Fiziksel hastalıklarda hastalığın niteliğine, hastaya ve psikososyal etkileşimlere bağlı olarak ortalama % 20-70 arasında tedavi gerektirecek düzeyde psikiyatrik sendrom gelişir (2). Kanser hastalarının hepsinde psikiyatrik bozukluk ortaya çıktığı düşüncesi de, tüm tepkilerin normal olarak kabul edilmesi gerektiği düşünceleri de yanlıştır (3,4). Kanser hastaları arasında psikiyatrik bozuklukların sıklığı % 5-50 arasındadır. Bunlardan en yaygın görülen depresyon yaygınlığı %0-46, anksiyete yaygınlığı ise % 1-49 olarak saptanmıştır (5).
Araştırmalar, en fazla psikiyatrik morbiditenin, kanser cerrahisinden sonra ortaya çıktığını göstermektedir. Meme kanseri olan hastaların meme kaybı ile birlikte; kadınlığı algılamaları değişmekte, bu da yaşadıkları psikolojik rahatsızlığın artmasına yol açmaktadır (6,7,8). Meme kanserinde tanıyı izleyen 1 aylık süre içinde psikososyal morbidite prevelansı % 56 olarak değerlendirilmiş; 12-24. aylarda bu oranın % 30-35’lere kadar indiği belirlenmiştir (9). Okamura ve arkadaşları (10) ilk kez tekrarlayan meme kanseri olan kadınlarla yaptıkları çalışma sonucunda, psikiyatrik morbidite prevelansını % 22 olarak değerlendirmiştir. Meme kanserinde psikososyal sorunların arasında en sık görülenler anksiyete, depresyon, deliryum ve cinsel sorunlardır (11,12).
Kanser tanısı; hastanın yaşı, hastalığın şekli, tipi, hastalığa atfedilen anlama göre kaygı uyandırır. Hastalığın anlam ve niteliğine ilişkin kaygılar, ölüm korkusu, çaresizlik, yardımsızlık düşünceleri, otonomisini, aklını kaybedeceği, çevresine “mâhkum” olacağı düşünceleridir (13,14,15,16).
Bazı hastalar; panik atakları, yaygın anksiyete bozukluğunu, enjektör, kan, hastane fobisi gibi tedavi fobilerini, sosyal anksiyeteyi, post-travmatik stres bozukluğunu içeren anksiyete bozukluklarını yaşarlar (17). Meme kanseri tanısı konulan kadınlarda % 20-50 oranında anksiyete bozukluğu (18), % 3-19 oranında post-travmatik stres bozukluğu ve % 33 oranında akut stres bozukluğu olduğu (19) görülmüştür. Kissane ve arkadaşlarının (20), erken dönem ve ilerlemiş meme kanseri hastalarında psikiyatrik bozuklukları karşılaştırma amaçlı yaptıkları çalışma sonunda; erken dönem meme hastalarının % 8,6’sında anksiyete bozuklukları görülürken, ilerlemiş hastalığı olan kadınların % 6’sında anksiyete bozukluğu görülmüştür. Nosarti ve arkadaşlarının belirttiğine göre; Tjemsland ve arkadaşlarının ameliyat olan meme kanserli kadınlarda 1 yıl sonra post-travmatik stres semptomlarını belirlemek için yaptıkları çalışma sonucunda, kadınların % 12’sinde post-travma benzeri semptomlar bulunmuştur.
Çalışmalar tıbbi hastaların dörtte birinde depresif sendromlar veya major depresyon olduğunu göstermektedir (21). Kanser hastalarında en sık ortaya çıkan psikiyatrik morbidite, depresif sendromdur. Yatan kanser hastalarında depresyon sıklığını belirlemek için yapılan çalışmalar sonucunda, hastaların % 8-30’unda major depresyon, % 18-25’inde orta derecede depresyon ve % 14’ünde hafif depresif semptomlar gözlenmiştir (15,22,23). Meme kanseri hastalarıyla yapılan çalışmalara bakıldığında meme kanseri nedeniyle ameliyat olan hastalardaki depresyon oranı normal insanlardan 2 kat daha yaygın görülmüştür. Bottomley’nin (18) belirttiğine göre; Deragotis ve arkadaşlarının çalışmalarında, meme kanseri hastalarında depresyonun % 5-48 oranında değiştiği görülmüştür. Kissane ve arkadaşlarının (20), erken dönem ve ilerlemiş meme kanseri hastalarında psikiyatrik bozuklukları karşılaştırma amaçlı çalışmalarındada; erken dönem meme hastalarının % 36,7’sinde duygudurum bozuklukları, % 9,6’sında major depresyon, % 27,1’inde minör depresyon görülürken, metastatik hastalığı olan kadınların % 31’inde duygudurum bozuklukları, % 6,5’inde major depresyon, % 24,5’inde minör depresyon görülmüştür.
