LGBT tarihi ile ilgili en eski yazılı belgeler Hitit, Sümer ve Eski Mısır’a kadar uzanmaktadır. Transseksüelliğin tarihsel süreci ile ilgili literatürde fazla bilgi bulunmamaktadır. Erkekler arasında eşcinsel evliliğe izin veren bir madde M.Ö 1400‟lerden kalma Hitit yasa derlemesinde yer almaktadır. Bu, eşcinsel evliliğe izin veren ilk yasadır. Batı uygarlığının eşcinselliği mahkûm etmesinin temelinde Yahudilerin eşcinselliğe karşı yürüttüğü mücadele yatar. Akdeniz uygarlığında, Antik Yunanda LGBT bireyler sosyal açıdan daha kabul görüp, sanatsal ve edebi anlamda yüceltilmişlerdir. Yunan mitolojisi ve Eski Yunan sanatına eşcinsellik ilham kaynağı olmuştur (2). Hipokrat, (M.Ö 400) kadınsı tavırlar göstererek kadın kıyafetleri giyen ve kendisini dini inançlara adamış ”Enaree” adı verilen kişilerden bahsetmiştir. Bu kişilerdeki iktidarsızlığın, ata binme davranışından kaynaklandığını belirtmiştir (3).
Eşcinselliğin kötü olarak algılanması tek tanrılı dinlerin ortaya çıkışına denk gelmektedir. Roma ve Antik Yunan zamanında feminenlik eşcinsel erkeklerden ziyade heteroseksüeller için kullanılan bir terimdi. Antik Avrupa kültüründe kadından hoşlanan erkekler kadın gibi davranırlar, feminen tavırlar gösterirler, kadınlardan ayrılmak istemedikleri için askerlik yapmak istemezlerdi (4).
Arap ülkelerinde eşcinselliğe ait gelenekler günümüze dek gelmiştir. Binbir gece masallarında Arap toplumunun eşcinselliğe bakışı ile ilgili bilgilere rastlayabiliriz (5).
Orta Asya’da yaşayan Türk kavimleri, İslamiyet‟i kabul etmeden önce Şamanizm adı verilen inanç sistemine sahiptiler. Şamanlıkta eşcinsel olmayan birey rahip olamazdı ve eşcinsellik, dini liderlikte en yüksek mertebe olarak kabul görürdü. Bu bilgiler ışığında eski Türk topluluklarında eşcinselliğin kabul görmesinin de ötesinde bir saygınlığının olduğu da görülmektedir. Osmanlı’nın Tanzimat‟tan sonra Avrupalı yaşam tarzını benimsemesi sonucu eşcinsel ilişkiler azalmıştır (6).
Son 150 yıllık süreci incelediğimizde, homoseksüellik teriminin ilk kez 1869 yılında hastalık olarak kullanıldığını ve tedavi edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Eşcinsel bireyler 1950-1970 yılları arası elektrik şoku, psikanaliz ve bir dizi tedavi yöntemleri ile hastaneye zorla kapatılarak iyileştirilmeye çalışılmıştır. Dr. Judd Marmor 1970’li yılın başlarında eşcinselliği hastalık kategorisinden çıkarmak için çalışmalar başlatmıştır (7). 1973 yılında eşcinsellik hastalık kategorisinden çıkarılmıştır ve bununla paralel olarak istem dışı tedaviler de son bulmuştur.
Ruhsal Bozukluklar için Tanı ve İstatistik El Kitabının (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders- DSM) 1952 yılında yayımlanan ilk baskısında (DSM-I) ve 1968 yılında yayımlanan ikinci baskısında (DSM-II) eşcinsellik ve transvestizm ”Sosyopatik Kişilik Bozukluğu” başlığı altındaki cinsel sapmada yer almıştır. 1973 yılında yayımlanan DSM-III de eşcinsellik cinsel yönelim bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Böylece, ruhsal hastalık kategorisinden çıkarak doğuştan olan bir durum halini almıştır. Eşcinsellik 1992 yılında da ICD-10 (International Classification of Diseases-Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırılması) listesinden çıkarılmıştır. 1980 yılında basılan DSM-III‟te ”ego-distonik (benliğe yabancı) eşcinsellik” tanımlaması vardır. DSM-III-R‟de (1987) ”kişinin cinsel yönelimine bağlı yaşadığı kalıcı ve belirgin rahatsızlık” adı altında ”Başka Türlü Sınıflandırılamayan Cinsel Bozukluklar” şeklinde sınıflandırılmıştır. 2013 yılında yayımlanan DSM-V ‘de transseksüellik ”Cinsel Kimliğinden Hoşnut Olmama” başlığı altında düzenlenmiştir (8).
______________________
Kaynaklar ve İleri Okuma:
1) Seda Karakaya, 2017, LGBT Bireylerinin Sağlık Bakım Deneyimleri ile İlgili Görüşleri, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ruh Sağlığı ve Hemşireliği Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi
2) Öztürk, Ö. (2015). Erişim Tarihi (24.08.2016). “Zor Bir Konu: Eşcinselliğe Bilimsel ve Objektif Bakabilmek.”İpe.
3) Cunliffe, B. (2001). The Oxford illustrated history of prehistoric Europe. Oxford University Press, USA.
4) Halperin, D. M. (2000). How to do the history of male homosexuality. GLQ: A Journal of Lesbian and Gay Studies, 6(1), 87-123.
5) Duberman, M. B., Vicinus, M. J. ve Chauncey, G. (Ed.) (2001). Tarihten gizlenenler: Gey ve lezbiyen tarihine yeni bir bakış. İstanbul: Phoenix
6) Yüzgün, A. (1993). Homosexuality and police terror in Turkey. Journal of homosexuality, 24(3-4), 159-170.
7) Rosario, V. A. (2003). An interview with Judd Marmor, MD. Journal of Gay & Lesbian Psychotherapy, 7(4), 23-34.
8) Spitzer, R. L. (1981). The diagnostic status of homosexuality in DSM-III: A reformulation of the issues. American Journal of Psychiatry, 138(2), 210-215.

Psikiyatri hemşireliği alanında uzman hemşiredir ve acil serviste çalışmaktadır.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com