Bir grup psikoloji araştırmacısının çalışma sonuçlarına göre, olumsuz duygularımızı ve semptomlarımızı anketlerde abartma eğilimindeyiz. Bu sapma zamanla azalmaya başlasa da sonuçlar, sağlık değerlendirmelerinde hayati önem taşıyan sağlık ölçümlerinin yanlış yorumlanabileceği olasılığına işaret etmektedir.
Makalenin yazarlarından Patrick Shrout, “Subjektif duygu ve semptomları doğru bir şekilde yorumlayabilmek için abartılan sapmanın büyüklüğünü anlamak gerekir”, dedi.
Uzun zamandır anket araçlarının duygudurum ve duygular üzerinde kusurlu ölçümler yaptığı düşünülmektedir. Bununla birlikte yine de insanların tercihlerine, korkularına ve önceliklerine dair bilgiler sağlamaktadır.
Özellikle tutum, belirti ve iyi oluş değişikliklerini ölçmek için yaygın bir yöntem olan tekrarlanan ölçümlerin, zamanla duygularımızı yakalamadaki doğruluğu daha şüphelidir. Özellikle psikoloji literatüründe anksiyete, depresyon ve fiziksel belirtilerin incelenen insanların koşullarına bakılmaksızın zamanla azaldığı konusunda şaşırtıcı bulgular vardır.
Araştırmacılar bu düşüşü incelemek için, deneklere anksiyete, fiziksel belirtiler ve enerji seviyeleri hakkında farklı zamanlarda birçok soru sorup, dört ayrı deney gerçekleştirdiler.
Dört çalışmanın üçünde denekler stresli olaylarla karşı karşıya kaldı ve beklenti, olayın zamanına yaklaştıkça baş ağrıları ve uyku bozukluğu gibi anksiyete, fiziksel şikayetlerin daha yaygın olmasıydı. Bu çalışmaların birinde baro sınavına hazırlanan yeni hukuk fakültesi mezunları ve diğer iki çalışmada tıp sınavına hazırlanan öğrencilere odaklanıldı. Dördüncü çalışmada ise bir akademik yıl boyunca üniversite öğrencilerinin iki ayda bir yapılan bir anketiydi. Dört çalışmanın hepsi, ilk raporlarını stresli olaya veya akademik yıla göre farklı zamanlarda verdikleri tepkileri görmek için tasarlandı.
Tüm çalışmalarda deneklerin ilk anketi, diğer anket raporlarıyla karşılaştırdıklarında daha fazla kaygı ve semptom bildirdiler. Bu sıçrayış, ilk anket ile sınırlıydı ve normalde zor bir olayın kaygı ve belirtilerinin seyri ile tutarlı değildi.
Daha önceki araştırmacılar, bu düşüşün daha sonraki raporların sapmasından kaynaklandığını düşünse de Shrout ve arkadaşları, semptomların ilk ankette aşırı bir şekilde abartılmasından kaynaklandığına karar verdiler. Bu kaygının sınavdan dört hafta önce, üç hafta öncesine göre daha yüksek olduğu gerçeğini açıklayan tek açıklamadır. Ayrıca baro sınavından bir hafta sonra ilk kez mevcut anksiyete ve semptomları için anket bildirmeleri istenen hukuk fakültesi mezunları, sınavı almayan diğer öğrencilere benzer bir yükseklik gösterdiler.
Shrout, “Birçok siyasi ve sağlık araştırması yalnızca bir kez sorulduğunda, ilk aşırı abartma ile olumsuzluk seviyeleri karıştırılabilir” diye belirtti.
Kaynak: Proceedings of the National Academy of Sciences

Psikiyatri hemşireliği alanında uzman hemşiredir.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu ve insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com