İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi‘nde 2018 yılında Ezgi Sumbas ve Özcan Sezer tarafından yayınlanan “Lise Öğrencilerinin Yaz Tatillerini Kullanım Biçimlerinin Bazı Değişkenler Açısında İncelenmesi” konulu makalenin verilerine göre:
Dinlenmek insanın yaşamını sürdürmesi için gerekli olan temel fizyolojik ihtiyaçlardan biridir. Organizma, temel fizyolojik ihtiyaçları yeterince karşılandıktan sonra üst düzeydeki ihtiyaçlara doğru yönelir. Belli bir süre çalıştıktan sonra organizma yorulduğunda, güç biriktirmek için faaliyete ara verilmekte ve dinlenmeye çekilmektedir. Bir işi yaptıktan sonra kişilere verilen dinlenme süreleri bu kişileri psikolojik olarak etkilemektedir. Türkiye’de her yıl milyonlarca insan okul öncesi dönemden başlayarak eğitim ve öğretim kurumlarına devam etmektedirler. Devam edilen öğretim sürecinde öğrenciler ve öğretmenler hem zihinsel hem de fiziksel enerji harcarlar ve sürecin sonunda dinlenmeye ihtiyaç duyarlar.
Genel olarak öğrencilerin bir yıl içinde ne kadar süreyle okula devam edecekleri ve ne kadar tatil yapacakları, içinde bulunulan ülkenin pek çok koşulu dikkate alınarak düzenlenmektedir. Türkiye’de Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde çalışma takvimi başlığı altında ders yılı: derslerin başladığı tarihten kesildiği tarihe kadar geçen süreyi; dönem ise ders yılının başladığı tarihten yarıyıl tatiline, yarıyıl tatili bitiminden ders kesimine kadar geçen süreyi içermektedir. Ders yılının 180 iş gününden az olmaması esas alınmaktadır. Yani öğrenciler yaklaşık 34 hafta, diğer bir deyişle dokuz ay okula devam etmektedirler. Öğretmenler de okulların açık olmadığı yaz ve dinlenme tatillerinde izinli sayılmaktadırlar.
Serbest zamanın nasıl değerlendirildiği bireye ve toplum göre değişebilir. Herkes serbest zamanlarında kendilerine göre bir takım meşguliyetler bulabilir. Burada önemli olan bu zamanı verimli ve etkili biçimde değerlendirebilmektir. Yapılan araştırmalar boş zamanın iyi değerlendirilmesinin kendini gerçekleştirebilen, sağlıklı bireylerin yetişmesine katkıda bulunduğunu ortaya koymaktadır. İnsanlar serbest zamanlarını iyi bir şekilde değerlendirdiklerinde hayata bağları güçlenmekte; mutlu, işinde başarılı, tutarlı, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı bireyler olmaktadırlar. Ayrıca serbest zamanlarda gerçekleştirilen aktiviteler sosyalleşmeye, topluma uyum sağlayabilmeye ve üretken bir birey olmaya olanak sağlamaktadır. Görüldüğü gibi boş zamanını iyi değerlendiren bireyler daha mutlu ve doyumludur. Serbest zaman etkinlikleri eğitim ve öğretim sürecindeki başarıyı da etkileyen bir unsurdur.
Anne babalar ve okullar çocukların boş zamanları değerlendirme etkinliklerine gereken önemi vermelidir. Ancak bu durumda temel gereksinimleri karşılanmış, mutlu, kişiliği dengeli, kendisiyle barışık, sorunlarıyla baş edebilen bireyler yetiştirilebilir. Çünkü boş zaman etkinliklerinin kazandırdığı sosyal beceri ve deneyimler, bireye hayatı boyunca sorunlarla mücadele etme, yeni çözüm yolları bulma gücü kazandırır. Boş zaman etkinlikleriyle birey yetenek ve yeterliliklerinin farkına varır ve daha akılcı tercihler yapma olanağı bulur.
Zamanın akıp gitmesi, tutulamaması, biriktirilememesi özelliği nedeniyle tüm zamanları verimli kullanmak yanında; her birey için serbest zamanlarının verimli olarak nasıl değerlendirilebileceği de önemli bir konudur. Zamanı verimli kullanmak sorumlu insanın olumlu özelliklerinden biridir. Sorumluluk bireyin kendi yetkisine giren olayların farkında olması, kendi davranışlarının ve içinde bulunduğu durumların sonuçlarını üstlenmesi olarak tanımlamaktadır.
