Yoğun duygular sebebi ile ağlama davranışını gösteren tek canlı insanlardır. Hayvanların da zaman zaman gözlerinin yaşardığını gözlemleriz ama bunun duygusal bir sebebi yoktur. Öte yandan insanlar, üzüldüklerinde, kızdıklarında, suçluluk duyduklarında, sevindiklerinde ve daha pek çok duyguyu hissettiklerinde ağlarlar. Peki insanlar neden ağlar? Literatürde henüz bu sorunun net bir cevabı olmamakla birlikte bazı teoriler bulunuyor.
Ağlamak sözcükleri kullanmadan çevremizdekilerle iletişim kurmamıza yardımcı olur. Aslında tarif edemediğimiz duygular yaşadığımızda, yaşadığımız duygu durumunun üzgün ya da mutlu kelimeleriyle ifade edilemeyecek kadar yoğun olduğunda gözyaşlarımızla karşımızdakine duygularımızı aktarabiliriz. Ağlama davranışı, sözsüz bir iletişim şekli olarak değerlendirilebilir. Buradaki amaç kendimizi ifade etmek ve karşılığında çevremizden destek görme arzusudur. Yapılan araştırmalar insanların gözyaşlarını yaşanan üzüntünün güvenilir bir göstergesi olarak değerlendirdiğini göstermiştir. Bunun sonucunda da ağlayan kişiye karşı empati hissedip, yardım etme isteği hissedilir.
Ad Vingerhoets, Tedx konuşmasında ağlama davranışı olmasaydı insanların şu an oldukları gibi empati yeteneği bu kadar yüksek sosyal bir tür olamayacağını belirtmiştir.
Ağlamak üzüntü gibi negatif duyguların azalmasına ve kendimizi daha iyi hissetmemize sebep olur. Asmir Gračanin, Vingerhoets, ve çalışma arkadaşları 2015 yılında katılımcılara dram türünde film izleterek, ağladıktan önce ve sonraki ruh hallerini karşılaştırdılar. Ağladıktan 20 dakika sonra ruh hallerinde bir yükselme gözlemlenmiştir. 90 dakika sonrasında ruh hallerinin filmi izlemeden öncekinden çok daha iyi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Vingerhoets ve Dale Hesdorffer, ağlama kabiliyetini kaybettiğini belirten 475 kişi ile birlikte bir çalışma yapmışlardır. Aynı soruları bu gruba ve normal ağlama davranışı gösteren insanlara sormuşlardır. Bu iki grup karşılaştırıldığında, mutluluk seviyelerinde bir farklılık gözlemlenmemiştir. Fakat, ağlama kabiliyetini kaybettiklerini belirtenlerin diğer insanlarla aralarında daha az bağ hissettikleri ve daha az empati duydukları gözlemlenmiştir. Ayrıca etraflarından daha az duygusal destek gördükleri sonucu çıkmıştır.
Fakat, bu bulgular ağlamanın her zaman pozitif etkisi vardır demek değil. Ağlayan kişinin karakteri belirleyici faktörlerden biridir. Ağlayan kişi depresif bir karaktere sahipse ya da ağlamayı bir zayıflık göstergesi olarak yorumluyorsa bu durumda ağladıktan sonra ruh hallerinde pozitiften çok negatif bir değişiklik beklenir. Bir diğer önemli faktör ise çevremizdekilerin tepkisidir. Çevremizdekilerin bize anlayışlı yaklaşması ya da ağlamamız üzerine sinirli davranmaları, bizde tamamen farklı etkiler oluşturacaktır.
Neden ağladığımız ve bunun sonuçları ile ilgili hala cevaplanmamış pek çok soru var. Ağlamanın değişken bir şekilde insanlar üzerinde iyi ya da kötü etkisi olabiliyor. Her türlü etkiden bahsederken göz önünde bulundurulan normal sıklıkta ağlamaktır. Çoğu konuda olduğu gibi ağlamanın da normalden çok olması, pozitif etkileri negatife dönüştürecektir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Ludden, D. (2019, Ekim 7). The Secret Reason Why We Cry. Erişim adresi https://www.psychologytoday.com/us/blog/talking-apes/201910/the-secret-reason-why-we-cry
- Pierre, J. M. (2018, Nisan 23). Why Do We Cry? Exploring the Psychology of Emotional Tears. Erişim adresi https://www.psychologytoday.com/us/blog/psych-unseen/201804/why-do-we-cry-exploring-the-psychology-emotional-tears
- Vingerhoets , A. (2015, Aralık 7). TEDx Amsterdam: Why do only humans weep? Erişim adresi http://www.advingerhoets.com/press/2015/12/7/tedx-amsterdam-why-do-only-humans-weep
Bu yazıya göre ağlamak bir nevi, ne kadar iyi empati yapabildiğinin ve bağ kurabildiğinin bir göstergesi oluyor.