Gestalt, Almanca sözcük olup “şekil” anlamına gelmektedir. Biçim, tamamlama ve bütünleştirme anlamlarında kullanılır. Gestalt Kuramı 20. yüzyılın ortalarında Almanya’da ortaya çıkmıştır. Gestalt kuramcıları; Max Wertheimer, Kurt Koffka, Wolfgang Köhler ve Kurt Levin’dir.
Yağmur (2015), Gestalt kuramını “bütünün algılanmasının parçaların algılanmasından daha önce oluştuğu” şeklinde açıklamıştır.
Öğrenmenin bir süreç olduğunu düşünürsek bu süreçte geçmişte algıladıklarımız ve bugünümüz gelecek algımızı tanımlar diyebiliriz. Gestalt kuramı, bütünün anlamının fazla ve parçalardan farklı olduğu ilkesi ile şekillenmiştir. Bu bizim aklımıza tümdengelim yöntemini hatırlatabilir.
Gestalt teorisi şekil-zemin ilişkisi, yakınlık, benzerlik, tamamlama, devamlılık ve basitlik olmak üzere altı temel ilke üzerinde şekillenmektedir (Erişti ve diğerleri, 2013).
Algısal Örgütleme Yasaları
1.Şekil-Zemin İlişkisi
Nesneleri algıma, gördüğümüz şekilde dikkatimizi odakladığımız kısımdır. Zemini ise algılamadığımız, çevremizde olan, dikkatimizi vermediğimiz uyarıcılar olarak düşünebiliriz. Şekil-zemin birbirinin yerine geçebilir. Resme baktığımızda siyah ve beyaz bölgelerde dikkatimizi odakladığımız yer ve şekil algımız bütünü yorumlamamızı sağlar. Resme baktığınızda ilk ne gördünüz? Eminim daha önce de bu sorular ile karşılaşmışsınızdır. Resme gelecek olursak bir yaşlı kadın yüzü ve bir yan durmuş genç kadın vardır. Baktığınız nokta şekil, geride kalan kısım ise zemindir. Görebildiniz mi?
2.Yakınlık
Nesne ve öğelerin birbiri arasındaki uzaklık durumunu algılamada gruplandırma yapılmasıdır. Birbirine uzak olmayanlar birlikte algılanır. Örnek olarak; öğrenci-okul, müzikteki melodik yakınlık, Kemal Sunal-Hababam Sınıfı verilebilir.
3.Benzerlik
Birçok faktör ve özellik açısından benzer olanların birlikte algılanmasıdır. Bu özellikler yaş, cinsiyet, form ve renk gibi değişkenler olabilir. Uyarıcıların benzerlik ilişkisinin olması birlikte algılanmasını ve gruplanmasını sağlamaktadır.
4.Tamamlama
Uyaranların eksik kısımlarının birleştirilerek bütünün algılanmasıdır. Ses ve şekillerin boş kısımlarının tamamlanması ile bütünün algılanmasıdır. Örneğin; “Slm nbr?”
5.Devamlılık
Uyaranların aynı yöne doğru olması onların birlikte algılanmasıdır. Sürekli çizgilerin ve devamlı şekillerin birlikte gruplandırılarak algılanmasıdır.
6.Basitlik
Nesne ve uyaranların karmaşık olmayan en yalın hallerinin algılanmasıdır.
Algısal örgütleme yasaları ile çevremizdeki uyarıcıların birçok yönden bizi etkilediğini görmüş olduk. Yaptığımız gruplamalara göre; bütün anlamı oluşturur fakat parçalar da tek başına farklı anlamlar içermektedir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
1.Eri̇şti̇, S , Uluuysal, B , Di̇ndar, M . (2013). Görsel Algı Kuramlarına Dayalı Etkileşimli Bir Öğretim Ortamı Tasarımı ve Ortama İlişkin Öğrenci Görüşleri . Anadolu Journal of Educational Sciences International , 3 (1) .
2.Yağmur, Ö . (2015). Minimal Sanatta Dan Flavin’i Gestalt Algı Kuramıyla Anlamlandırma . Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi , 0 (33) , 150-162 .
Gönderinin Yazarı

Giresun Üniversitesi hemşirelik 4. sınıf öğrencisiyim.
Çevresel psikoloji ve sosyal psikolojiye oldukça meraklı birisiyim.
“Nefes almanın kıymetini bildiğinde ölmeyi anlamlı kılmışsın demektir.”
Yaşamın kıymetini anlamaya çalışan bir insan.
Bütün, parçaların toplamından farklı bir şeydir. Pastanın malzemelerini tek tek düşündüğümüzde un, süt, yumurta, şeker, vanilin vb. birçok malzemeler vardır. Bunları bir araya getirdiğimizde artık o un, süt ve yumurta değil, pasta olur. Önemli bir konu, teşekkürler.
Örnek çok açıklayıcı olmuş kesinlikle, ben teşekkür ederim.
Süper bir çalışma.Hazırlayanın yüreğine sağlık.
Nurhan teşekkür ederim, geri bildirimin beni mutlu etti.