Günümüz toplumlarında insanlar daha çok üretme ve daha çok tüketmeye zorlandığından zamanı etkili kullanmak önemlidir. Bu nedenle kısa sürede daha çok ve kaliteli iş çıkarmak için zaman yönetimi kavramı popüler hale gelmiştir. Ergenlerin önünde özellikle ilerde bir meslek edinmek için girmeleri ve aşmaları gereken birtakım sınavlar bulunmaktadır. Bu nedenlerle okul dışında bazı faaliyetlere katılmak ve deneyim sahibi olmak gençlerin kendi yeteneklerini ve güçlü yönlerini fark etmeleri yanında ileride neler yapabilecekleri konularda görüş sahibi olmalarına fırsat sağlayacaktır. Toplumdaki gelir dağılımının önemli farklılık göstermesi çocukların okuldaki ve okul dışındaki yaşamlarını da farklı biçimlerde şekillendirmektedir. Eğitimde fırsat eşitliği tam olarak sağlanamadığı ve yaygınlaştırılamadığından bazı ergenlerin okul dışındaki zamanlarda kendilerine ve ailelerine maddi katkı sağlayacak işlerde çalışmaya ihtiyaçları olabilmektedir. Bazı çocuklar, daha çok yaz tatillerinde olmak üzere diğer aile üyelerinin yaptığı, çalıştığı işleri yaparak aile gelirine katkıda bulunurlar. Böylece ergenlerin bir kısmı okul sıralarından geçerken hayata dair önemli konularda sorumluluklar almak zorunda kalmaktadırlar. Bu durumda olan çocuklar için sorumluluk alma bilinci ve zaman yönetimi becerileri onların hayatı kazanmaları adına önemli değişkenler olarak ele alınabilir.
Genel olarak gençlerin boş zamanlarında neler yaptıklarını belirlemeye ilişkin çalışmalar incelendiğinde; gençlerin boş zamanlarında evlerinde dinlendikleri, TV seyrettikleri, müzik dinledikleri, spor ile ilgilendikleri ve arkadaş gruplarıyla vakit geçirdikleri görülmektedir.
Yabancı literatür incelendiğinde farklı kültürlerde farklı etkinliklerin yer aldığı ve cinsiyet açısından da boş zaman etkinlikleri tercihlerinin değiştiği görülmektedir. Genellikle gençlerin boş zamanlarını elektronik, medya kullanımı, spor yapma, bir müzik aletini çalma, boş zaman okuması yapma, arkadaşları ile vakit geçirme, sevgilileri ile buluşma ve para kazanmak için çalışmak ile geçirdikleri görülmektedir.
İyi düzenlenmiş serbest zaman etkinliklerinin çocukların gelişimsel ödevlerini yerine getirme ve dolayısıyla kimlik gelişimlerine de katkı sağlayacağı açıktır. Ergenlik döneminde okulla ilgili çalışmaların dışında kalan serbest zamanlarda yapılabilecek etkinliklerin iyi şekilde düzenlenmesinin yeni becerilerin kazanılması yanında yeni arkadaşlıklar kurmak yoluyla sosyal ilişkilerinin gelişimi için önemli bir fırsat sağlayabilir.
Türkiye’de MEB’e bağlı okullara dokuz ay süren eğitim öğretim döneminin ardından öğrencilerin yaklaşık üç ay olan yaz tatillerinde zamanlarını verimli geçirmelerinin onların yaşamını önemli ölçüde etkileyeceği düşünülmektedir. Ergenlerin özellikle yaz tatillerinde ailelerinin yakınında ya da onların kontrolünün olduğu, kendilerinin ilgisini çeken farklı ortamlarda gelişim düzeylerine uygun bir takım sorumluluk da içeren faaliyetlerde bulunabilirler. Bu faaliyetlerin ergenlerin sosyal yaşamını zenginleştiren çeşitli konulardaki bilgi ve görgülerini arttıran erkinlikler olması önemlidir. Bu tür yaşantıların ergenin ileride meslek seçimi konusunda da olgunlaşmasına katkı sağlayabilir.
Kaynakça ve İleri Okuma:
- Sumbas, E , Sezer, Ö . (2018). LİSE ÖĞRENCİLERİNİN YAZ TATİLLERİNİ KULLANIM BİÇİMLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDA İNCELENMESİ. İnönü University International Journal of Social Sciences (INIJOSS), 7 (1 (13)), 173-189.
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve acil servis klinik hemşiresidir.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com