Güzel ve güzellik algısı uzun zamandır konuşulan hatta her gün maruz kalınan bir konu. Hem toplum tarafından hem de insanın kendisini koyduğu yerle ilişkili bu durumu biraz ele alalım.
Güzellik, güzel olma ve güzel neden bu kadar önemli?
Bu sıfatlar kişiyi iyi hissettiren, hoşuna giden ve duygusal yönden iyi bir biçimde tetikleyebilen kavramlar. Kişilerin birbirinden etkilenmesi, ötekiye kendini beğendirme, toplumdaki güzellik algısına ulaşabilme ve tabii ki en önemlisi iyi hissedebilmek için bunları yapma zorunluluğu olduğunu düşünen insanlar bugün var ve hep var olacaklar.
Toplum burada büyük bir rol oynuyor. İçine aldığı, benimsediği ve ortaya çıkardığı insanların ötekinde böyle eksiklik ve yetersizlik hissi uyandırmaması gerekiyor. Farklı bir pozisyonda gördüğünde işler değişiyor. Kişi, kendinden farklı görünen, farklı davranan veya farklı istekleri olan insanlarla bir araya geliyor. Ya toplum kişinin uymasını bekliyor ya da kişi kendisi gibi yaşamaya, istemeye ve davranmaya devam ettikçe onu dışlıyor. Yani muhakkak bir tarafın fire vermesi bekleniyor. Hal böyle olunca baskın olan yine toplum ve toplumun istediği oluyor. Kişinin değişimi kaçınılmaz oluyor.
Sonrasında bu algı kişinin merkezi oluyor. Sadece ötekinin gözünde nasıl göründüğüyle ilgileniyor. Kendine ait düşüncelerini yok sayıyor. Başkası için var oluyor.
Güzellik Algısı Toplumlarda Değişken Midir?
Avcılık – toplayıcılık zamanlarından bu yana elbet bu algı da değişmiştir. İnsanların istekleri ve arzuları zamana ve tarihe göre değişebilir. Bu da kişilerin olduğu ve olmak istedikleri insan yapısında farklılıklar meydana getirir.
Batı toplumlarında bale yapabilen kadınların daha güzel ve daha kadınsı oldukları düşünülmüştür. Ancak günümüzde balenin kadın sömürüsü üzerine kurulduğunu iddia edilmektedir. Balerinlerin giydiği beyaz ayakkabılar saflığı ve temizliği temsil eder. Kadının zarifliğini, zayıflığını ve kırılganlığını kullanır. Ağır çalışma koşullarında ders alan bu kadınlar aynı zamanda erkek arzusu üzerine kurulan bu oyunun devamını getirirler. Koçlarının da çoğunluğunun erkek olması gözden kaçmamalı.
Güzellik ve Nesne İlişkisi
Yaşanan bu dönem hazzın ön planda olduğu ve zamanın hafifliği ile başa çıkılamayan bir süreç. Hedonist insanların çokluğu ve beraberinde getirdikleri akımlarla insanları etkileyerek değişim süreçlerine sokan aynı zamanda yaşantılarını,duygusal çıkıntıları ve fiziksel görünüşlerini de farkında olup ya da olmadan dönüşümlerini izleyen huzmeler.
Güzel dediğimiz her ne ise muhakkak bir “gibi”si vardır. Referansı olması gereken bir nesne bir kişi ya da bir olay onu daha iyi ve güzel yapma peşinde. O yüzden bağımsızlığını düşünemeyiz. Aktif olarak ötekinin düşüncesi ve ifadesi referans olarak kabul edilir. Bu yüzden hikayesi olan her benimsenen nesne, kişi ve olay kişinin “güzeli” dir.
Kaynakça ve İleri Okuma :
- https://www.terapiglobal.com/degisen-guzellik-algisi-ve-etkileri
- https://www.youtube.com/watch?v=dtGtmmfyemc