği ve sosyal desteğin çekildiği/azaldığı belirlenmiştir.
Ruhsal bozukluğu olan bireyler içerisinde en sık damgalanan kişiler şizofreni tanısı alanlardır. Yapılan çalışmalarda insanların şizofreni tanısı alan bireyleri tehlikeli ve saldırgan olarak gördükleri ve damgaladıkları belirlenmiştir (2,11,12). Ferriman (13) İngiltere’de ruhsal bozukluğu olan bireylerin, özellikle de şizofreni tanısı alan bireylerin tehlikeli olarak algılandığı ve bu nedenle de damgalandıklarını belirtmiştir. Chung ve arkadaşları (14), Hong Kong üniversitesinin çeşitli bölümlerindeki öğrencilerin ruhsal bozukluklara ve psikiyatrik tedaviye olan tutumlarını incelemiştir. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun istekli, gönüllü olarak ruhsal bozukluğu olan bir bireyle etkileşime geçmek istemedikleri ve özellikle şizofrenleri tehlikeli buldukları saptanmıştır.
Ülkemizde ise, Taşkın ve arkadaşlarının (7) kırsal kesimdeki halkın şizofreniye ilişkin tutumları ve bunları etkileyen etmenleri belirlemeye yönelik yaptığı çalışmada; katılımcıların %50’si şizofreni hastalarının toplumda serbest biçimde dolaşmamaları gerektiğini, %85.6’sı şizofreni tanısı almış bireyle evlenmek istemediğini, %58.1’i evi olsa şizofreni hastasına vermek istemeyeceğini ve %53.4’ü şizofreni hastasının saldırgan olduğunu düşündüğünü belirtmiştir. Sağduyu ve arkadaşlarının (6) İstanbul kırsalında yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre ise araştırmaya katılan bireylerin %46.8’i şizofreni hastası ile birlikte çalışmayacağını, %69.9’u şizofreni hastası ile evlenmeyeceğini, %33.2’si şizofreni hastası bir komşusunun olmasından rahatsız olacağını, %43’ü evi olsa şizofreni hastasına vermeyeceğini, %25.7’si şizofreni hastalarının toplum içinde rahatça dolaşmamaları gerektiğini, %27.3’ü şizofreni hastalarının saldırgan olduğuna inandığını ve şizofren bireylerin kendi hayatlarıyla ilgili doğru kararı veremeyeceklerini düşündüklerini belirtmiştir.
______________________
Kaynaklar ve İleri Okuma:
1) Gül Ergün, (2005), Psikiyatri Servislerinde Çalışan Hemşirelerin Şizofreni Tanısı Almış Bireylere Bakış Açıları, Yüksek Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Antalya
2) Üçok, A. (2003). WPA şizofreniyle ilgili damga ve ayrımcılıkla mücadele programı: Türkiye’de yürütülen aktiviteler. 10. Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi Özet Kitabı, Ankara, ss: 17-19.
3) Doyle, J. (1999). A qualitative study of factors influencing psychiatric nursing practice in Australian prisons. Perspectives in Psychiatric Care, 1 (35): 29-35.
4) Prince, P., & Prince, C.R. (2002). Perceived stigma and community integration among client of assertive community treatment. Psychiatric Rehabilitation Journal, (25)4: 323-331.
5) Öztürk, O. (2001). Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. 8. Basım, Ankara, Feryal Matbaası, ss:1-15.
6) Sağduyu, A., Aker, T., Özmen, E., Ögel, K., & Tamar, D. (2001). Halkın şizofreniye bakışı ve yaklaşımı üzerine bir epidemiyolojik çalışma. Türk Psikiyatri Dergisi, 12(2): 99-110.
7) Taşkın, E.O., Sen, F., Aydemir, Ö., Demet, M., Özmen, E., & çelli, . (2002). Türkiye’de kırsal bir bölgede yaşayan halkın şizofreniye ilişkin tutumları. Türk Psikiyatri Dergisi, 13(3): 205-214.
8) Gülseren, L. (2002). Şizofreni ve aile; güçlükler, yükler, duygular, gereksinimler. Türk Psikiyatri Dergisi, 13(2): 143-151.
9) Sugiura, T. (2001). Labelling effect of Seishin-Bunretsu-Byou, the Japanese translation for schizophrenia:a arguement for relabelling. The International Journal of Social Psychiatry, 47 (2):43-51.
10) Thara, R., & Srinivasan, T.N. (2000). How stigmatising is schizophrenia in India?. The International Journal of Social Psychiatry, 46 (2): 135-141.
11) Soygür, H. (2000). Damga, şizofreni ve insanın değeri: önyargıları değiştirebilir miyiz?, 36. Ulusal Psikiyatri Kongresi Kitabı, stanbul, Art Ofset Matbaacılık, ss:107.
12) Taşkın, E. O., & Özmen, E. (2004 b). Ruhsal hastalıklara yönelik tutumları etkileyen etmenler: Bilgi, temas, etiket, psikopatoloji tipi, medya. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji (3P) Dergisi, 12(Ek-3): 25-40.
13) Ferriman, A. (2000). The stigma of schizophrenia. British Medical Journal, 7233 (320): 522-524.
14) Chung, K.F., Chen, E.Y.H., & Liu, C.S.M. (2001). University students, attitudes towards mental patients and psychiatric treatment. The International Journal of Social Psychiatry, 2 (47): 63-72.
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve acil servis klinik hemşiresidir.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com