Karın kasları ve biçimli bir çene çekim yaratsa bile, yakın zamanda yapılan çalışma erkeğin sağlıklı bağışıklık sisteminin gerçekten kadınları cinsel olarak uyardığını öne sürüyor.
Güçlü bir bağışıklık sistemi, sağlıklı bir erkeği ifade ettiğinden bu mantıklıdır. Ancak daha şaşırtıcı olan şey, kadınların bir erkeğin yüzüne bakarak iyi bir bağışıklığa sahip olduğunu fark edebilmeleridir.
Buradaki kilit faktör testosteron (erkeğin dayanıklı ve güzel görünmesiyle ilişkili hormon) olabilir. Nature Communications‘ta yayınlanan bir çalışmaya göre, testosteron seviyeleri sadece yüzdeki çekicilikle bağlantılı değil, aynı zamanda güçlü bir bağışıklık sistemi tepkisi ile de bağlantılıdır.
Birleşik Krallık’taki Abertay Üniversitesi’nden araştırmacılar hormonlar ve çekicilik arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamak için 20’li yaşların başında olan Letonyalı 74 erkeği inceledi. Bu 74 erkeğe, virüsle savaşacak antikorların üretilmesini sağlamak için bağışıklık sistemini harekete geçiren Hepatit B aşısı yapıldı ve aşıdan önce ve sonra kan örnekleri alındı. Araştırmacılar bu erkeklerin antikor, testosteron ve stres hormonu olan kortizol seviyelerini ölçmek için kan örneklerini kullandılar.
Araştırmacılar daha sonra bu erkeklerden her birinin fotoğrafını 94 Letonyalı kadına gösterdiler ve kadınlardan resimleri 10 puan üzerinden oluşan bir çekicilik ölçeğine göre puanlamalarını istediler.
Görünen o ki, en yüksek puan alan erkekler, daha güçlü bağışıklık tepkileri veren ve daha yüksek testosteron seviyeleri olan erkeklerdi. Abertay Üniversitesi’nde çalışmayı yürüten araştırmacı ve psikolog Fhionna Moore, Cosmos dergisine yaptığı açıklamada “aşıya tepki olarak bir erkek ne kadar çok antikor üretiyorsa yüzü o kadar çekici oluyor” dedi.
Araştırmacılar ayrıca testosteron, bağışıklık gücü ve çekicilik arasındaki bağlantının, stres hormonu kortizolün en düşük seviyelerine sahip olan erkeklerde daha güçlü olduğunu buldular (ne kadar az stres, o kadar yüksek çekicilik). Bu ne anlama geliyor? Health.com’da bildirilen bulgular bir erkeğin stres düzeylerinin, testosteronun karşı cinsi çeken cazibesine engel olabileceğini gösteriyor. Yazarlara göre her şey cinsel seçilimin “handikap teorisi”ne (handicap theory) geri dönüyor.
Health.com’dan Anne Harding şöyle açıklıyor:
- Türler arasında eş seçimini inceleyen biyologlar ilgiyi üzerine çeken erkeklerin özelliklerinin (tavus kuşunun kuyruğu veya geyiğin boynuzları gibi) dişileri etkilediğini çünkü bu özelliklerin büyük ölçüde faydasız ve kullanışsız olduklarını öne sürdüler. Çünkü bu özellikler dişileri çekmekle beraber yaşam alanında genelde dezavantajdır, fakat dişilere erkeğin enerjisini hayatta kalma mücadelesinden alıp iyi görünmesini sağlamak amacıyla kullanabilecek kadar sağlıklı olduğuna işaret eder.
- Stirling Üniversitesi’nde araştırma görevlisi Anthony Little “Bu handikapla (dezavantaja rağmen) hayatta kalabilmeniz, sizi seçen dişinin kaliteli bir eş edinmesi anlamına geliyor” diye belirtmektedir. (Örneğin erkek tavus kuşunun kuyruğunun rengarenk ve geniş olması düşmanlarına karşı kendini belli etmesine sebep olur, buna rağmen tavus kuşunun hayatta kalarak dişinin karşısına geçip kuyruğunu açması onun aslında düşmanlarından kendini kurtardığını dolayısıyla ne kadar güçlü olduğunu gösterir).
Yakışıklı olmak, boynuzlarla dolu bir kafaya sahip olmak gibi tam bir handikap (engel, dezavantaj) değildir, ancak insanlardaki eş seçimi hala iyi bir görünüme dikkat etmeyi gerektirir.
Chicago Üniversitesinde karşılaştırmalı insani gelişim profesörü Dario Maestripieri, Cosmos dergisine bildirirken “Fikir şudur: Her zaman iyi genlerle birlikte yüksek testosteronu taşıyabilen – fazla çekici olmak amacıyla – ve bunun için bedel ödemeyen bireyler vardır.” dedi. Yapılan bu araştırma söz konusu bu erkeklerin stresle nasıl başa çıkabileceklerini bilen erkekler olabileceğini gösteriyor.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
healthland.time.com
Uludağ Üniversitesi
onurbayirli17@gmail.com
Bu araştırma hayli ilginç geldi. Sonucun ortaya çıkmasında pek çok karıştırıcı değişken olduğunu düşünüyorum. Belki de gerçekten fiziksel olarak da değerleri yüksek olan kişiler yakışıklıydı, diğerleri değildi?