Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar Dergisi’nde 2019 yılında Memduha Aydın, Yunus Hacımusalar, Çiçek Hocaoğlu tarafından yayınlanan İntihar Davranışının Nörobiyolojisi konulu makaleye göre:
İntihar biyolojik, psikolojik ve sosyolojik yönleri olan karmaşık bir insan davranışıdır. İntihar ve duygudurum bozuklukları klinik olarak birbirleriyle örtüşen tablolar olmalarına ve hatta intihar riskini en çok psikiyatrik bozukluğun arttırdığı bilinmesine rağmen, bazı hastaların intihar girişiminde bulunmamaları intihar davranışı için yapısal yatkınlık ya da genetik eğilimin varlığının önemine ve bunun da psikiyatrik hastalıktan bağımsız olduğuna işaret etmektedir. Başka bir deyişle ‘intihar beyni’nden söz edilmektedir.
İntihar Davranışının Nörobiyolojisi
Serotonerjik Sistem
Serotonerjik sistemin depresyon ve impulsif-agresif davranışlarla ilgisi ve bu iki klinik durumun da intiharla ilişkisi bu sistemin intihardaki rolünü destekleyen durumlardan birisidir. Serotonin [5-hidroksitriptamin (5-HT)], triptofan amino asidinden triptofan hidroksilaz (TH) enzimi aracılığı ile serotonerjik sinir uçlarında ve plateletler hariç diğer hücrelerde sentezlenir. Bu enzimin TH1 ve TH2 olmak üzere iki izoformu vardır. 5-HT’nin sinapslardaki etkinliği esas olarak sinirsel geri alım ile sonlandırılır, ayrıca enzimatik yıkım ve difüzyona da uğrar. 5-HT’nin yıkımı sonucu 5-hidroksi indol asetikasit (5-HİAA) oluşur. 5-HT duygudurum, anksiyete, uyku, kognisyon, hafıza ve agresyonda rol oynamaktadır. İntihar girişiminde bulunanların prefrontal korteksinde 5-HT taşıyıcısının bağlanmasında azalmanın olduğu, değişikliğin olmadığı ve hipokampusunda imipramin bağlanmasında artışın olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Depresyonlu intiharların dorsal rafe nukleusunun rostral kısmında TH immünreaktif nöronlarının alan ve yoğunluğunda kontrol grubuna göre artış olduğu, kaudat kısmında ise azalma olduğu bildirilmiştir. İntihar edenlerin ventral prefrontal korteksinde TH2 seviyesinin kontrol grubuna göre artmış olduğu, şiddet içeren intiharlarda TH2 seviyesinin içermeyenlere göre daha düşük olduğu bildirilmiştir. Majör depresyon ve intiharda kortikal ve subkortikal bölgelerde 5-HT transmisyonunda azalma olduğu bildirilmiştir.
İntihar eden hastaların plateletlerinde 5-HT2A bağlanmasında artış bildirilmiş, 5-HT2A reseptörlerinin intihar eğilimi olan hastaları tanımlamada biyolojik belirteç olarak kullanılabileceği öne sürülmüştür.
Dopaminerjik Sistem
İnsanda katekolaminlerin sentezi bir aminoasit olan L-tirozin ile başlar. Beyin ve sempatik sinir sisteminde yoğunlaşan L-tirozin Dopa’ya çevrilir. Dopa’dan dopamin ve dopaminden de noradrenalin sentezlenir. Dopamin mono amin oksidaz (MAO) enzimi ile yıkılarak dopaminin ana metabolitlerinden biri olan homovalinik asit (HVA) oluşur. Dopamin D1, D2, D3, D4 ve D5 olmak üzere beş alt reseptöre bağlanarak etki gösterir ve duygudurum, agresyon, motivasyon, ödül ve dikkat gibi işlevlerde önemli rol oynar. BOS dopamin metabolitlerinin ölçümü ile dopamin aktivitesinin değerlendirildiği çalışmalarda HVA seviyesinin kontrol gurubuna göre düşük olduğu bildirilmiştir. Daha önce apomorfine GH yanıtının değerlendirildiği ve sonraki yıllarda intihar sonucu hayatını kaybeden 8 erkek depresyon hastasının sonuçları intihar girişiminde bulunmayan 18 depresyon hastası ile karşılaştırıldığında, tamamlanmış intihar girişimi olanlarda apomorfine tepe GH yanıtının anlamlı derecede düşük olduğu gösterilmiştir. Bulgular, tamamlanmış intiharda dopaminerjik disfonksiyon bulunduğu, daha özgül olarak da D2 reseptörleri aracılığı ile apomorfine GH yanıtının tamamlanmış intiharın biyolojisinde D2 reseptörlerinin rolünü desteklediği şeklinde yorumlanmıştır. İntihar girişimi öyküsü bulunan depresyon hastalarının intihar girişiminde bulunmayanlara göre apomorfine azalmış GH yanıtı gösterdiği bildirilmiştir. Bununla birlikte dopaminerjik yol ile etki gösteren antidepresanlardan yola çıkarak depresyonda ve intiharda mezolimbik dopaminerjik iletimin azalmış olduğu öne sürülmüştür.
