Günümüzde sürekli değişen zorlu yaşam koşulları, daha fazla bireyin psikiyatrik sorunlar yaşamasına ve yardım aramasına neden olmaktadır. Bu nedenle geçmişe göre daha çok insan psikiyatri kliniklerine başvurmakta ve psikiyatrik tedavi almaktadır (Semahegn ve ark., 2020). Bu tedavi sürecinde sıklıkla psikiyatrik ilaçlar, EKT (Elektrokonvülsif Tedavi) ve psikoterapi yaklaşımları kullanılmaktadır.
Klinik ortamda veya sosyal çevremizde sağlık profesyonelleri olarak sıklıkla “Doktorla randevum var ama gitmeyeceğim”, “Bu ilaçlar iyi geliyor ama bazı yan etkileri var, ne yapabilirim”, “Oğlum ilaç kullanmak istemiyor, ne yapmalıyım?”, “Psikoterapi alıyorum ama bırakmayı düşünüyorum” gibi cümlelerle sık karşılaşırız. Bu cümleler, sağlık profesyonellerinin dikkatle dinlemesi ve anlaması gereken, hastalık ve tedavi sürecinin yanı sıra psikiyatrik tedavinin başarısını etkileyen en önemli cümlelerdendir.
Psikiyatrik bozuklukların iyileşme sürecini ve tedavinin başarılı olmasını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu nedenle, hastanın tedaviye uyumu, doğru tanı ve doğru tedavi kadar hayati bir faktördür. Tedaviye uyum, bu başarıyı etkileyen önemli faktörlerden biridir. Tedaviye uyum, hastanın sağlık profesyonelleri tarafından kendisine önerilenleri yapması, önerilmeyen uygulamalardan kaçınması, reçete edilen ilaçları eksiksiz, zamanında ve önerilen şekilde kullanması veya iyileştiğini varsayarak ilaçları önerilen zamandan önce bırakmaması olarak tanımlanmaktadır (Kelleci ve Elvan, 2011; Demirkol ve Tamam, 2016).
Tedaviye uyumsuzluk ise hekim tarafından reçete edilen ilaçların kullanılmama ya da düzensiz kullanma, randevuları kaçırma, takiplere devam etmeme ve buna benzer diğer davranışlarda bulunmak olarak tanımlanabilir. Psikiyatrik hastalıklarda tedaviye uyumsuzluk, tedavi etkinliğini olumsuz yönde etkileyen sorunların başında gelmektedir. Ayrıca hastalığın yinelemesine, süreğenleşmesine, yıkıcılığının artmasına, relapsların ve suisid oranlarının artmasına; tüm bunlara bağlı olarak mali kaynak ve iş gücü kaybına, aile yükünün artmasına neden olmaktadır (Ahmed ve ark, 2015).
Psikiyatrik bozukluklarda tedaviye uyumu etkileyen faktörler
Hastalarla ilişkili faktörler
34 yaş ve altı ile 60 yaş ve üstü olan, herhangi bir işte çalışmayan, düşük eğitim düzeyine sahip olan psikiyatri hastalarının tedaviye uymama olasılığı daha yüksektir. Ayrıca hastaların, hastalık ve ilaç tedavisi hakkında bilgi eksikliği; ilaçların yan etkileriyle ilgili şikayetlerinin aile üyeleri ve sağlık profesyonelleri tarafından duyulmadığını düşünmeleri; ilaçların semptomları çok kısa sürede ortadan kaldırmasını beklemeleri; tedavi sürecine ve sağlık profesyonellerine güvenmemeleri, umutsuzluk ve güçsüzlük hissetmeleri tedaviye uyumu olumsuz etkiler. Ek olarak hastalar, aileleri, komşuları ve diğer toplum üyeleri tarafından damgalanmaktan ve ayrımcılığa uğramaktan çekindiklerinde tedavi olmak istemezler, tedavinin gereklerini yerine getirmezler ve sonuç olarak da tedaviye uyum azalır (Semahegn ve ark., 2020).
Sağlık profesyonelleri ile ilişkili faktörler
Sağlık profesyonellerinin tedavi yönetimleri konusundaki bilgi ve eğitim eksikliği, hastalığı yeterince anlamamaları, yoğun iş yükü nedeniyle hastayla yeterince zaman geçirememeleri; empati yoksunluğu ve iletişim kusurlarının olması gibi bireysel özellikleri, etkili bir taburculuk planlaması yapamamaları gibi faktörler hastanın tedaviye uyumunu olumsuz etkiler (Semahegn ve ark., 2020).
