Bir önceki yazımızda hipnozun genel olarak nasıl bir şey olduğu ve ne olmadığından bahsetmiştik. Bu yazımızda da hipnoz ile ilgili Milton Modeli’nin ne olduğunu ele alacağız. Buyrun yeni yazımıza.
Milton Hyland Erickson‘un hipnoz tekniğine göre oluşturulan mecazlarla daha toleranslı ve daha dolaylı bir telkin yöntemi oluşturulmuştur. Bu bahsedilen dolaylı telkin ya da hipnotik dil, süjenin kişiliğinin, bundan önceki deneyimlerinin ve kendine has potansiyellerinin ortaya çıkmasını sağlamakta; doğrudan telkinden daha etkili ve daha kalıcı olmakta, bu nedenle süjenin bilinçli eleştiride bulunmasını ve sınırları iyi öğrenmesini sağlamaktadır. Erickson, bu şekilde aslında hastasının üzerinde direk ve otoriter bir etki kurmaktadır. Burada matematikte de “üçüncü olanağın dışlanması kanunu” olarak bilinen bir teknik, reductio ad absurdum (saçma olana indirgeme) yöntemini benimsemiştir. Bilinçdışını kullanmak bilincini kullanmaktan daha akıllıcadır, diyen Erickson, bir düşüncenin doğruluğunu ispatlamak amacıyla aksinin yanlışlığını direk belirtmeyi tercih etmemekte; uç örneklemelerde bulunarak kulağa saçma gelmesini sağlamakta, bu şekilde çürütme yolunu tercih etmektedir.
Bunu, mecazlardan oluşan bir dil yaratarak sağlamaktadır. Erickson’a özgü metaforlardan oluşan bu dil kalıpları, günümüzde “Milton model” olarak anılmaktadır.
1. Düşünce Okuma (Mind Read): Örneğin; “Sağlıklı olacağına inandığını biliyorum.” telkinine inanmak genellikle kolaydır ve böyle bir cümle karşıdaki kişiyi “evet” cevabına çeker. Yani transtaki kişi, bu tür bir telkine “evet” cevabını vermekten kendini alamaz.
2. Edimselliğin kaybolması (Lost Performative): (Uzmanlar tarafından somut açıklaması yapılmamıştır.) Örneğin; “Nefes alıp vermek ağrılı hastaya iyi gelir.” dendiğinde süje nefes alıp vermeye başlar.
3. Sebep etkisi (Cause effect): Örneğin; “Şayet yaprakların hışırtısını dinleyebilirsen onlar, sana yavaş yavaş azalan ağrı ile ilgili birçok şey anlatacaktır.” şeklinde bir telkin, süjeyi yaprakların sesini dinlemeye yönlendirecektir.
4. Karmaşık denklik (Complex Equivalance): “Şuanda bu grup içerisinde bulunman, duyduğun ağrı seviyesinin gittikçe azalması anlamına geliyor.” telkini süjeye ağrısının azaldığını hissettirir.
5. Önceden varsayım (Presupposition): Hipnoterapist, süjeye “İçinde bulunduğun tutumu er ya da geç değiştireceksin.” dediğinde bundan emin olmamakla birlikte sadece tahmin içerisindedir, ancak süje bu telkini çoktan bilinçdışına göndermiştir.
6. Değil mi? soruları (Tag Questions): (Direnci kırmak için kullanılır) Hayata karşı bakışın değişiyor, değil mi? şeklinde bir soru süjenin yaşam algısını değiştirecek bir telkindir.
7. Başvurulan göstergenin olmaması (Lack of referentialindex): Cümlede belli bir kişiye ya da nesneye gönderme yapılmaz. Örneğin; “İnsanlar, değişebilir.” telkininde de süjeye direk bir atıfta bulunulmamıştır, ancak süje değişmesi gerektiği mesajını bilinçdışına iletir.
8. Kıyaslamayı ortadan kaldırma (Comparativedeletion): (Tanımlanmamış karşılaştırma) Örneğin; “Ondan daha fazla keyif alacaksın.” ya da “Bu, daha iyidir.” cümlelerinde objenin/hedefin neyle mukayese edildiği özellikle belirtilmez.
9. Geçerli bir deneyimden faydalanma (Pacecurrentexperience): “Siz, bu kitabı okuyacaksınız.” telkininde olduğu gibi genel bir yığından bahsetmek yerine belirlenmiş bir kitaptan bahsetmek tercih edilmektedir.
10. Çift bağ kurma (Doublebind): “Bugün her şeyi özümsemeyebilirsin, ancak ileriki günlerde bunlar sana mantıklı gelmeye başlayacak.”
11. Gizli Emirler (Embedded Commands): “Değişikliğin kolay olduğunu iddia etmiyorum.” negatif cümlesi ile verilen telkin, transtaki kişiyi cümle içindeki olumsuzluğun aksini yapmaya yönlendirir. Bu telkinle birlikte süje, kendini değiştirmeye hazırdır.
12. Evrensel nicelik (Universal Quantifier): (Genelleme) “Bu odadaki herkes kendi davranışını değiştirebilir. Kurulan hayallerin hepsinin gerçekleşmesi mümkündür.” diyen bir hipnoterapist, genelleme yaparak aslında süjeye davranışını değiştirebilmesi için doğrudan bir komut verir.
13. Tipik Hipnozitör (Modal Operator): (Kelimeler, bir olasılığa ya da gerekliliğe ithaf eder.) “Siz seçimlerinizi yapabilirsiniz. Bu sorunu çözmek zorundasınız.” şeklinde bir telkinde olasılık ve gereklilik alenen vurgulanır.
14. Adlaştırma (Nominalization): Örneğin; “Yeni anlayışlar edinebilirsiniz. Depresyondan kurtulabilirsiniz.” cümlelerinde anlayış ve depresyon gibi isimlere yer verilerek süjenin dikkatini isimlere vermesi hedeflenir.
15. Tanımlanmamış Fiil (Unspecified Verb): “Bu mücadelenin üstesinden geldiniz.”
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Dumanlı, Ö., Karadeniz, D., & Hancı, İ. H. Adli hipnoz.
- Erel, Ö., & Erel, K. V. (2014). Hipnoz ve Genel Tıp Pratiğinde Kullanımı. Turkiye Klinikleri Journal of Family Medicine Special Topics, 5(4), 46-48.
- Özgök, A. (2013). Hipnoz ve Anestezi. Anestezi Dergisi, 21(1).
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisidir.
Toplum ruh sağlığı hemşireliği, kişilik psikolojisi, sağlık sosyolojisi ve tiyatro ile ilgilenir.
Yaşamın içerisinde kendisini arayan birisidir.
İçerik Üretim Komisyonu üyesidir.
İletişim: darkatamer@gmail.com