Merhaba Değerli Okurlar,
Hepimizin sevdiği bir renk vardır. Bu renk bizim uğurlu rengimiz olabilir. Seçtiğimiz tüm eşyalar sadece o renkten ibarettir. Aldığımız tüm eşyalar mor olmalı ya da sadece siyah, beyaz, mavi. Bir renge saplantılı kalmak gibi bir şeydir bu belki de. Renkleri neden seviyoruz, bizde nasıl duygular uyandırıyor hiç düşündünüz mü? Renk seçimlerimiz; mizacımızı, enerjimizi, kişiliğimizi, ruhsal durumumuzu yansıtır. Renkler yaşamımızla öyle iç içedir ki psikolojik ve fiziksel davranışlarımızla birebir yakından ilgilidir. Aslında farkında olmadan renkler ile yaşamımız bir bağ kurmuştur. Renklerin hayatımızla nasıl bağ kurduğunu düşünecek olursak, ilk çağlarda yaşayan insanlar, renkleri kullanmada doğadan ilham almışlardır. Toprağı, bitki özlerini, hayvansal yağları, kömürü, kireci kullanarak renkler elde etmişlerdir. Elde ettikleri bu renkleri; avlanma ve mücadele etmede kendilerini düşmanlardan gizleyebilmek ve korkutucu görünmek için, kadınlar ise güzel görünmek, beğenilmek amacıyla kullanmışlardır. Mağara duvarlarına çizdikleri resimlerde renkli hayvan figürleri, tapınaklarında da görsel etkileyicilik oluşturmak için kullanmışlardır. Orta Çağ’da ise renklerin iyileştirici ve tedavi edici yönü keşfedilmiştir. Batıda Avicenna adıyla tanınan İbn-i Sina, rengin vücudun fiziksel etkilerini gösteren grafik oluşturmuştur. Tedavilerinde rengi kullanmıştır. Aynı şekilde Paracelsus, ışığı ve renkleri sağlık için önemli görmüş ve hastalıkları iyileştirmede kullanmıştır. Bu dönemde iyileştirici etkisinin olduğuna inanılan renklere örnek verecek olursak; kırmızı rengin, bedeni ve zihni canlandırdığına ve dolaşım sistemini hızlandırdığına inanılır. Sarı rengin, sinirleri uyandırdığı ve vücudu arındırdığı, ağrı ve iltihabı indirgediği, turuncu rengin, akciğerlere iyi geldiği ve vücut enerjisini yükselttiği, mavi rengin ise hastalıkları yatıştırdığı, ağrı kesici etkisi olduğu ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. İnsanlar renklere anlamlar yüklemiş ve bu anlamlar bilince yerleşerek günümüze kadar gelmiştir. Renklerin çoğu zaman hemen hemen her kültürde aynı anlamı ifade eden kalıplaşmış imgeler olduğunu da bilmekteyiz. Günümüzde renkler bize ne ifade ediyor? Hem psikolojimizi hem fiziksel tepkilerimizi etkileyen bu renklerin aynı zamanda “Renk Terapisinde” kullanıldığını biliyor muyuz birazda bundan bahsedelim. Işığın oluşturduğu renk bir çeşit enerjidir. Bu enerji duygularımızı, zihnimizi etkiler. Gözümüzün retina tabakasındaki milyonlarca sinir ucu tarafından görüntü alınır ve beyindeki görme ile ilgili olan bölüme oksipital loba iletilir, görüntü algılanır. Algılanan görüntü ve renkler beyin dalgalarını, otonomik sinir sistemini ve hormonal sistemleri etkiler ve çeşitli duyguları uyandırır. Renklerin alfa beyin dalgasını değiştirdiği çalışmalarla gösterilmiştir. Renk, gözden beyne iletildiğinde beyin duyguları, zihinsel berraklığı ve enerji seviyesini etkileyen bir hormon salgılar. İnsanlar üzerinde ise pozitif veya negatif etkiler oluşturur. Psikolojik etkilerine göre renkler sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılır. Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluşur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düşük olan soğuk renkler ise mavi, mor ve yeşildir. Sıcak renkler daha çabuk algılanabildikleri ve görsel düzen içinde görünebilir olduğu için bize yakın olma hissi uyandırır. Soğuk renklerin ise geriye çekilme etkisi vardır, uzaklık hissi doğurur. Sıcak renkler ortama enerji verir, fiziksel gücü arttırır, metabolizmayı da hızlandırdığı bilinir. Fazlası ise şiddet, konsantrasyon güçlüğü, heyecan, yorgunluk oluşturabilir. Soğuk renkler ise; sakinleştirici ve yatıştırıcıdır. Güven, huzur, rahatlık, sakinlik, barış, özgürlük duygularını uyandırır. Resmi