Sıdıka Çetin’nin 2018 yılında yaptığı “Pediatri Acil Servise Başvuran Prematur Bebek Anneleri ve Term Bebek Annelerini Postpartum Depresyon ve Stresle Baş Etme Düzeyleri Açısından Karşılaştırma” adlı tıpta uzmanlık tezinden alınan verilere göre:
Postpartum depresyon, doğumdan sonraki 4 hafta içinde gelişen yeni başlangıçlı duygudurum semptomlarıyla karşımıza çıkan bir majör depresif epizodu ifade eder. Perinatal depresyon, DSM-5 kriterlerinde tanımlandığı üzere, başlangıcı gebelik esnasında veya postpartum ilk 4 ayda olan bir majör veya minör depresyon epizodunu ifade eden daha geniş bir terimdir. Postpartum depresyon, doğum sonrası bir gelişim süreci olan depresyonu ifade eden klinik bir terimdir. Doğum sonrası aralık çeşitli kaynaklara göre değişkenlik gösterebilmektedir. DSM 5, semptomların başlangıcının doğum sonrası ilk 4 hafta içinde meydana gelmesi gerektiğini vurgulayarak bu terimi kısıtlamıştır, ancak diğer kaynaklarda bu süreç çocuk doğumu sonrası 3, 6, veya 12 aya kadar değişkenlik gösterebilmektedir.
Epidemiyoloji (Yaygınlık, sıklık)
Postpartum unipolar majör depresyonun tahmini prevelansı henüz kesin değildir. Tahminler farklı çalışmalar arasında, hangi ülkede çalışıldığına (oran düşük ve orta gelirli ülkelerde daha yüksek bulunmaktadır), doğum sonrası prevelansın tanımlanacağı süreye, depresyonun öz bildirime veya klinik görüşmelere dayalı belirlenmesine, minör depresyonu olan hastaların dâhil edilmesine ve değerlendirmenin klinik şartlarda yapılıp yapılmadığına göre geniş bir değişkenlik göstermektedir. Bununla birlikte Avrupa’da yapılan çalışmalarda postpartum depresyon prevelansı yaklaşık %9 olarak tahmin edilmektedir. Klinik şartlarda yapılan çalışmalarda ise postpartum kadınlarda depresyon prevelansı %10-16 arasında değişkenlik göstermektedir. Ek olarak postpartum depresyonu olan hastalarda semptomların başlangıcı kabaca %50 oranında gebelikten önce veya gebelik esnasında gelişmektedir. Doğum sonrası başlangıç gösteren postpartum depresyonu olan kadınlarda, başlangıcın en sık doğum sonrası ilk birkaç ay içinde meydana geldiği görülmektedir.
Etiyolojisi (Nedenbilim)
Postpartum depresyon patogenezi (oluşum nedeni) henüz tam olarak bilinmemektedir. Postpartum depresyonun temelinin ne dereceye kadar nonperinatal (doğum öncesi) depresyondan farklı olduğu ve farklı (reprodüktif) bir depresyon alt tipi olup olmadığı da bilinmemektedir. Postpartum depresyona dahil olan faktörler arasında genetik yatkınlık, epigenetik fenomenler (örn. DNA metilasyonu) ve hormonal değişimlerin yanı sıra psikolojik ve sosyal sorunlar ve stresli yaşam olayları yer alabilir.
Risk Faktörleri
Postpartum unipolar majör depresyon için çok sayıda olası risk faktörü tanımlanmıştır, bunların birçoğu postpartum depresyona özgü değildir.
Tanımlanan postnatal depresif sendromlar için birçok olası risk faktörü arasında, en büyük etkiye sahip olan ve en çok postpartum depresyon ile ilişkili olan faktör, perinatal veya nonperinatal depresyon geçirmiş olma hikâyesidir. Bu anlamda yapılan çalışmalarda daha önce depresyon hikâyesi olan kadınlarda postpartum depresyon açısından iki kattan fazla risk artışı olduğu ortaya konulmuştur.
Postpartum depresyonla sıklıkla ilişkili olan ek faktörler ve postnatal majör depresyon için olası risk faktörlerine aşağıdaki tabloda değinilmiştir.
Tablo: Postpartum depresyonla sıklıkla ilişkili olan ek faktörler ve postnatal majör depresyon için olası risk faktörleri
Postpartum depresyonla sıklıkla ilişkili olan ek faktörler:
|
|
● Hamilelik sırasında veya doğumdan sonra stresli yaşam olayları (örn. Evlilik çatışması veya göç).
