Esenlikler diliyorum arkadaşlar.
Hayatta bilgi kadar – hatta kimi zaman bilgiden daha önemli – olduğuna inandığım deneyimleri ve tecrübeleri sizinle paylaşabilmek amacıyla yazılı röportaj serilerine başlıyorum.
Bu süreçte kişisel insan hikayelerine daha çok odaklanmayı planlıyorum. Bu amaçla ilk röportajımı “Melisa Bulut: Psikiyatri Hemşireliğinde Yüksek Lisans Öğrencisi Olmak” başlığı ile sevgili dostum Melisa Bulut ile yapıyorum.
Buradan röportaj teklifimi kabul eden Melisa Bulut‘a da çok teşekkür ediyorum. O halde başlayalım röportaja:
– Sizi tanımayan kişiler için kendinizi tanıtıp, biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tabi, ben Melisa, 2018 yılında Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nden mezun oldum. Aynı yıl Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği yüksek lisans programına başladım. 2020 Şubat itibariyle de Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak çalışmaktayım. Yüksek lisans eğitimimin tez dönemindeyim. Bolu’da yaşıyorum. Aynı zamanda iyi düzeyde bir enstrüman çalıp; müzikle ilgileniyorum. Amatör olarak ise resim çizme ve öykü yazarlığı ile uğraşıyorum.
– Yolunuz hemşirelik ile nasıl kesişti?
Hemşirelik mesleği ile tanışmam yedi yıl öncesine dayanıyor. Şimdi düşününce, yetişmekte olan yeni neslin aksine çok da farkında olmadan yapılmış bir meslek seçimimin olduğunu görmekteyim. Hemşirelik mesleğinin tam olarak ne olduğunu, görev ve sorumluluklarını, kariyer olanaklarını, branşlarını ve özel dallarını bilmeden; sadece insanlara yardım etme isteği hissettiğim için hemşire olmaya karar vermiştim. Bu kararımın arkasında ise çevremdeki insanların olumsuz söylemlerine aldırış etmeden durmam gerekmişti. Çünkü onlara göre hemşirelik mesleği başarılı bir insan için uygun değildi; az ve yetersizdi.
Henüz mezun olduğumda ne yapacağıma karar vermeden, bir kariyer planlaması yapmadan dahi edindiğim ilk misyon, bu mesleği en iyi şekilde temsil edeceğim ve iyi bir örnek teşkil ederek bahsettiğim ön yargıları yıkacağım oldu. Lisans eğitimimde üçüncü yılımı bitirdiğim zaman gerçekten bu mesleğe ait olduğuma ve bu mesleği yapmak istediğime karar verdim. Şanslıydım ki çok profesyonel bir akademik kadrodan aldığım eğitim ile ben hemşire olmayı istediğim anda aslında bunun için bilgi ve becerilerimin de hazır olduğunu fark etmiştim.
– Hemşirelikte bir uzmanlık alanı olarak psikiyatriye nasıl karar verdiniz? Eğer bu alanda uzmanlaşmasaydınız hangi alanı tercih ederdiniz?
Lisans eğitimimin son yılında, staja çıktığım bir psikiyatri kliniğinde karar verdim. İlk kez bir bireyi hasta olarak değil; bir anda aldığı tanıyla hayatının belki de en zor döneminden geçen, ne ile karşılaştığını ve bu durumla nasıl baş edebileceğini bilememenin verdiği şaşkınlığı taşıyan, rutini değişmiş, baş etmesi gereken problemleri olan, insanlarla ilişkileri bozulmuş bir “insan” olarak görmüştüm. Önceki staj deneyimlerimden alıştıklarımın aksine herhangi bir insizyon yeri, devam eden IV tedavisi, atelde veya askıda bir uzvu, bakım verilecek bir yarası yoktu. Bu durum çok farklı ve bunlardan daha karmaşıktı. Bir anda mucizeler yaratılamıyordu; sabır gerekliydi. Bir klinikte birbirinden farklı yaşam öyküleri, sosyal yapılar, aile örüntüleri, inanışlar ve kültürel özellikler vardı. İlk kez tüm bu detaylar beni bakım verebilmem için fazlasıyla ilgilendiriyordu. Daha sonra anlayabiliyorum ki bu stajda ben bireyi bütüncül değerlendirmeyi ilk kez fark etmiştim ama o zamanlar bunu isimlendirememiştim.
