Günlük yaşamımızda, rutinimizde bazen bilinçli bazen bilinçsiz sanatın etkisini fark ederiz. Fark etmek isteriz ki yaşamın sıradanlığından belki biraz uzaklaşabilelim. Bu, bazen hemşirenin yaptığı damar yolu tespitinden, evde boyadığımız bir kozalaktan, bazen de dinlediğimiz bir müzikten ibaret olabilir. Sanat önemi ve yaşamımızdaki gerekliliğini ‘uzun zamandır tiyatroya gitmedim, zaman ayırmalıyım’ gibi yapılacaklar listemizde yer edinerek hatırlatır bize.
Sanatın çocukluktan itibaren yaşamda yer etmesi; bireysel özellikleri, yaratıcılığı, zekayı geliştirmesi, görme, algılama, kavrama, uygulama, estetik yargı, düşünme ve anlatım, duygu ve sezginin de yer aldığı bir eğitim sürecini sağlamaktadır. Bu etkilerin farkında olan bilinçli ebeveynler doğal olarak doğmuş ya da doğacak olan çocuklarını sanatsal boyutta desteklemek istemektedirler. Burada sanatın müzik boyutunda, Mozart etkisinden bahsedeceğim.
Klasik müzik deyince aklımıza gelen ilk isimlerden biri olan Wolfgang Amadeus Mozart, 1756’da 27 Ocak Avusturya Salzburg’da doğmuştur. Müziğe olan ilgisi eğitim sürecinde manastırda koroya katılmakla başlamış, keman ve org ile ilerleyip, 35 senelik yaşamında 626 eser üretmiştir.
Bir reklam olarak ortaya atılan “Bebeğinize Mozart dinletirseniz daha zeki olur” cümlesine olan inanç yaygınlaşmaya başlamış, bunun satışları arttırmak amaçlı mı yoksa gerçekten böyle bir etki olabilir mi fikri bilim alanında çalışmalar yapılmasını desteklemiştir. Bu çalışmalarda Mozart’ın 25 yaşında bestelediği K. 448 Sonatası kullanılmıştır. Bu tercih Mozart’ın diğer müzik türlerinden daha çok melodik çizgiyi tekrar ettiği için beyin aktivitesini olumlu bir şekilde artırdığının düşünülmesinden kaynaklanmıştır.
Müziğin beynimizin birçok bölümünü çalıştırdığı bilinmektedir. Beynin sol tarafı ritim ve perdeleri takip ederken, sağ tarafı da tını ve ezgiyle ilgileniyor. Peki Mozart dinlemenin beyine nasıl etkileri vardır?
- 2018’de Epilepsili 2-18 yaş arası 45 çocuğun, yaklaşık 8 yıl, her kayıtta 5 dakika süren Mozart dinletisinin EEG’lerindeki değişikliğe bakıldığı çalışmada Mozart’ın antiepileptik etkisi anlamlı bir sonuç vermiştir (3).
- 2018’de epilepsili çocuklarda Mozart’ın nöbetlerin azalmasına etkisinin araştırıldığı sistematik derlemeye göre; (2010-2017 yılları; CINAHL Complete, Science Direct, Cochrane ve PubMed veritabanları) Mozart Etkisinin çocuklarda epileptiform deşarjları veya nöbetleri azaltabildiğini ve ilaç veya cerrahi kabul edilmediğinde nöbet aktivitesinin tıbbi yönetimine ek olarak potansiyeli olduğunu göstermektedir sonucu bulunmuştur (4).
- 2017’de beyin cerrahisi ve Mozart ilişkisini araştıran makalede; müzisyenlerin beyinlerinin nöronal plastisisitesi ve motor becerilerinin müzisyen olmayanlara göre daha çok gelişmiş olabileceği, Mozart’ın yoğun bakım ve rehabilitasyonda etkisini gösteren çalışmalar bulunduğu fakat daha çok çalışmayla desteklenmesi gerektiği görüşü atılmıştır (5).
