Kanser, geç tanı konulduğunda ve tedavi edilmediğinde ölüme neden olan önemli bir sağlık sorunudur. Gelişmiş ülkelerde %25, dünyada ise yaklaşık %10 civarında kanser ölümle sonuçlanmaktadır ve yaşamı tehdit eden kronik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır (Aydoğan ve ark, 2012). Kronik hastalıklar DSM-5’e göre travmatik yaşantılar olarak değerlendirilmektedir. Travmanın kişinin yaşam bütünlüğünü tehdit eden olaylar olarak tanımlandığı varsayıldığında kanser, kronik, yaşamı tehdit eden ve bireyin kendisini çaresiz ve korku içinde hissettiği bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kanser tanısı sebebiyle gerçekleştirilen operasyonların, tedavide uygulanan kemoterapi ilaçlarının ve radyoterapinin yan etkilerine bağlı olarak hastalarda genellikle psikolojik sorunlarda görülmektedir. Avcı ve Doğan kanser hastalarıyla yaptıkları araştırmada, travma sonrası stres bozukluğunun görülme oranını %52 olarak saptamışlardır (Avcı ve Doğan, 2014). Depresyonun kanser hastalarında görülme oranı % 4,5-58,0 arasında bulunurken (Seven, 2013) anksiyetenin kanser hastalarında görülme sıklığı %50‟nin üzerindedir (Alacacıoğlu, 2007).
Kanser hastalarında psikiyatrik bozuklukların çoğu tedavi edilebilir nitelikte olsa da sağlık çalışanlarının ve bakım veren bireylerin bu popülasyonda psikiyatrik bozukluklara yeterince özen göstermedikleri, dolayısı ile bu bozuklukların yeterince tanı ve tedavi almadıkları ileri sürülmektedir. Bunun bir nedeni kanser hastalarının daha kötü hissetmeleri gerektiğine dair mitlerdir ki, bu mitler sağlık çalışanlarının ve bakım veren bireylerin tedaviyi gerektirecek kadar anormal olduğunu düşündükleri psikolojik zorlanmanın eşik değerini yükseltmekte ve hastalar için psikiyatrik yardım arayışını geciktirmektedir (Güleç, 2011). Oysa, kanser tanısı almış bireylerde erken dönemde tespit edilen psikiyatrik sorunların tedavi süreci etkili yürütüldüğünde hastalarda stres faktörlerinin azalmasına katkı sağlayarak tedavi sürecini de olumlu etkileyeceği ortadadır. Bu konuda yapılan bir çalışmada, stres kanser ilişkisi incelenmiştir ve 1982 yılında varlığı keşfedilen Helicobacter Pylori-Peptic Ülser ilişkisinin, kanser ve psikiyatrik hastalıklar arasında olabileceği düşüncesi akıllara gelmiştir. Bu ilişkiyi açıklayacak olursak, stres hastalığın ortaya çıkışında ikincil bir etken olarak rol oynamaktadır. Yani hastalık aslında bir genetik zemine sahiptir ama stres ikincil bir etken olarak genetik süreci tetikler. Hastalık ortaya çıktıktan sonra ise ortalama yaşam süresi stresli bireylerde daha kısadır (Arıkan, 2005). Bu sebeple, Dünya Sağlık Örgütü 2008 yılında yayınladığı raporunda; onkolojik bakımın psikososyal bileşenlerinin her ulusal kanser bakımı planının bir parçası olması psiko-onkoloji hizmetlerinin her kanser tedavisi servisinde sunulması gerektiğini bildirmektedir.
Sözlerimi, bir kanser hastasının cümleleri ile sonlandırıyorum.
“Her sabah uyandığınızda başta kendiniz olmak üzere etrafınızdaki herkesi ne kadar çok sevdiğinizi hatırlatın kendinize.
Gülecek, şükredecek sebepler yaratın.
Lütfen daha çok gülün!
Kendi gücünüzü asla küçümsemeyin.
Bu yaşadıklarımın hiçbirini yaşamanıza gerek yok gücünüzü görmek, kendinize saygı duymak için.
Kanseri sevmedim, ama bana kendi içimdeki gücü gösterdiği için ona minnettarım.”
Kansere yönelik farkındalığımızın artması ve kanser tanısı almış bireylere sevgi ile bakabildiğimiz günler yaşamamız umuduyla…
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Aydoğan, Ü., Doğaner, Y.Ç., Borazan, E., Kömürcü, ġ., Koçak, N., Öztürk, B.,… Sağlam, K. (2012). Kanser Hastalarında Depresyon ve Anksiyete Düzeyleri ve Hastalıkla Başa Çıkma Tutumlarının İlişkisi. Türk Aile Halk Dergisi, 16(2): 55-60.
- Avcı, D. ve Doğan, S. (2014). Kanser Hastalarında Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Sosyal Destek ve Stresle Başa Çıkma Arasındaki İlişki. Balıkesir Sağlık Bilimleri Dergisi, 18-20.
- Alacacıoğlu, A., Yavuzşen, T., Diriöz, M., Yeşil, L., Bayrı, D. ve Yılmaz, U. (2007). Kemoterapi alan kanser hastalarında anksiyete düzeylerindeki değişiklikler. Uluslararası Hematoloji-Onkoloji Dergisi, 17: 87-93.
- Senen, M., Akyüz, A., Sever, N. ve Dinçer, ġ.(2013). Kanser Tanısı Alan Hastaların Yaşadığı Fiziksel ve Psikolojik Semptomların Belirlenmesi. TAF Prev Med Bull, 12(3): 219-224.
- ARIKAN, M. K. Stres ve Kanser.
- Güleç, G., & Büyükkınacı, A. (2011). Kanser ve psikiyatrik bozukluklar. Psikiyatride güncel yaklaşımlar, 3(2), 343-367.
Ayşenur tebrik ederim , farkındalığımızın arttığı günlere … Yüzümüzden gülümse eksik olmasın ☺️