Herkese merhaba…
Bu yazımda sizlere denge kavramından ve dengeyi fark ettiğimizde hayatımızda gerçekleşmesi muhtemel bazı durumlardan bahsedeceğim.
Denge kavramı, günlük hayatta “acaba dengede miyim?” diye düşünmediğimiz ama dengede kalabilmek için de çaba gösterdiğimiz, insanın yaratılışında direkt var olan bir kavramdır. Kısaca varlığını çok da fark etmediğimiz fakat tüm sistemlerin ana unsuru olan bir kavram. Bunu sizler için biraz daha detaylandırmak istiyorum.
Denge kavramı fiziksel, duygusal, psikolojik ve ruhsal denge olarak alt başlıklara ayrılır. Bu alt başlıklara sonraki yazılarımda detaylıca değineceğim. Önceliğimiz denge kavramını tam olarak anlamak olmalı. Bunun için beş çarktan oluşan bir çark sistemi hayal etmenizi istiyorum. Bu çarkların her birini de küçük denge odakları olarak düşünün lütfen. Bu denge odakları doğru nefes, doğru beslenme, doğru su içme, doğru hareket ve doğru uyku. Nasıl ki çarklardan biri durduğunda ya da aksadığında diğer çarkların da düzeni, dengesi bozulur hatta durur işte insan da bu denge çarklarından biri olması gerektiği gibi olmadığında dengesini kaybeder.
Peki denge kaçtığında neler olur? Fiziksel rahatsızlıklar, duygu kontrolünde yaşanan zorluklar ve daha birçok problem… Diğer sistemlerin de bozulmasıyla hayatın zorluklarıyla baş etmek çok daha güçleşir. Denge kaçtığında ilk düzenlenmesi gereken denge odağı nefestir. Doğru nefes daha dünyaya gelir gelmez doğru olarak öğrenilen fakat hayatın devamında yaşanan duygusal ve bedensel travmalarla, korkuyla, kaygıyla, öfkeyle ve daha birçok etken ile bozulan bir aktivitedir. Doğru nefes alıp almadığınızın kontrolünü yapmak ise çok basittir. Bunu öğrenebilmek için dik bir şekilde oturun, bir elinizi göğsünüze diğer elinizi karnınıza koyun ve hangi elinizin hareketlendiğini izleyin. Göğsünüzdeki elinizde hareketlenme var ise göğüs nefesi, karnınızdaki eliniz hareketleniyorsa diyafram nefesi yani doğru nefes alıyorsunuz demektir. Diyafram nefesi almak dengenin ilk ve en önemli adımıdır. Bu sayede hem bedensel dengeyi hem de ruhsal dengeyi yakalamak mümkündür. Kişi doğru nefes aldığında sadece göğüs nefesi değil diyafram nefesi de aldığı için vücut daha fazla oksijene maruz kalır. Bu maruziyet vücutta biriken hücresel ve sistemsel toksinleri temizleyerek vücudu arındırır. Toksinlerden yani atık maddelerden arınan vücut ise hem aldığı besinlerden çok daha iyi faydalanarak hücresel beslenmeyi sürdürür hem de kalori kontrolü sağlar. Burada şu bilginin de önemli yeri var; ağız nefesi alan insanların doğru nefes alması pek de mümkün değildir. Doğru nefes sadece burundan alınıp burundan verilen nefes ile olur. Ve işte nefesin vücuda etkilerinden bahsederken muhteşem bir nokta daha; burun nefesi ağız nefesinden daha fazla kalori açığı oluşturur. Bu da kalori dengesini çok iyi hale getirerek bedensel incelmeye, tam tabirle fit görünmeye de sebep olur. Yani doğru nefes almak en kuvvetli antioksidandır gibi güçlü bir cümle kurulabilir. Dengede kalabilmek için de doğru nefesi ve nefes egzersizlerini profesyonel bir nefes koçundan öğrenerek hayata geçirmek gerekir. “Peki ruhsal denge bu işin neresinde?” diye haklı bir soru yöneltebilirsiniz. Doğru nefes alan insanlar bedensel olarak toksinlerinden kurtulurken beden algısı da iyileştiğinden ruhsal sağlık adına da muhteşem bir adım atmış olurlar. Ruhsal dengenin sağlanabilmesinde önemli noktalardan biri de gerçek mutluluğun kaynağının keşfi ile olur. Doğru nefes alabilen insanlar anda kalmak adına büyük bir adım atarlar. Anda kalabilen insan ise hem bedeninde hem ruhunda taşıdığı geçmişin yüklerinden ve geleceğin kaygısından kurtularak gerçek mutluluğun idrakına daha kolay ulaşabilir. Mutluluğun tanımı için Bilal Cantürk’ün Hayat Dengedir kitabında yaptığı tanımı sizlere aktarmak istiyorum;
“Gerçek mutluluk yaratılmış her şey ile uyum içerisinde olmaktır.” Gerçek mutluluğun hiçbir maddi varlık ile yakalanamayacağını anlayabilen kişi ise ruhsal dengenin en önemli taşlarından birini yerine oturtmuş olur.
Bu yazımda sizlerle denge kavramını anlamaya çalıştık ve dengeye gelebilmek, dengede kalabilmek için atılması gereken ilk adımdan bahsettik. Sonraki yazılarımda diğer denge odaklarından ve dengede kalabilmenin neleri çözdüğünden de bahsedeceğimi belirterek yazımı sonlandırıyorum. Hayatınızın geri kalanının geçen kısmından çok daha güzel olması dileklerimle…
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Cantürk, Bilal. (2020), Hayat Dengedir, Ankara: Karina Yayınevi.
Hemşire.
Uluslararası Nefes ve Aktif Yaşam Koçu.
2020 yılında Sakarya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü‘nden mezun oldu.
İnsanı merak eder. Bu sebeple araştırır, okur, yazar, konuşur, bol bol da dinler.
Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşiresidir.
Yetişkin Psikiyatrisi ile ilgili tüm alt alanlara ilgi duyar ve bu alanda uzmanlaşmak için çalışmalar yürütür.
Müzik ve spor ile ilgilenir.
Yoldur, yolcudur.
iletişim: bukettunc2011@gmail.com
Güzel ve çok faydalı bir yazı olmuş 👏
Teşekkürler☺️
Çok güzel bir yazı olmuş Buket Hanım
Tebrik ederim gelecek yazılarınızı merakla bekliyorum
Fazla gecikmeyecek, beklemede kalın. Teşekkür ederim Arife Hanım☺️🌸
bu güzel yazı için teşekkürler.
emeklerinize sağlık.
Ben teşekkür ederim ☺️
Harika bi yazı olmuş cancağızım.. Yüreğine sağlık 🙂
Şifa olsun☺️ Teşekkürler🦋