Zaman geçtikçe bu sabır gerektiren süreçte henüz gelişmemiş görüşme becerilerimle dahi, bazen sadece sessizce dinleyerek, birisi ağladığında omzuna dokunarak, tedavi görmekte olan bireylerle yaptığım sohbetler ile (sohbet diyorum çünkü fazlasıyla yapılandırılmamış ve non-profesyonel olduklarını şimdi fark ediyorum) onların iyileşme süreçlerine olumlu bir katkı yapabileceğimi fark etmiştim.
Bakım alan bireylerin geri dönüşleri ise beni mutlu ediciydi. “Sizinle konuşmak çok iyi geliyor, dinlendiğimi hissediyorum, iyileştiğimi hissediyorum, ilk konuşmamızdan bu güne epey ilerleme katettiğimi görüyorum” gibi aklımda kalan sayısız ifade, yaptığım küçük şeylerin karşımdaki insanlar için büyük bir etki yaratabileceğini görmüştüm. Böylelikle ne istediğime karar verdim. Bu etkiyi daha profesyonel ve farkında olarak yapmak istedim. Psikiyatri hemşireliği alanında uzmanlaşmasaydım muhtemelen başka bir alan da seçmezdim diye düşünüyorum.
– Psikiyatri hemşireliğinde ilgi alanlarınız nelerdir?
Tabi birçok alanla ilgili bilgi sahibi olmaya ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Fakat en başta tezimi temellendirdiğim alan, psikofarmakoloji diyebilirim. Psikofarmakoloji; psikiyatrik tedavi ve bakımın ayrılmaz bir parçası iken biz psikiyatri hemşirelerinin ilaç yönetiminde bir çok sorumluluğu olmasına rağmen, biraz uzak durduğu ve güçlendirilmemiz gerektiğini düşündüğüm bir alan. Tezimi psikiyatri kliniğinde çalışan hemşireler ile klinikteki psikotrop ilaçların yönetimiyle ilgili yapıyorum. Buna ek olarak; ruh sağlığı, psikiyatri hemşireliği eğitimi ve eğiticiliği, psikiyatri hemşireliğinin ileri düzey uygulaması olarak psikoterapi, çocuk ve ergen psikiyatrisi hemşireliği diyebilirim.
– Psikiyatri hemşireliği alanı bugüne kadar size neler kattı?
Mesleki ve akademik olarak kattıklarından bahsetmeyeceğim. Yüksek lisansa kaydımı yaptırdığım ilk gün danışman hocam şöyle demişti: “Bu alanda çok şey öğreneceksin evet, ama daha da önemlisi bu alan kendini tanıman ve geliştirmen için müthiş fırsat”. Öyle de oldu. Kendimi tanımaya başladım (ki bu uzun bir serüven), güçlü ve zayıf yönlerimin farkına vardım, baş edebilmeye başladım ve güçlendim, insanlarla iletişimimi ve ilişkilerimin niteliklerini değerlendirebilir hale geldim. Ön yargılarımdan arındım. Objektifliği ve olaylara farklı bakış açılarıyla bakabilmeyi öğrendim.
– Psikiyatri hemşireliği alanında sizi bugüne kadar en çok şaşırtan neydi?
Bağımsız hemşirelik müdahalelerimizin gücü ve hastalarımızdaki olumlu değişimleri görmek diyebilirim.
– Şu an neler yapıyorsunuz, gelecek düşünceleriniz arasında neler var?
Şu anda mesleğimizin daha çok öğrenci eğitimi odaklı olan bir alanında çalışıyorum. Kendime yüklediğim bir çok misyon var. Bunlardan birisi bilinçli, psikiyatri hemşireliğinin felsefesinin farkında, ruh sağlığını koruma, yükseltme ve psikiyatrik tedavi-bakımda etkin rol alabilecek hemşirelerin yetiştirilmesinde eğitimci olarak rol alabilmek; bir diğeri psikiyatri hemşireliğini bir adım ileri taşımak.