kıyafetlerde, hastane odalarında, ameliyat önlüklerinde mavi ve yeşil tonlarında renkler kullanılır çünkü düzen, huzur, sakinlik ve negatif enerjiyi alma konusunda yarar sağlar. Yine bu renklerin fazla kullanılması; moral bozucu etki, tembellik, aşırı duygusallık oluşturabilir. Siyah ve beyaz renklerden söz edecek olursak siyah, güç, tutku, otorite, ciddiyet, asillik göstergesi iken beyaz, temizlik, saflık, teslimiyeti çağrıştırır. Yapılan bir diğer çalışmalarda ise renklerin; bireyin koku ve tat alma duyuları üzerinde de etkili olduğu saptanmıştır. Sarı ve yeşilin ekşi, turuncu, sarı ve kırmızının tatlı, mavi ve yeşilin acı, soluk yeşil ve açık mavinin tuzlu tatları çağrıştırdığı, yeşilin çam kokusunu, eflatunun parfüm kokusunu çağrıştırdığı saptanmıştır. Renklerin insan psikolojisinde nasıl etki ettiğini birde renk terapisi üzerinde konuşalım. Renk terapisi “Kromaterapi” olarak da bilinir. Belli renklerin şifalı enerjileri harekete geçirdiği fikriyle oluşmuştur. Zihin ve bedeni tedavi etmek denge çakralarını çalıştırmak temel amacıdır. Her renk tarafından yayılan enerjinin bireyi dengelediği söylenir. Renk terapisi; renk gözlüğü kullanılıp, kişinin problemine göre değişik renkte takılarak ‘renk filtreleri’ ile yapılan bir yöntemdir. Özellikle aşırı stres, uykusuzluk, gerginlik ve çeşitli beden ağrıları gibi sorunlarda 10 gün üst üste uygulanır. Renk terapisinde kullanılan renklerin bireye etkilerinin farklı olduğu belirtilmektedir.
Kırmızı: Sahip olduğu yoğun enerji sebebiyle bireyin bedenine enerji ve canlılık veren bir ışındır. İntikam, kin, öfke, aşk duygularını da harekete geçirebilir. Turkuazı da beraberinde kullanmak zararı azaltır.
Turuncu: Neşenin ve bilgeliğin rengidir. İnsanlardaki sosyalleşme duyguları, turuncu yardımıyla faaliyete geçer. Tamamlayıcı rengi olan maviyle kullanımı önerilmektedir.
Sarı: Bu rengin enerjisi, kişinin zihinsel faaliyetlerini her yönüyle harekete geçirir.
Yeşil: Doğanın, dengenin, barış ve uyumun rengidir. Yeşil renk sakinleştirici bir özellik taşıdığı için, enerjiyi dengeler ve şefkat duygularını arttırır. Unutulmaması gereken bir nokta ise, yeşilin kanser ve tümör gibi hastalıkları iyileştirmek amacıyla asla kullanılmaması gerektiğidir.
Mavi: Sezgilerin güçlendirilmesi ve üzüntü duygusunun giderilmesi için çok uygun bir renktir. Tamamlayıcı rengi kırmızı veya turuncudur.
Lacivert: Ruhsal ve bedensel rahatsızlıkların giderilmesinde önemli bir renktir.
Mor: Vücudun iskelet yapısını etkiler. Kanser türlerinin tedavisinde kullanılabilir.
Değerli Okurum! Bu içeriğimde renklerin hayatımızı nasıl etkilediğini, seçimlerimizi, bizim bedenimiz ve psikolojimiz üzerindeki etkilerinden, renklerin geçmişten günümüze kadar nerelerde, nasıl, hangi amaçlarda kullanıldığından bahsettim. Sevdiğiniz ya da seçtiğiniz renklerin günlük yaşamınıza sağlık, huzur, mutluluk ve pozitif enerji getirmesi dileklerimle…
Kaynakça ve İleri Okumalar
- GÜRKAN, A. ,BİLGE, A.(2006), Alternatif Terapiler ve Psikiyatrik Hemşireliği, Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 22 (1), 225-232.
- Ustaoğlu, E. (2007). Renklerin insan yaşamındaki yeri / Colours in human’s life (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
- Gürgan, M. (2013) Antik Çağlarda Renklerin Tedavi İçin Kullanımı: Kromoterapi. Lokman Hekim Journal.
- KOTAMAN, M. (2019), Renk Bilimi ve Tarihsel Gelişimi, https://www.kotaman.com/renk-bilimi-ve-tarihsel-gelisimi/ adresinden alındı.
- KAYA, U. Renk Algı ve Psikoloji, http://www.antalyaozelegitim.com/blog/cocuk-gelisimi/renk-algi-ve-psikoloji.html adresinden alındı.
Harika bir renk tanımları yorumuna kalemine sağlık canım
Renkler insanın psikolojisini yansıtır buna katılıyorum ve insan hayatında önemli yer tutar emeğine kalemine sağlık
Yine yeniden İrem hanım yine harika yeni bilgiler çok seviyorum😍