Kanser tanısı, yeni tedavi, nüks aşamaları, genel olarak tedavinin beklenen iyileşmeyi göstermediği dönemler ve genel durumun kötüleştiği dönemler depresyon açısından en kritik dönemlerdir.
______________________
Kaynaklar ve İleri Okuma:
1) Nihal Bostancı Daştan, 2008, Evre 1-2 Meme Kanseri Hastalarına Uygulanan Psikoeğitimin Kanser Uyum, Anksiyete, Depresyon ve Duygudurum Profiline Etkisi, Doktora Tezi
2) Özkan, S. (2005). Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi. İstanbul: Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi Psikosomatik Tıp Kongresi Kitabı, 34-39.
3) Özkan, S. (1999). Psikiyatrik ve Psikososyal Açıdan Kanser. İstanbul: Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi 1998-1999 Kongre Kitabı; 140-152.
4) Anuk, D. (1999). Kanser, Kanserli Hasta, Hasta Ailesi ve Tedavi Etkileşimi. İstanbul: Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi 1998-1999 Kongre Kitabı; 166-173.
5) Herschbach, P., Keller, M., Knight, L., Brandl, T., Huber, B., Henrich, G ve ark. (2004). Psychological soruns of cancer patients: A cancer distress screening with a cancer-specific questionnaire. British Journal of Cancer, 91, 504-511.
6) Hughes, J.E. (1987). Psychological and social consequences of cancer. Cancer Surveys, 27(3), 474-475.
7) Keller, M. (1998). Psychosocial care of breast cancer patients. Anticancer Research, 18, 2257-2260.
8) Sevindi, N. (2002). Kanserle Yaşıyorum. İstanbul: Timaş Yayınları.
9) Cooper, C. (1989). Incidence and perception of psychosocial stress: The relationship with breast cancer. Psychological Medicine, 19, 421-422.
10) Okamura, M., Yamawaki, S., Akechi, T., Taniguchi, K. ve Uchitomi, Y. (2005). Psychiatric disorders following first breast cancer recurrence: Prevalence, associated factors and relationship to quaility of life. Jpn J Clin Oncol, 35 (6), 302-309.
11) Pompe, G.V., Antoni, M., Visser, A. ve Garssen, B. (1996). Adjustment to breast cancer: The psycho biological effects of psychosocial interventions. Patient Education and Counselling, 28, 209-219.
12) Heim, E., Valach, L. ve Schaffner, L. (1997). Coping and psychosocial adaptation: Longitudinal effects over time and stages in breast cancer. Psychosomatic Medicine, 59, 408-418
13) Breitbart, W. (1994). Psychooncology: Depression, anxiety, delirium. Seminars in Oncology, 21 (6), 754-769.
14) Holland, J. (1997). Principles of Psycho-Oncology. İçinde J. Holland, R. Bast, D. Morton, E. Frei, D. Kufe, R.Weichselbaum (Ed.), Cancer Medicine. USA: 1327-1343.
15) Lesko, L. (1997). Psychologic Issues. İçinde V. DeVita, S. Hellman ve S. Rosenberg (Ed.), Cancer Principles & Practice of Oncology. Philadelphia: Lippincott Raven Publishers; 2879-2890.
16) Özkan, M. (1999). Kanser Hastalarında Psikolojik Tedavi. İstanbul: Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi 1998-1999 Kongre Kitabı;154-158.
17) Kangas, M., Henry, J.L. ve Bryant, A. (2002). Posttraumatic stres disorder following cancer: A conceptual and emprical review. Clinical Psychology Review, 22, 499-524.
18) Bottomley, A. (1997). Psychosocial soruns in cancer care: a brief review of commons soruns. Journal of Psychiatric and Mental Health Nursing, 4, 323-331.
19) Classen, C., Butler, L.D., Kopman, C., Miller, E., DiMiceli, S., Giese-Davis, J. ve ark.(2001). Supportive-expressive group therapy and distress in patients with metastatic breast cancer “a randomized clinical ıntervention trial”. Arch Gen Psychiatry, 58, 494-501.
20) Kissane, D.W., Grabsch, B., Love, A., Clarke, D.M., Bloch, S. ve Smith, G.C. (2004). Psychiatric disorder in women with early stage and advanced breast cancer: A comparative analysis. Aust N Z J Psychiatry, 38 (5), 320-326.
21) Spiegel, D. ve Giesse-Davis, J. (2003). Depression and cancer: Mechanisms and disease progression. Soc of Biol Psychiatry, 54, 269-282.
22) Grassi, L., Malacarne, P., Maestri, A. ve Ramelli, E. (1997). Depression, psychosocial variables and occurence of life events among patients with cancer. Journal of Affective Disorders, 44, 21-30.
23) Ciarameila, A. ve Poli, P. (2001). Assessment of depression among cancer patients: The role of pain, cancer type and treatment. Psycho-oncology, 10(2), 156-165.
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve acil servis klinik hemşiresidir.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com