Bunları en iyi yapabileceğim ortam ise bana hem klinikteki müdahaleleri geliştirme imkanı sunan, araştırmalar yapma fırsatı veren, hem de hemşirelik eğitiminde rol alabilmeme fırsat veren akademi alanıydı. Hakkıyla en iyi şekilde yapabilmek için daha fazla bilgiye, daha fazla eğitime ihtiyacım var. Bu nedenle psikiyatri hemşireliği alanında eğitimimi ilerletmek, doktora eğitimim ile sürece devam etmek, yapacağım çalışmalar ile psikiyatri kliniği hemşirelik uygulamalarına, meslek içi eğitimlere, psikiyatrik bakımın kalitesinin artmasına katkı sağlayabilmek gelecek hedeflerim arasındadır.
– Mesleki sürecinizde ilerlerken “Şunu iyi ki yapmışım” ya da “Keşke şunu yapsaymışım” dediğiniz bir şey var mı?
Çok çalışmak. Alanınızla ilgili olabildiğince bilgi sahibi olmak, sürekli araştırmak, güncel bilgiyi yakalamak çok kıymetli. İyi ki her koşulda çalışmışım. Meslek üyesi olarak beni güçlü yapan yönlerimden birisi bu. Bir diğeri yabancı dil öğrenmek diyebilirim. İyi ki öğrenmişim, çünkü bahsettiğim çalışma sürecimi kolaylaştıran, daha fazla bilgiye ulaşmamı saylayan bir araç oldu dil benim için. Şu an için keşkem yok ama belki içinde bulunduğum zaman diliminde göremediğim keşkeler vardır. Bunu da zaman gösterecek.
– Buradan röportajı okuyacak olanlara ne söylemek isterdiniz?
Benim hocamın bana söylediği gibi, psikiyatri hemşireliği alanı kendilerini tanımaları ve geliştirmeleri için müthiş bir fırsat. Alacakları eğitimin sadece profesyonel kimliklerini geliştirmekle kalmadığını, bireysel gelişimlerine de katkı sağladığını bilerek tercih edebilirler. Etmiş olanlar ise değişimin bir de bu yönünü görmeye çalışabilirler.
Röportaj katkısından ötürü Melisa Bulut‘a tekrar teşekkür ediyoruz. Siz de bu röportajı paylaşarak, daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Sorularınız varsa yorum olarak gönderebilirsiniz. Belki röportajın ikinci bir kısmı da gelebilir. 🙂
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve acil servis klinik hemşiresidir.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com
Merabalar,ben psikiyatri hemşireliği isteyen bir yks öğrencisiyim,,hemşirelik seçmekteki isteğim psikiyatri hemşireligi ve psikiyatrik arastirmalara olan fazlaca ilgim.Sonuna kadar bu mesleği yükseltme çabaları içinde olacağıma inanıyorum.Ama nedendir bilmiyorum belkide etrafta olan fazlaca yanlış ya da bilmiyorum gerçek bilgiler sanki ülkemizde bu meslek o mesleki tatmini sağlamıyor ,bunun böyle olmadığına inanıyorum .bu mesleği yapanlarin ona nasıl baktiklariyla ve kendi çabalariyla alakali olduğunu düşünüyorum.Ben de bu yol da en güzel şekilde ilerlemek istiyorum.
Enes hocam yapmış olduğunuz calışmalarınız gerçekten çok iyi bu mesleğe yönelmede en çok sizin makalele ,röportaj ve çalışmalarınızi inceledjm .Gerçekten mesleğinize olan katkiniz çok güzel .Size tesekkür etmek istedim .Başarılarınızin daim olmasi dileğiyle:)
Esenlikler diliyorum sevgili Şefika.
Henüz hemşirelik lisans programını bile okumadan, hemşirelikte uzmanlaşmaya karar vermiş olman beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. Hemşirelik mesleğimizin ve uzmanlık alanlarının tanınıyor ve tercih ediliyor olması, bir meslektaş adayı olarak iyi hissettirdi.
Mutluluğun direkt mesleğin kendisinde aranıyor olması bana da çok doğru gelmiyor. Sizin mesleğiniz ile kurduğunuz ilişkiler de çok önemli.
Ben başladığım ilk iki sene bu mesleğe nötr bakıyordum. Sonrasında ilgi duymaya başladım ve bugün mesleğimin ilerlemesi ve gelişmesi noktasında pek çok konuda sorumluluk almaya çalışıyorum.
Güzel geri bildirimleriniz için teşekkür ediyorum. Birkaç kitap yazımı üzerinde çalışıyorum. Umarım bitirebilirim. Kendimi daha iyi yansıtabileceğim bir yapıt olabilir.
Çok sevgilerle.
Enes.