Geldik bu dünyaya, gidiyoruz. Tekrarı yok, telafisi hiç yok. Geçmiş gitti, gelecek belirsiz. Ne yapıyorsak şimdi, şu anda yaşarken yapıyoruz, yapabiliriz. Madem böyledir bu, gerçektir ve değiştirilemezdir, o zaman “Nasıl yaşanır bu hayat?” sorusu bir çok sorudan önemlidir. Ancak daha önemli bir başka soru var, öncelik onun: “Nasıl yaşanmaz bu hayat?” Herkes kendine göre cevaplamalı hiç şüphesiz bu soruyu; kendi şartları, imkanları ve imtihanları doğrultusunda. Ancak madem soruyu sorduk fikir versin niyetiyle kendi cevaplarımı yazayım istiyorum. Üstelik beceremesem de yazdığım gibi yaşamamayı, en azından arzum buydu diye sizi nasıl yaşamak istemediğime şahit tutmuş olurum ümidindeyim.
O halde cevaplar için soruyu tekrar hatırlayalım:
Ölçüsüz yaşanmaz bu hayat. İnsan kaybolur. Yolcu gibi, yolda gider gibi yaşıyoruz hayatımızı. Ancak yola yön lazım, işaret lazım, sınır lazım. Bu yönlerle insan doğru yolu bulacak, bu işaretlerle yolculuğunu güvenli şekilde yapacak ve bu sınırlarla yoldan çıkmayacak. Dolayısıyla hayat yolunda bize yön gösterecek, işaret verecek, sınır çizecek ölçülerimiz olmalı ki yolumuz da yolculuğumuz da kazasız, belasız bitsin. Ölçüsüz yaşanmaz bu hayat.
Bilinçsiz yaşanmaz bu hayat. İnsan savrulur. Yaşıyoruz ama yaşamımız hakkında düşünmek, zihin teri dökmek, bir bilinç kazanmak zorundayız. Hayat nasıl geçiyorsa öyle yaşanmaz. Yaptığımızın farkında, yapmadığımızın farkında, yapmamız gerekenin farkında, yapmamamız gerekenlerin farkında olmalıyız. Tercihler yapmalı ve bu tercihleri tesadüfen, karşımıza öyle çıktı, insanlar böyle dedi değil, bilerek, isteyerek, fark ederek yapmalıyız. Böylelikle yaptığımızın bir anlamı olmalı, yapmadığımızın da. Bilinçsiz yaşanmaz bu hayat.
Dikkatsiz yaşanmaz bu hayat. İnsan vurulur. Dikkatini çelecek, kazancını çalacak, koruduklarını silecek bu kadar oyun varken, oyuna gelmemeye, oyuna girmemeye dikkat etmek zorundayız. Dikkatsiz yaşanmaz bu hayat.
İradesiz yaşanmaz bu hayat. İnsan sorulur. Yapmak zorunda olduğu ama yapmak istemediği, yapmaması gereken ama yapmak için yanıp tutuştuğu bir dünya şey çıkacak karşısına. Belki kimsenin göremediği belki bilmediği zamanlarda ve zeminlerde yapması veya yapmaması gereken ama yapmak veya yapmamak için dışsal değil içsel bir güce ihtiyaç duyduğu anlar olacak. O anlar iradesiz aşılmaz. İradesiz hayat bu yaşanmaz.
İdaresiz yaşanmaz bu hayat. İnsan burkulur. İster de ister insan, bitmez ki istekleri. Mal ister sınırsız, mülk ister sorunsuz, makam ister bitimsiz, insan ister hatasız. Bulamaz bunları, hiç aramasın. İdare edemezse insanları, malları, mülkleri, makamları cenneti dünya da yaşamak ister de boş bir hayalin peşinde tüketir ömrünü. İdaresiz yaşanmaz bu hayat. “İdare etmek irade göstermek demektir. “
Sabırsız yaşanmaz bu hayat. İnsan yorulur. Hemen olmaz bazen hiç olmaz. Hemen gelmez bazen hiç gelmez. Hemen vermez bazen hiç vermez. Hemen sevmez bazen hiç sevmez. Hemen bitmez bazen hiç bitmez. Ama ne olsa hepsi için sabır lazım bize. Sabırsız yaşanmaz bu hayat.
Yalnız yaşanmaz bu hayat. İnsan kavrulur. Konuşmak ister, paylaşmak ister, göstermek ister. Kendi sesinden sıkılır yoksa, kendi sözünden hatta kendisinden sıkılır. An gelir kendisinden şüpheye düşer. Bir hayat yaşıyordur şahit olmak, şahit tutmak ister. Hem bu dünya hem sonrası için. Yalnız yaşanmaz bu hayat.
Dertsiz yaşanmaz bu hayat. İnsan kararır. Gönül boşta kalmaz, bir yük ister. Yük diye de dünya derdi konmaz gönle, ayıptır. Aşkın bir dert taşımalı gönül, aşkla. Sonra o dertle ya insana deva olur, ya insandan deva bulur. Dertsiz yaşanmaz bu hayat.
Ümitsiz yaşanmaz bu hayat. İnsan kurur. Yaşamak kolay değil insan olarak. Böcekten farklıdır insan, ottan topraktan. Vazifesi ağırdır ağaçtan yapraktan. Sorumluluk hissesi vardır kuzudan kuştan. Doğru bir hayatı yaşamak zor görünür gözüne. Halbuki yanlış bir hayat daha zordur. Göz doğru görsün, zihin aydınlansın ve kalp ferahlasın için bir şey lazımdır. Sihir değil büyü değil inanç gibi güçlü kuvvetli. Ümitsiz yaşanmaz bu hayat.
Kaynakça ve İleri Okuma:
- Carmillo Gallo, Ted Gibi Konuş
Gönderinin Yazarı
Ben Rüveyda. Kayseri doğumluyum. Ortaokul ve Lise eğitimimi de kayseri de tamamladım.Şu an istanbul Esenyurt üniversitesinde psikoloji öğrencisiyim.
Yoga meditasyon yapmaktan,yüzmekten hoşlanırım.