Öfkelenmemize Yol Açan Sebepler Nelerdir? Öfke Kontrolü İçin Neler Yapılabilir?
Merhaba sevgili okurlar,
Bu yazımda sizlere günlük yaşantımızda sıklıkla yer alan öfke kavramı ve öfke kontrolünden bahsetmeye çalışacağım. Şimdiden tüm okurlara keyifli okumalar diliyorum.
Sizler nelere öfkelenirsiniz? Öfkelendiğinizde neler yaparsınız? Gelin şimdi bu sorulara birlikte yanıt bulmaya çalışalım.
Öfke kavramını ele aldığımızda hem kendi öfke duygumuzla hem de karşımızdaki bireyin öfke duygusuyla karşı karşıya kalabilmekteyiz. Bir durup düşündüğümüzde banka sırası beklerken, trafikte yolun daha açık ve akıcı olmasını beklerken geçen süre zarflarında öfke duygusuna genellikle kapılırız. İnsanın doğasına ve beynin işleyişine göre bu duygulanım doğal ve evrenseldir. Hatta öfke duygusu doğru, etkin ve sağlıklı bir şekilde belirtildiğinde yapıcı bile olabilmektedir. Fakat kontrolsüz öfke ise saldırgan, şiddet içeren fiillere dönüşerek yaşanan durumla ilgili istenmeyen sonuçları beraberinde getirmesine sebep olabilmektedir.
Öfkenin getirdiği sonuçları etkileyen en önemli unsurlar ise altta yatan sebeplerin neler olduğudur. Öfkenin nedenleri içsel ve dışsal olmak üzere iki kategoride ele alınmaktadır.
İçsel nedenler olarak; kişilik karakterimiz, beklentilerimiz, kişilik bozukluklarımız ve kuruntularımız olarak ele alınırken, dışsal nedenler ise yaşanan olaylar, gelişen durumlar ve karşımızdaki bireyler anne-baba, arkadaş, eş olabilmektedir.
Öfke duygusuna kapıldığımızda onunla birlikte kızgınlık, kırgınlık, nefret, acı ve öc alma gibi istenmeyen ek duygularda eşlik etmektedir. Eşlik eden bu duygularla yaşanan öfkenin etkinliği de doğru orantılı şekilde artmaktadır. Aslında çözümlenmesi gereken durum burada başlamaktadır. Öfkenin kaynağını fark ettiğimizde ve eşlik eden duyguları önleyebildiğimiz takdirde öfkemizi yönlendirmemiz ve doğru duygulanıma ulaşmamız o denli önem kazanmaktadır. Çünkü öfkemizin kaynağında karşımızdaki kişiye alınmamıza, yaşanan olaydan dolayı kaygı duymamıza ve maruz kalınan olay sonucunda kırılmamıza dayanmaktadır.
Öfke kontrolünde öncelikle durumu tanımlamak ve bu duyguyu tetikleyen etmenleri belirmek gerekmektedir. Her birey kendini tanımalı ve sakinleşme yöntemini kendi belirleyerek, nefes alma-verme egzersizleri, gevşeme egzersizleri, mola verme tekniği, kullanmalıdır. Kendimizi kontrol etme irademizde ısrarlı olarak sorun odaklı değil çözüm odaklı yaklaşarak öfke duygumuzu yönlendirmeliyiz. Bu durum içerisinde tabi ki şiddeti asla kabul edilebilir görmemeliyiz.
Öfke duygumuz öncelikle düşüncelerimizle meydana gelmektedir. Düşüncelerimiz ise duygularımızı etkileyerek duygulanım ve duygudurum halimizi etkilemektedir. Duygularımız da davranışlarımızın sebebin olmaktadır. Buradaki zincirin kırılma noktası ise düşüncelerimizdir. Düşüncelerimizin değişmesi, gelişmesi ise bireyin kendini farkına varmasına, kontrolünü sağlamasına bağlı olmaktadır.
Bununla birlikte toplumda sıkça gözlenen bir diğer öfke sorunu ise öfkenin dışa vurulmasının tersine içe atılması, bastırılması veya konunun kapatılması olmaktadır. Bunların sonucunda ise akut öfke kronikleşerek karşımızdaki bireylere, olaylara ve durumlara yönelmektedir.
Unutulmamalı ki öfke sorunları çözmez, haklılığımızı göstermez, aksine bireyleri bizden uzaklaştırır ve en önemlisi de en büyük zararı bize yaşatır. Sözlerimizi burada sonlandırırken tüm okurlara öfkelerini kontrol altında tutabildikleri günler diliyorum.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
Soykan, Ç. (2000). Öfke ve öfke yönetimi. Kriz Dergisi, 11(2) 19-27.
Adana, F., Arslantaş, H. (2011). Ergenlikte öfke ve öfke yönetiminde okul hemşiresinin rolü. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 12(1) : 57 – 62
Spielberger, C.D., Reheiser, E.C. (2010). The nature and measurement of anger. Potegal, M., Stemmler, G., Spielberger, C.D. (Eds.), In International Handbook of Anger. Constituent and Concomitant Biological, Psychological and Social Processes. New York: Springer Science.

Ruh sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Yüksek Lisans Öğrencisi, Genel Cerrahi Klinik Hemşiresi.
Toplum ruh sağlığı, konsültasyon-liyezon psikiyatri hemşireliği, yetişkin psikiyatri, varoluşçuluk, tiyatro, kitap, insan sever.
Bilişsel-davranışçı terapi, varoluşçu terapi, şema terapi ile ilgilenir.
Ruh sağlığını koruma ve geliştirme yolunda çalışmaktan keyif alır.
Yaşam maratoncusu.
İçerik üretim komisyonunda görev alır.
Eposta: dayiesma16@gmail.com