- 2016’da Mozart (ritim, ses ve perde), davranışlar ve nörobiyoloji ilişkisi insan ve sıçanlarda incelenmiş; Mozartın bilişsel aktivite üzerinde olumlu etkileri olsa da sıçan ve insanlarda ölçülen bazı yetilere olumsuz etkileri olduğu görülmüştür (bu yetiler sıçanlar için su labirenti testi ve insanlar için kağıt kaplama, kesme, kalem işlevidir) (6).
- 2015’de sağlıklı yetişkin, sağlıklı yaşlı ve hafif bilişsel bozukluğu olan yaşlı 30 kişide (10+10+10) Mozart’ın EEG’deki etkisine bakılan çalışmada Mozart’ın bilişsel bozukluğu olmayanlarda etkisi (nöronal bölgeleri aktive ettiği) gözlenmiştir (7).
Yukarıda PubMed’de yayınlanmış birkaç çalışmadan kısaca bahsettim. Çalışmaların çoğunda olumlu sonuçlar olsa da daha çok çalışma ile desteklenmesi yönünde görüş belirtilmişti. 2018’de Mozart etkisinden bahsedilen bir makalede, bu etkinin sonat K.448’in duyulduğunda bilişsel yetenekleri geliştirdiğinin düşünülmesinden kaynaklandığını, ancak bu sonuçların müziğin kendisinden değil, dinleyicinin uyarılma veya keyfi artırdığı için tartışmaya açık bir konu olduğu vurgulanmış; farmakolojik olmayan bir antiepileptik tedavi olarak kabul edilemeyeceği görüşü savunulmuştur (8). Mozart dinlenildiğinde zeka seviyesinin arttığına dair bilgilerin doğru olmadığı, müziğin beyni etkilediği; sonatın beyni ‘eğlence uyarısı’ amacıyla etkilediği belirtilmiştir (9).
Günümüz çağdaş sanat eğitim-öğretiminde amaç; çocuğu yaratıcı düşünmeye, analize, bir kavram elde etmeye, buluş yapmak ve bulduğunu değerlendirebilmeye yönlendirme şeklindedir. Çocuk gözlemlenirken; kendi gelişim süreci ortamında, çevreyi algılama ve yorumlama şeklini gözlemleyerek, “sezgi”, “görüş” ve “anlayış”larını izleyen bir yol oluşturulmalıdır. Sanat eğitimi, çocuğun doğaya ve yaşama bakış açısı, dış gerçeklikle kurduğu bağlantı koparılmayacak şekilde ilerlemelidir.
‘Ne üstün zeka, ne hayal gücü ne de her ikisi beraber, bir dâhi yapmaya yeter. Sevgi, sevgi, sevgi. İşte bu dehanın ta kendisidir.’ Mozart
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Büke, A. (2006). Mozart: Bir Yaşamöyküsü. Can Yayınları.
- Timur, S. (2004). Sanat eğitiminde alternatif yöntemler (9-12 yaş grubunda Mozart Etkisi yönteminin uygulaması ve incelemesi). Anadolu Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi
- Grylls, E., Kinsky, M., Baggott, A., Wabnitz, C., & McLellan, A. (2018). Study of the Mozart effect in children with epileptic electroencephalograms. Seizure, 59, 77-81.
- Brackney, D. E., & Brooks, J. L. (2018). Complementary and alternative medicine: The Mozart Effect on childhood epilepsy—A systematic review. The Journal of School Nursing, 34(1), 28-37.
- Gasenzer, E. R., Kanat, A., & Neugebauer, E. (2017). Neurosurgery and music; effect of Wolfgang Amadeus Mozart. World neurosurgery, 102, 313-319.
- Xing, Y., Xia, Y., Kendrick, K., Liu, X., Wang, M., Wu, D., … & Yao, D. (2016). Mozart, mozart rhythm and retrograde mozart effects: evidences from behaviours and neurobiology bases. Scientific reports, 6, 18744.
