Bu yazımda The Sinner dizisini ele alacağım. Mini bir dizi olan The Sinner, travma sonrası stres bozukluğuna bağlı görülen hafıza kaybını ele almaktadır. Gizem dolu ve sürükleyici diziyi spoiler vermemeye çalışarak kısacık bahsetmek istiyorum ama istersen burada da okumayı bırakabilirsin.
Diziden kısaca bahsedecek olursam Cora adlı genç bir kadın ailesiyle sahildeyken tanımadığı birini sebepsiz bir şekilde bıçaklayarak öldürür. Bu cinayeti inceleyen dedektif Harry ise bunun sebebini öğrenmeye çalışır ve altında yatan başka etkenler olduğunu düşünür. En önemli sorun ise tanımadığı bir insanı neden öldürdüğünün Cora bile farkında değildir çünkü hayatının bazı travmatik anıları aklından silinmiştir. Gerçekten anılarımız silinir mi? yoksa her anının gün yüzüne çıkma potansiyeli var mıdır? Peki bir müzik, sizin birini öldürmenize sebep olabilir mi?
Travma sonrası stres bozukluğu, bireyin travmatik, yıkıcı ya da acı verici deneyime karşı düzensiz bir yanıtıdır. Anlık bilinç kaybı, psikolojik huzursuzluk, deneyimle ilişkili olaylardan kaçınma, yoğun duygusal tepkiler, tekrarlayan rüyalar, kabuslar ve hatıralar gibi belirtileri vardır. Aynı zamanda travma sonrası stres bozukluğu bireyin hafızasını doğrudan etkileyebilmektedir. Birey bu deneyime karşı hafıza kaybı yani amnezi yaşayabilmektedir. Hafıza kaybı, kısmi ya da tamamen olmakla birlikte düzensiz veya parçalı olabilmektedir.
Örneğin; tecavüze uğrayan biri tecavüz öncesini veya sonrasını rahatlıkla hatırlayabilirken tecavüz anını hatırlamayabilir ya da bir asker savaş alanındaki çatışmayı tam olarak hatırlamayabilmektedir.
İnsanlar bilinçsiz bir şekilde travmatik deneyimlerini hatırlamayabilir. Bu deneyimler yerine başka deneyimler yaşadığını düşünebilir. Bir anıyı hatırlamamak sinir bozucu olabilir ama bu durum bireyin eskiden yaşadığı stresi, kötü deneyimi tekrar yaşamasını önleyen bir mekanizma olduğu söylenebilir ve yaşadığını sandığın şey aslında doğru olmayabilir.
Psikiyatri hemşireliği bölümünde yüksek lisans yapmaktadır. Devlet hastanesinde normal zamanda pediatri hemşiresidir fakat uzun zamandır aktif olarak pandemi bölümünde çalışmaktadır.
Hayvanları, doğayı ve çocukları çok sevmektedir. 2018 yılında yaygın anksiyete bozukluğu tanısı almış ve 2.5 sene sonra iyileşmiş birisidir. Yeni şeyler deneyip görmeyi seven ve insanlarda ‘hiperaktif bu galiba’ düşüncesini oluşturan enerjik bir bireydir.
İçerik Üretim Komisyonu üyesidir ve eski Hipokampus Akademi genel koordinatörüdür.