Doğum sırasının psikolojik gelişimi etkilediğini ve buna göre bazı karakteristik özellikler taşıdığınızı biliyor muydunuz?
Peki Ya Siz Ailedeki Kaçıncı Çocuksunuz?
Alfred Adler dönemin önemli psikiyatristlerinden ve Freud’un öğrencilerinden biridir. Bireysel psikolojiye yön vermiş ve önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir. Öyle ki farklı düşünceleri nedeniyle Freud ile ayrı yollara sapmış ve aleni bir biçimde birbirlerinden kopmuşlardır. Alfred Adler daha çok bireyle ilgilenmiş ve bireyin toplumdaki yerini önemsemiştir. Bu sebeple de doğum sırası adını verdiği düzeni öne çıkarmıştır. Adler’e göre bireyin doğum sırası onun psikolojik gelişimini etkileyen önemli bir etkendir ve derin, kalıcı niteliklidir.
Deniz Canel Çınarbaş ve Gözde Nilüfer’in 2019 yılında yayınlanan “Adler ve Sulloway’ın Doğum Sırası Kuramları ve Görgül Bulgular ile İlgili Bir Derleme” adlı makalesine göre;
Bireyler yetersizlik duyguları yaşarlar ve bunun için kendilerine ait olabilecekleri bir yer ararlar. Doğum sırası da konumları farklılaştırdığı için bireyler yetersizlik duyguları ya da aşağılık kompleksleri içerisinde olabilir ve buna bağlı olarak uyumsuz kişilikler gelişebilir. Bu sebeple Adler doğum sırasına önem vermiştir. Doğum sırası kuramına göre her çocuk aile içerisinde farklı bir deneyime, yaşantıya, savunma ve baş etme mekanizmalarına sahiptir.
İlk çocuklar genellikle kendilerini özel hissederler çünkü ailenin tüm ilgi ve sevgisine sahiptirler ancak ikinci çocuk dünyaya geldiğinde bu tam tersine döner ve ilk çocuk adeta tahttan indirilir. İlk çocuk bu üstünlüğü ve gücü yeniden eline almak için uğraşırken ikinci çocuk da ilk çocuğu örnek alarak onun kadar başarılı olabilmek için uğraşır. Adler ortanca çocukların ilk çocuk ve son çocuklara göre daha sağlıklı olduklarını çünkü diğerlerinin üstünlük mücadelesi içine girdiğini düşünmüştür.
Adler’e göre, ilk doğan çocuklar daha sorumlu, ciddi ve mükemmeliyetçi, ortanca çocuklar daha uzlaşmacı ve arabulucu olmakta, son çocuklar ise daha fazla yetersizlik ve çaresizlik duygularına sahip olmaktadırlar. (sayfa 127)
Forer’a göre, ailenin tek çocuğu olmak rekabet ya da çekişmeye ihtiyaç olmamasından dolayı özgüveni artıran bir unsurdur. Baskın karakter, sözel beceri ve mükemmeliyetçi olmak tek çocuğun en dikkat çeken özellikleridir. Bir de genellikle aile, öğretmen ya da müdür gibi otoriteyi temsil eden kurum ve kişileri memnun etme arzu ve arayışındadırlar. (sayfa 128)
Doğum sırası ile ilgili birçok çalışma gerçekleştirilmiştir ve bununla ilgili çeşitli sonuçlar elde edilmiştir. Yapılan bir çalışmaya göre; katılımcılar ilk doğanları “başarılı, saldırgan, hırslı, duyarlı, baskın, lider, anaç, şefkatli, sorumlu ve düşünceli,” tek çocukları “ben-merkezci, bencil ve şımarık,” ortancaları “başarılı, girişken, hırslı, duyarlı, cana yakın, sempatik ve düşünceli,” son doğanları ise “cana yakın, sempatik, pasif, şımarık ve düşünceli” olarak anlatmışlardır.
Doğum sırasının başarıyla olan ilişkisi incelenmiş ve ilk doğan çocukların daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir. Bunda muhtemelen ailelerin ilk çocuk için oluşan beklentileri de etkili olmaktadır. Mükemmeliyetçilik noktasında da ilk doğan çocuklar son doğan çocuklara göre daha fazla statü peşindedir. Ayrıca son doğan çocukların kendinden büyük ne kadar kardeşi varsa statü arzusu da o ölçüde azalmaktadır.
Doğum sırası psikolojide önemli bir kavram olmasına ve bununla ilgili birçok çalışma yapılmasına karşın kişiliğe olan etkilerine dair bazı önemli tartışmalarda bulunmaktadır
Kaynak; Deniz Canel Çınarbaş, Gözde Nilüfer, “Adler ve Sulloway’ın Doğum Sırası Kuramları ve Görgül Bulgular ile İlgili Bir Derleme”, DTCF Dergisi, 59.1 (2019): 125-151
Psikolojik Danışmanlık lisans, Klinik Psikoloji yüksek lisans mezunuyum. Özellikle çocuk ve ergen psikolojisiyle ilgileniyorum. Varoluşçuluk ve felsefe özel ilgi alanlarım arasındadır. Yaşam boyu öğrenme ve gelişmeyi destekliyorum. Hobilerim arasında keman-piyano çalmak, yüzmek, bilmediğim şehirleri, dilleri, kültürleri, lezzetleri, müzikleri ve kitapları keşfetmek yer almaktadır.
İçerik Üretim Komisyonu üyesiyim.
İletişim: mervesahinler@hipokampusakademi.com