Çevreyle ilişkili faktörler
Yetersiz sosyal destek, ekonomik güçlükler, aile üyelerinin hastaya, hastalığa ve ilaç tedavisine yönelik tutumu, aile ve toplumun kültürel inançları ve psikiyatrik hastalıklarla ilgili mitleri hastaların tedaviye uyumunu etkilemektedir (Semahegn ve ark., 2020).
Sonuç olarak,
Psikiyatrik tedavinin başarılı olması için tedaviye uyumu etkileyen faktörleri gözden geçirmek, hastayla iş birliğine dayalı bir ilişki kurmak, hastanın tedaviye uyumunu bozan ve olumsuz etkileyen nedenleri açıkça konuşmak, hastanın duygu ve düşüncelerini ifade etmesini sağlamak, tedaviye uyumu arttıran motivasyon kaynaklarını gözden geçirmek hastanın tedaviye uyumunu arttırmak açısından oldukça yararlıdır. Diğer yandan sağlık profesyonelleri başlangıçta tedaviye uyum gösteren hastaların zaman içinde motivasyonlarının veya tedavinin gereklerini yerine getirmedeki yeterliliklerinin değişebileceğini unutulmamalıdır. Bu nedenle, hastanın ailesi ve sosyal çevresiyle iş birliği yapılması oldukça önemlidir.
Ayrıca, henüz ülkemizde yaygın olmasa da hastaların tedaviye uyumunu arttırmada farklı teknolojik uygulamaların kullanılması da yararlı olabilir. Aşağıda bu tür uygulamalara örnek verilmiştir:
Cep telefonu uygulamaları : Akıllı telefon uygulaması kullanıcıların ilaçlarını ve dozaj bilgilerini girmelerini, hatırlatıcıları planlamalarını ve bir sonraki dozun zamanı geldiğinde “uyarı bildirimi” tarzı uyarılar ayarlamalarını sağlar. Yurtdışında ve ülkemizde kullanılan yöntemlerden biridir (MyTherapy ve MyMedSchedule bu tür uygulamalardandır)
Hasta portalı örneği: Hasta portalları, kısa mesaj ya da telefon yoluyla hastaların ilaç bilgilerini girdikleri ve reçete zamanlarını hatırlamalarını sağlayan güvenli web siteleridir. Medical Internet Research Dergisinde yapılan bir araştırmada, portal erişimi olan hastaların reçeteli ilaç listesine daha yüksek oranda uyum sağladıkları bulunmuştur. Yurtdışında mevcut olsa da ülkemizde bu tür portallara rastlayamadım. Bu konuda bildiğiniz uygulamalar varsa Hipokampus ailesiyle paylaşabilirsiniz (Örnek: eClinicalWorks patient portal).
Elektronik hap kutusu örneği: Bir hastanın ilaç alımını izleyen bir elektronik hap kutusudur. Bir dozu kaçırırsa, hasta veya sisteme tanımlanan bakım verici (ör. Aile üyeleri) gerçek zamanlı olarak bir kısa mesaj uyarısı alır (Örnek: SIMpill.com).
Elektronik hap şişesi örneği: Bu elektronik hap şişesinin sıhhi kapağı, standart bir ilaç şişesine uyacak şekilde tasarlanmıştır. Gömülü yazılım, kapak her açıldığında veriyi kaydeder. İlaç bittiğinde, kullanıcılar tüm verileri indirebilir ve bu verileri bir mobil cihazda görüntüleyebilir (Örnek: eCAP ve AdhereTech).
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Semahegn, A., Torpey, K., Manu, A., Assefa, N., Tesfaye, G., & Ankomah, A. (2020). Psychotropic medication non-adherence and its associated factors among patients with major psychiatric disorders: a systematic review and meta-analysis. Systematic reviews, 9(1), 17. https://doi.org/10.1186/s13643-020-1274-3
- Kelleci M, Elvan E. (2011). Psikiyatri kliniğinde yatan hastaların ı̇laç uyumları ve sosyal destekle ı̇lişkisi. Journal of Psychiatric Nursing, 2: 105-10.
- Ahmed N, Gandhi S, Baruah A. (2015). Effectiveness of specific intervention on treatment adherence of persons with mental illness: A pilot study. Indian J Psychiatry;57:403-6
- Demirkol M.E, Tamam L. (2016). Psikiyatrik Bozukluklarda Tedavi Uyumu. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar; 8(1):85-93.
Gönderinin Yazarı

İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa’da çalışmaktadır. Ruh sağlığı ve psikiyatri hemşireliğinde doktorant ve akademisyendir.
iletişim: ozlem@hipokampusakademi.com ozlemkackin.711@gmail.com