Nasılsın?
Bu soruyu günde belki onlarca kez soruyoruz etrafımızdakilere. Kimimiz nezaketen, kimimizse bunu gerçekten önemsediğinden. Alacağımız cevap tüm konuşmanın seyrini öylesine şekillendirir ki bulaştığı fikirlere dahi yön verir. Kişinin ruhuna giden yolun bir pusulası olarak görüyorum ben bu soruyu. Yolun sonu yemyeşil ve kalabalık bir bahara da çıkabilir; soğuk ve yalnız bir kışa da.
Biliyorum, hayata kapılmak önümüzü görmemizi engeller çoğu zaman. Önünü göremeyen kendini görür mü peki? Sanmam, ya da çok zor. Hepimizin yaşam yolunda kendine dönüp bakmayı unuttuğu zamanlar olmuştur.
Peki sen gün boyu sana eşlik eden mevsimle ilgilenir misin? Soruyu hep başkalarına mı yöneltirsin yoksa kendi benliğini de merak eder misin? Günün ancak belli bir saatine ortak olan bir bireyin ruhunun kapısını açmak isterken, kendi ruhuna dönüp baktığın olur mu? Aslında sahip olduğun vakitlerin tümünü kendinle geçiriyorsun. En sevdiğine dahi bunca vakti ayıramazken, sence de bencillik değil mi nasıl olduğunu önemsememen? Ya da nasıl olduğunu unutup, kendini oyalaman? Başkalarından beklemen bu soruyu, ruhuna haksızlık değil mi? Hayatın koşuşturmacasına böylesine kapılmak ve kendini unutmak…
Yaşam yolunda zorlu yolculuklar ve çok faklı süreçler geçiriyoruz. İlk ve yeni yazımla size seslenmek istedim tüm içtenliğimle; DÖN BAK RUHUNA!
Çok değerlisin. Biriciksin aldığın her nefes bir bayram, duyduğun her ses şölen. Ruhun dipdiri. Onu öylesine sar ki soluksuz kalsın ve sevinsin sana ait olduğu için. Al karşına ve konuş onunla, sor nasıl olduğunu. Gözlerini yumduğunda hisset onu iliklerine kadar ve onunla birlikte üstesinden geldiğini zorlukları düşün, şükret. Dertleş onunla. Hem ne kaybedersin ki? Sen O’sun ve O da aslında sen. Sizi sizden başka hiç kimse duymayacak. Şans ver ruhuna. Yapabilirsin.
Ben size seslendim, kendinizi fark edin istedim. Peki, sen ne söylemek istiyorsun kendine? Bunlar olumsuzluklar da içerebilir ama istiyorum ki başarılarını ve ruhunun güzelliğini de gör.
Kendimize nasılsın demeyi unuttuğumuz zamanlarla ilgili önerilerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz , kendinizle kalın 🙂
Ankara Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi 2020 mezunuyum.
Dışa dönük, yaşamı seven ve ona sahip çıkan bir ruhum var.
Hayvanları, sebze yetiştirmeyi, kitap okumayı, yoga yapmayı, tiyatro izlemeyi ve sahne almayı çok seviyorum.
LGBTİ birey hakları, şizofreni, bireyin psikososyal durumunu ifade eden her şeyi merak eder, araştırır, okur ve dinlerim.
Mükemmel şuan ihtiyacım vardı tamda bu yazıya🌸
Güzel bir yazı olmuş içten ve gerçekten benimle konuşuyormuş gibi,yazar etkili bir dil kullanmış umarım bir gün ben de ruhuna dönüp bakmayı öğrenirim. Yazılarınızın devamını dilerim