Kadınlara toplumsal cinsiyet olarak yüklenen bir takım roller bulunmaktadır. Örneğin kadınlar erkekler gibi yüksek sesle konuşamaz, gülemez. Oturmaları kalkmaları erkeklere göre daha dikkatli olmalıdır. İsteklerini dile getirmekte çekimser olmalıdır. İşte bu erkek egemen toplum olmanın bir ürünü olan toplumsal cinsiyet nedeniyle kadına biçilen bu rollerin iş yaşamında da benimsenmesi sonucu ortaya “Görünmez Kadın Sendromu” çıkmaktadır. Bu sendrom tamamıyla toplumsal cinsiyet algısının iş yaşamında yoğun bir şekilde kendisini gösterme biçimi olarak ifade edilebilir.
Küçükken görünmez olma, başka insanların neler yaptığını sihirli bir biçimde görme isteğinde olmayan çocuk hemen hemen yok denilebilir. İş dünyasında da böyle olunması, iş arkadaşlarımızın hakkınızda ne konuştuğunu bilebilmek de kulağa cazip gelebilir. Ancak bunun tam tersi, yani fiziksel olarak görünür olup da kimse tarafından fark edilmemek pek de istenen bir durum olmayabilir. Kadınlar iş hayatında da sosyal yaşamdaki gibi başlarını öne eğerek işlerini sessiz bir biçimde yapmayı yeğleyebilmektedir. Kadınların bu sakin bir biçimde başları önünde iş yapma biçimini Hint asıllı Chitra Nayak “Görünmez Kadın Sendromu” olarak adlandırmaktadır.
Birçok erkek yönetici kadınların söylediklerini fazla dikkate almadığından, erkekler aynı şeyi söylediklerinde daha çok dinlendiklerinden, kadınlarda ister istemez bildiklerini bile saklama eğilimi olması çok da yadırganmamalıdır. Üstelik kadınlar reddedilme hissine erkeklerden daha duyarlıdır. Örneğin, evlilik teklifi gibi tekliflerin erkekten geliyor olmasına beyni kodlanmış kadın herhangi bir teklifte bulunurken tedirgin olabilmektedir. Bir diğer dikkat çekici nokta da toplumsal rol olarak erkeğin sözünün daha çok geçmesini benimsemiş kadının kendi kendine sessiz kalmayı tercih etmesidir. Ya da erkeğin yaptığı bir davranışı kadın yaptığında bunun daha anormal bir davranış biçimi olarak benimsenmesidir. Örneğin bir erkek görüşlerini net söyleyebilir, daha da ileri gidip kabul görmezse sinirlenip öfkelenebilir. Ancak bunu bir kadının yapması “yakışık almaz” ve kadına hemen “cadı” yaftası yapıştırılabilmektedir.
İlerleyen yaşla beraber kadınlar kendini giderek daha da görünmez hissettiği bir takım araştırmalarla ortaya konmuştur. Bunun sebeplerinden birisi kadınların ileri yaşlarda daha izole hissetmeleri olduğu ileri sürülmektedir. Bunun da adı bir diğer iş yeri sendromu olan “Orta Yaş Kariyer Sendromu”dur. Raggins vd. (1998) iş yaşamında görülen bir diğer sendrom olan “Cam Tavan Sendromu”nun kadınları erkek yöneticilerin istediği “görünmez” olma eylemine ittiğini savunmuştur.
Kadınların kariyer yolunda ilerleyebilmeleri için bu sendromdan bir an önce kurtularak kendi kendilerinin reklamlarını yapmaya geçmeleri gerekmektedir. Elbette kişinin kendisini sürekli olarak över boyutta ne yaptığını anlatması hoş değildir. Ancak kişi kendisinin reklamını yapmadığı sürece ne yaptığı da başkaları tarafından kolayca fark edilmeyebilir. Mükemmelliğinizi anlatmak yerine çalışmalar sonucu elde edilen somut sonuçlar paylaşılabilir. Bunların arasından örgüt için hayati olanların keşfedilmesi son derece önemlidir. Yöneticilerin yeteneklerinizi keşfederek ihtiyaç duyduğunda direkt temasa geçebileceği unutulmamalıdır.
Sendromla başa çıkma adına atılabilecek bir diğer adım da kadınların reddedilme ve başarısız olma korkusundan sıyrılarak beklenti ve isteklerini ilgili yöneticilere iletmek konusunda kararlı olmaları gerekliliğidir. Kadınları görünmez olma yapan farklı etmenler de söz konusudur. Erkeklerin kadınların başlarına bela diye yollandığı inancıyla oluşan Helen Sendromunun kadının bilinçaltına verdiği suçluluk duygusu da onu görünmez yapıyor olabilir. Erkeklerle kuşatılmış bir dünyada da gördüğü baskıya artık buyun eğerek neredeyse bundan haz alma noktasına gelmiş olması da görünmezliği oluşturabilmektedir. Daha geride kalarak rahat yaşayacağını düşünen kadın daha da yorgun düşüp Tükenmişlik Sendromu yaşayabilmektedir.
Kaynakça ve İleri Okuma:
- Gündüz, Ş. (2017). Kariyer Basamaklarında Kadının Düşmanı Olarak Kendisi: Süper Anne Sendromu, Görünmez Kadın Sendromu ve Külkedisi Sendromu. Karadeniz-Blacksea-Черное море, (35), 84-94.

Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve pediatri hemşiresiyim. Adli psikiyatri, çocuk ve ergen psikiyatrisi, sosyal psikiyatri, pediatri yakından ilgilendiğim alanlardır. Yaşam yolunda bazen umutlu, bazen umutsuz birisiyim. İçerik Üretim Komisyonunda görev alıyorum.
İletişim için; tubagne12@gmail.com