Noradrenerjik Sistem
Adrenalin (epinefrin) adrenal bez ve beyinde tirozin ve fenilalaninden sentezlenir. Noradrenalin lokus seruleustaki (LC) nöronlardan sentezlenir. İntihar edenlerin sol hemisferinde LC nöronlarının ortalama pigment yoğunluğu ve toplam sayılarında azalma bildirilmiştir. Adrenerjik reseptörlerin α-adrenerjik ve β-adrenerjik olarak iki alt tipi vardır, α-adrenerjik resepörler intiharda daha fazla ilgi görmüştür. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında depresif intiharlarda hipotalamus ve frontal kortekste alfa2 reseptör yoğunluğunda artış bildirilmiştir. Daha sonra yapılan çalışmalarda yine depresif intiharlarda frontal kortekste alfa2 reseptör bağlanmasında artış bulunmuştur. İntihar edenlerde alfa2 reseptör mRNA ifadesinde de artış gösterilmiştir. İntihar edenlerin frontal korteksinde β-adrenerjik reseptör bağlanmasında artış bildirilmiştir. İntihar edenlerin korteks ve hipokampusunda α2-adrenerjik reseptör artışı bildirilmiştir.
GABAerjik Sistem
Gama amino butirik asit (GABA) inhibitör bir nörotransmitterdir ve etkisini GABA-A ve GABA-B reseptörleri aracılığı ile gösterir. İntihar edenlerin frontopolar korteksinde GABA-A alt ünitelerinden alfa1, alfa3, alfa4 ve delta reseptör mRNA ifadesinde azalma olduğu bildirilmiştir. Başka bir çalışmada da kortikal yapılarda GABA-A alt ünitelerinin ifadesinin azalmış olduğu bulunmuştur.
Hipotalamo Pitüiter Adrenal Eksen
HPA eksen insan stres sisteminde önemli rol oynamaktadır. Depresyon ve stres intihar için majör risk faktörlerindendir. Depresyon ve intiharda HPA eksen anormalliklerinin olduğu bilinmektedir. İntihar girişiminin deksametazon supresyon testi (DST) ile baskılanma göstermeyen depresyon hastalarında baskılanma olanlara göre daha yüksek olduğu bildirilmiştir. HPA eksen anormalliklerinin intihar girişiminden daha çok tamamlanmış intiharla daha güçlü bir ilişkisinin olduğu ileri sürülmüştür. İntiharda LC, dorsolateral prefrontal korteks (DLPFK) ve ventromedial prefrontal korteks (VMPFK)’de kortikotiropin salgılatıcı hormon (CRH) immünoreaktivite seviyesinde artma, dorsovagal komplekste azalma saptanmıştır. İntihar kurbanlarının hipotalamusunda CRH seviyesinin arttığı öne sürülmüştür. İntihar edenlerin frontal korteksinde CRH bağlanma bölgelerinin sayısı azaldığı bildirilmiştir. Postmortem çalışmalarda, depresyonda ve intihar edenlerde CRH hiperaktivite-si, CRH nöronal sayısında artma, CRH mRNA düzeylerinde artma gösterilmiştir.
Lipid Metabolizması
Kolesterol merkezi sinir sisteminin gelişiminde çok önemlidir, kortizolün yapı taşıdır ve stres sistemiyle ilişkilidir. Kan lipid seviyesini düşünen ilaçların intihar ve şiddet davranışında artışa neden olabileceği bildirilmiştir. Plazma kolesterol düzeylerinin düşüklüğü ile şiddet, impulsif agresif ya da intihar davranışı arasında ilişki kurulmuştur. Düşük kolesterol seviyelerinin nöron membranında bulunan lipid içeriğini değiştirerek nörotransmitter işleyişinde azalmaya yol açtığı, bunun sonucunda da intihar davranışına neden olduğu ileri sürülmüştür.
Beyin Kaynaklı Büyüme Faktörü
Beyin kaynaklı büyüme faktörü (BDNF) sinir büyüme faktörü (NGF) ve nörotropin içeren nörotropin ailesinin bir üyesidir. BDNF intiharın patofizyolojisinde rol oynayabilir. BDNF’nin mRNA ve protein seviyeleri postmortem intihar edenlerin beyninde azalmış bulunmuştur. İntihar edenlerin PFC ve hipokampusunda BDNF’nin protein ve mRNA ifadesi azalmıştır. BDNF fizyolojik etkilerini TrkB reseptörlerine bağlanarak gösterir. İntihar edenlerin PFC ve hipokampusunda uzun form TrkB reseptörlerinin protein ve mRNA ifadelerinin azalmış olduğu bulunmuştur.
Nöroimmün Sistem (Sitokinler)
İmmün sistemin hormonları olarak kabul edilen sitokinler proteinlerin farklı bir grubudur. Affektif bozukluğu ve şizofreni rahatsızlığı olan ve intihar edenlerin postmortem beyin dokusunda mikrogliozisde artma bildirilmiştir. Astım hastalığı ile intihar düşüncesi ve girişiminde artış arasında bir ilişki bulunmuştur. İntihar eden kadınların PFC’sinde IL-4 ve IL-3, intihar eden erkeklerin IL-3 mRNA ifadelerinde artış bildirilmektedir. İntihar girişiminde bulunanlarda BOS IL-6 seviyelerinde artış saptanmıştır.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Aydın, M., Hacımusalar, Y., & Hocaoğlu, Ç. İntihar Davranışının Nörobiyolojisi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar , 11(1), 1-23.
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisidir.
Toplum ruh sağlığı hemşireliği, kişilik psikolojisi, sağlık sosyolojisi ve tiyatro ile ilgilenir.
Yaşamın içerisinde kendisini arayan birisidir.
İçerik Üretim Komisyonu üyesidir.
İletişim: darkatamer@gmail.com