Dünya bugünlere gelene kadar birçok felaketle karşılaştı. Yaklaşık 14.000 yıl önce buzul çağı sona erdi. Buzullar eridikçe insanoğlu çevresini daha iyi tanımaya başladı. Gidebilecek yerleri, ulaşılabilecek alanları çoğaldı. Keşfedilmesi gereken birçok yerle tanıştı. Topluluklar arası engeller ortadan kalktı. Hava değişimleri insan hareketlerine, uzun yürüyüşlere imkan tanıdı.
İnsanlık dönemlerine göz atalım. En uzun çağ olan paleolitik dönem Yontma Taş Devri olarak da bilinir. Bu uzun çağda insanoğlu avcılık toplayıcılıkla uğraştı. Taş araç ve gereçler yaptı. Yaptığı araç gereçleri hayvanları avlamak için kendisini ve ailesini korumak için ve besinlere hızlı ulaşabilmek için kullandı. Besini nerede bulmak kolaysa orada yaşadı. Avlanamadığı zaman meyve sebze ve bitkilerle beslendi. Hayatta kalabilmek için beslenmesi gerekli bu yüzden yaptığı araç gereçler işine yaradı. Alet yapabilen insanlara homo faber denir. Yaptığı her alet herhangi bir ihtiyacını karşıladı.
Bu çağ tarımın başlangıcına kadar sürdü ve tarım farklı yerlerde farklı zamanlarda başladı.
İncelenecek ikinci çağ neolitik çağ. Bu çağda avcılık toplayıcılık yapan insana besin yetersiz kaldı. Artan nüfusa besin yetersizliği baş göstermeye başladı. Bu yüzden daha fazla mahsul alabileceği başka bir forma geçmesi gerekiyordu. O da tarım oldu. Yabani tohumları toprağa ekmeye başlayan insan kısa sürede istediğini elde etti ve bir miktar mahsul alabildi. Ancak toprakla biraz uğraşmaya başlayınca neyin daha çok mahsul verdiğini neyin daha çok enerji verdiğini kavradı ve ona göre davrandı.
Avcı toplayıcı ailelerin tarıma ilgisi arttı. Bu yüzden toprağın bereketli olduğu ve sulak alanlarda yerleşim göstermeye başladılar. Tarım alanları arttıkça insan gücü yetemez oldu ve hayvanları evcilleştirmeye başladılar. Başarılı da olundu ve hayvanlarla uğraşan insan sayısı da arttı. Üretimin arttığı yerde insan yoğunluğu gözlemlendi.
Bundan 6000 yıl önce ilk güçlü kentler Mezopotamya’da ortaya çıktı. Avcı toplayıcı insan tarımdan sonra birlikte yaşamaya adım attı. Karmaşık yerleşkeler toplanarak sağlam temelli kentler inşa edildi.
Bu büyük kentlerde yaşayan insanlara günlük yemekleri karşılığında iş verilmiş ve böylece kentlerde çalışan nüfusu artmaya başlamış. İşlenen toprakların artması, kentlerin çoğalması ve insan sirkülasyonun devamı ile işçi potansiyeli hızlı bir yükselişe geçti.
Yeni ulaşım yolları, yeni ticaret yolları hatta yeni pazar yerleri kuruldu. İnsanlara iş imkanı fırsatı verildi. İş bulamayan insanlar okyanus ötesine yolculuk yapılmasına başlanmasıyla uzak yerlere gitme fırsatı yakaladı. Bu şekilde insanlar dünyayı daha iyi tanıma ve görme fırsatı buldular.
Sanayi devriminden sonra makinelere daha da hakim olan insan yaptıklarını makinelere devretti. Ticaretin artması, iletişimde kolaylık, taşıma da kolaylık hatta askeri güç önem kazandı. İnsan yapmayı istemediği ya da çok fazla kas gücü gerektiren işleri makinelere devretti.
Günümüzde insan neden çalışmayı sürdürüyor peki?
Birçok yaptığı işi hafifletmiş olan insan kendini görebilmek için çalışmayı sürdürüyor. Birkaç basamakta daha detaylı anlatayım.
- İnsan aklını, sınırlarını zorlayabilen ve potansiyelini ortaya çıkarmaya inat etmiş bir varlık. Yaşadığı yerde eksik gördüğü ne varsa tamamlama bilgilerini kullanma peşinde.
- Elinden her iş geliyor. Avcılık toplayıcılık zamanında yalnızca hayatta kalmak için çabalarken şimdilerde kendisiyle iletişime girebilen yapay zekalar oluşturuyor.
- Toplumda var olabilmek için, kendini işiyle, yaptığıyla markalaştırmak için, yaşadığı her yerde kendini belli etmek için çalışıyor.
Karl Marx “İnsan bir çalışma etkinliğidir. İnsan çalışmazsa insan olamaz” der.
Şimdilerde yapılan işler çoğunlukla kas gücü olmasa da yeni fikirler yeni düşünceler çığır açıyor. Beyin gücü her şeyin ötesinde. Kullanılmayı becerilen her beyin, vasıfsız eğitimlerle köreltilmemiş fikirler mükemmel işlere imza atıyor.
Kaynakça ve İleri Okuma:
- http://www.academia.edu/34705728/%C4%B0nsan_Neden_%C3%87al%C4%B1%C5%9F%C4%B1r
- https://www.khanacademy.org.tr/fen-bilimleri/biyoloji/dunya’daki-yasamin-tarihi/tarih-oncesi-%C4%B0nsan/tarih-oncesi-%C4%B0nsan-101:–sonsoz/6136