● Puerperiumda yoksul sosyal ve maddi destek (72; 73).
|
|
Postpartum majör depresyon için olası risk faktörleri:
|
|
● Genç yaş (örneğin, yaş <25 yıl).
● Evli olmama. ● Multiparite. ● Postpartum depresyon veya psikiyatrik hastalıklar açısından pozitif aile öyküsü. ● Yakın partner şiddeti ve yaşam boyu fiziksel ve / veya cinsel istismar öyküsü. ● İstenmeyen / kasıtlı olmayan gebelik. ● Gebeliğe karşı olumsuz tutumlar. ● Doğum korkusu. ● Kötü perinatal fiziksel sağlık (ör., konsepsiyon esnasında obezite,pregestasyonel veya gestasyonel diyabet, antenatal veya postnatal hipertansiyon veya doğumu takiben enfeksiyon). ● Vücut görüntü memnuniyetsizliği (prekonsepsiyon aşamasında, doğum öncesi ve / veya doğum sonrası). ● Nörotisizm gibi (kişisel endişe, kaygılı, kızgın, üzgün ve suçlu olma eğilimi gösteren) kişilik özellikleri. ● Premenstrüel sendrom veya premenstrüel disforik bozukluk öyküsü. ● Perinatal anksiyete belirtileri ve bozuklukları. ● Perinatal uyku bozukluğu. ● Doğum mevsimi (örn. Doğum sonrası depresyon, yılın gün ışığının azaldığı dönemleri boyunca artabilir). ● Olumsuz hamilelik ve yenidoğan sonlanımları (örn.; ölü doğum, erken doğum, çok düşük doğum ağırlığı ve yenidoğan ölümü). ● Postpartum blues (sub-sendromal depresif belirtiler). ● Emzirme zorluğu / daha kısa süre emzirme / memeden kesme. ● Avutulamayan bebek ağlaması, zor mizaçlı bebek veya bebek uyku bozukluğu gibi çocuk bakımı stresi yaratan durumlar. |
Klinik Özellikler
Postpartum unipolar majör depresyonun klinik özellikleri (örn. Semptomlar), postpartum periyodun dışında meydana gelen majör depresif atakların özellikleriyle benzerdir.
Belirtiler ve Hastalık Şiddetinin Derecelendirilmesi
Postpartum dönemde ortaya çıkabilen iştah değişikliği, halsizlik, uyku bozukluğu, cinsel isteksizlik gibi belirtiler normal fizyolojik değişiklikler arasında kabul edilmektedir. Bu belirtilerin postpartum depresyonda görülen belirtiler ile benzer olmasından yalnızca belirtilere odaklanan araştırmalardan yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Doğum sonrası depresyonun semptom profili, yaşamın diğer dönemlerinde görülen majör depresif epizoda benzemektedir. Bunlar arasında;
– Kendini değersiz hissetme,
– Anksiyete ve hatta panik ataklar,
– Suçluluk,
– Bebekle ilgili endişeler,
– Ağlamaklı hal ve kontrolsüzce ağlama,
– Hareket ve konuşmada yavaşlık,
– Ajitasyon ya da hiperaktivite,
– Yeme bozuklukları (çok az veya fazla yeme),
– Uyku bozuklukları,
– Düşüncelerde karışıklık ve daha unutkan olma,
– Duygusal dengesizlik,
– Öfke hissi,
– Umutsuzluk ve yetersizlik hissi,
– Ölüm ve intiharla ilgili düşünceler,
– Konsantrasyon ve karar verme yeteneğinde azalma,
– Cinsel aktivitelerde azalma, yer almaktadır.
Postpartum unipolar majör depresyon epizodları, şiddetlerine göre (nonperinatal epizodlar gibi) değişiklik göstermektedir. Şiddet derecesi, bir tedavi rejimi belirlemek için önemlidir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Çetin, S. (2018) Pediatri Acil Servise Başvuran Prematur Bebek Anneleri ve Term Bebek Annelerini Postpartum Depresyon ve Stresle Baş Etme Düzeyleri Açısından Karşılaştırma. T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul Erenköy Ruh Ve Sinir Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi. İstanbul.
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve acil servis klinik hemşiresidir.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com