- Verrusio, W., Ettorre, E., Vicenzini, E., Vanacore, N., Cacciafesta, M., & Mecarelli, O. (2015). The Mozart effect: a quantitative EEG study. Consciousness and cognition, 35, 150-155.
- Hernando-Requejo, V. (2018). Epilepsy, Mozart and his sonata K. 448: is the «Mozart effect» therapeutic?. Revista de neurologia, 66(9), 308-314.
- Hughes, J. R., & James, W. H. (2001). The mozart effect. Journal of the Royal Society of Medicine, 94(6), 316-317.
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve pediatri hemşiresiyim. Adli psikiyatri, çocuk ve ergen psikiyatrisi, sosyal psikiyatri, pediatri yakından ilgilendiğim alanlardır. Yaşam yolunda bazen umutlu, bazen umutsuz birisiyim. İçerik Üretim ve Sosyal Medya Komisyonlarında görev alıyorum. İletişim için; tugba@hipokampusakademi.com
Mozart müziklerinin beyne olumlu etkileri olduğu görülüyor. Peki burada başka müzisyenler ile karşılaştırma yapılmış mı? Belki de Mozart’ın değil, müzik olmasının etkisidir.
Sayın Enes, konu ile ilgili sorularınız ve yorumlarınız için teşekkürler. Bunu çok yönlü araştırmamıştım. Buna yönelik araştırmamda bulduğum sonuçları paylaşmak istedim. Yenidoğanlarda, müziğin olumlu etki göstermesi için; şarkı ya da ninninin bir kadın ya da çocuk tarafından seslendirilmesi (eğer sözlü müzikse), volümün 70 desibel civarında olması (75 -80 dB’i geçmemesi), müziğin 20-30 dakika gibi kısa sürelerle verilmesi, müziğin kesintisiz, durağan, dingin, rahatlatıcı ve bebeğe yönelik olması kriterleri ortaya çıkarılmış. (Mozart’ın K 448. sonatası 60-70 db aralığındadır)
Terapide müziğin kullanımı bireysel özelliklere yönelik oluşturuluyormuş. Yani erişkinde ne amaçla (ruhsal ve fizyolojik durum), kime, nasıl kullanılacağına (aktif/pasif/doğaçlama/reseptif,.. şekilde olması)göre değişim göstermekte. Neden çalışmalarda en çok Mozart kullanılmış diye baktığımda ise; (Beethoven ve Schubert’in eserleri ile karşılaştırıldığı çalışmada) Mozart’ın yaşamındaki travmatik deneyimlerinin eserlerine yansıdığı, kendine ait dramatik ve anlamsal içeriğe sahip olduğu, terimsel olarak noktalı sekizliği çok uzatmaması, bunun da eserin uyku getiriciliğini engellemesi, melodik ve ritmik hareketin hız kesmemesi için aralarda kullanılan süsleme ve doğaçlamayı Mozart’ın çok iyi kullandığı; bunu sağlayan kadanslarında eserin duygusal ve psikolojik bütünlükten doğduğu belirtilmiş. Klasik müzik denilince belki Mozart önde gelmekte fakat belki de en iyi müzik ödül sistemimizi aftif hale getiren müziktir.. yorum nükleus akumbensimizde 🙂
Ayrıntılı araştırman ve yorumların için teşekkür ederim. O zaman her zaman konuşulan “Müziğin olumlu etkisi”nden söz etmek yerine “Hangi müziğin olumlu etkisi?” diye düşünmemiz gerekiyor. Salt bir müzik açmak kişiye iyi gelmeyebilir, onun da detaylarını iyi seçmekte yarar var. Tabii aynı şey dezavantajsal durumlar için de geçerli. Kimi müzikler de o halde kişiye kötü gelecek ve belki travmatik anılarını canlandıracak. Müziği bile iyi yönetmek, iyi seçmek gerekiyor o halde. Tekrar teşekkür ederim 🙂