Yeni bir çalışma Psychotherapy and Psychosomatics Dergisi‘nde yayınlandı. Yaygın bir mide ilacı sınıfı olan proton pompa inhibitörleri ve depresyon arasında bir bağlantı bulundu. Araştırmacılar, hapların bağırsak bakterilerini bozarak majör depresif bozukluğa yol açabileceğini öne sürüyorlar.
Daha fazla çalışma ise bağırsak bakterilerinin hem zihinsel hem de duygusal huzurumuzu etkileyebileceği çeşitli yollara işaret ediyor.
Örneğin araştırmacılar yararlı bağırsak bakterilerinden yoksun olan mikropsuz farelerin; kaygı, depresyon ve kognitif (bilişsel) bozukluk belirtileri gösterdiklerini bulmuşlardır.
Bağırsaklarımızdaki bakteriler, belirli hormonları veya nörotransmitterleri üreterek beynimizin işlevini değiştirebilir ve duygusal yanıtlar bağırsak bakterilerimizi etkileyebilir. Bazı çalışmaların da travma sonrası stres bozukluğu ve belirli bakteri türleri arasında bir bağlantı bulması şaşırtıcı değildir.
Diğer çalışmalar, sadece yokluğu kemirgenlerde depresyon belirtilerini tetikleyebilen spesifik bakterileri saptamakla kalmamış, aynı zamanda söz konusu bakterilerin takviyesinin depresyon belirtilerini tersine çevirebileceğini de göstermiştir.
Yeni yapılan gözlemsel bir çalışma ise gastroözofageal reflü hastalığı gibi aside bağlı mide rahatsızlıklarını tedavi etmek için tipik olarak reçete edilen bir ilaç sınıfı olan proton pompa inhibitörlerinin majör depresif bozukluk gelişme riskini artırdığını göstermektedir.
Yeni çalışmanın baş yazarı Tayvan’daki Taipei Veterans Genel Hastanesi’ndeki Psikiyatri Bölümü’nden Wei-Sheng Huang’dır.
MİDE ASİDİ HAPLARI BAĞIRSAK BEYİN UYUMUNU BOZABİLİR
Huang ve ekibi, proton pompa inhibitörleri alan ve depresyonu olan 2.366 kişiden elde edilen verileri incelediler ve bunları ilaçları alan ancak depresyonu olmayan 9.464 kişi ile karşılaştırdılar.
Araştırmacılar, biçimsel regresyon analizini uyguladılar ve çeşitli demografik faktörlerin yanı sıra, anksiyete ve madde kötüye kullanımı bozuklukları gibi psikiyatrik komorbiditelere de (eş tanı) dikkat ettiler.
Çalışma, majör depresif bozukluk geliştirmeyenlerle karşılaştırıldığında, “majör depresyonu olan hastaların proton pompa inhibitörlerinin daha yüksek tanımlı günlük doza sahip olduklarını” ortaya koymuştur.
Spesifik olarak, pantoprazol, lansoprazol ve rabeprazol ilaçlarını alan kişiler için klinik depresyon riski artmışken, omeprazol ve esomeprazol kullananlarda “sadece bir trend önemi” not edilmiştir.
“Bizim bildiğimiz kadarıyla” diyen baş yazar, “Proton pompa inhibitörü maruziyeti ile majör depresyon riski arasındaki ilişkiyi araştıran ilk çalışma budur.”
Böyle bir birlikteliğin arkasındaki mekanizmalar gizemli kalırken, yazarlar birkaç olası açıklama yapıyorlar.
İlaçlar, beyin-bağırsak eksenini düzensizleştirerek depresyon riskini artırabilir ya da mide ilaçlarının kullanılmasından sonra organizmanın besinleri uygun şekilde emmesini önleyebilir.
Yine de araştırmacılar, hekimlerin bu ilaçların sahip olabileceği yan etkilerini akılda tutarak, ilaçları reçete etmeye devam etmeleri gerektiğini hatırlatırlar – bunlar arasında pnömoni, kemik kırığı ve gastrointestinal enfeksiyonlar sayılabilir.
Huang ve ekibi, gelecekteki çalışmaların buldukları ortaklığın arkasındaki patofizyolojiyi araştırmasını tavsiye ediyor.
Kaynak: Medical News Today

Psikiyatri hemşireliği alanında uzman hemşiredir ve acil serviste çalışmaktadır.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com