Travma kelimesi kültürümüzde o kadar sık kullanılır ki, anlamının çoğu kaybolmuştur. Psikolojik bir bakış açısıyla travma; savaş / uçuş / donuş stres yanıtımızı tetikleyen, benliğimize karşı büyük bir tehdidin sonucudur. Eğer bir kişi tehditle boğuşmuşsa, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) geliştirebilir, burada bedenleri stres tepkisinde sıkışıp kalır ve düşmanla savaşıyormuş gibi davranmaya devam eder.
Travmaya ne sebep olabilir?
Travma duygusal, fiziksel veya cinsel ihmal ve istismardan kaynaklanabilir. Aile içi şiddet veya kaza, yaralanma veya savaş gibi travmatik olayların tanıklığı da bilinen nedenlerdir. Kanıtlar, olumsuz çocukluk yaşantısı olanların TSSB geçirme olasılığının çocukluktaki bakıcılara güvenli bağları olanlardan daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Travma neye benzer?
Travma belirtileri; olayı (olayları) flashback veya kabuslarda yeniden yaşama; travmatik anıları, depresyonu, kaygıyı tetikleyebilecek durumlardan kaçınmayı ve düşük benlik saygısını içerir. Travma; rahatsız edici uyku, panik atak, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, yüksek oranda duygu ya da geri çekilme şeklinde kendini gösterir. Bazı insanlar sıkıntılarını fiziksel hastalık veya acı (somatizasyon olarak bilinir) ile ifade ederler. Travmatize olmuş insanlar, duygularını düzenleyememe, öfkelenme ya da üzgün olma konusunda çok çabuk davranabilirler.
Çocuklarda travma
Çocuklarda travma, tekrarlayan oyun senaryolarında veya travmatik olayın resimlerinde kendini gösterebilir. Bir bakım vericisine endişeyle bağlı olmak veya yavaş gelişmek de dahil olabilir. Kesik görünebilir, yaratıcı oyun yeteneklerini kaybedebilir veya başkalarıyla oynayamayabilirler.
Bağlantılar ve Tetikleyiciler
Travmatik hatıralar, hiçbir yerde yok gibi görünebilir çünkü tam olarak işlenmezler. Bu genellikle bilinçsiz tetikleyicilere yanıt olarak, örneğin cinsel istismar vakalarında, hayatta kalanlar, istismarcıların sahip oldukları fiziksel görünümden korkabilirler ya da trajik bir trafik kazası geçirmiş olanlar için, araba frenlerinin çığlıklarını duymak, sinir sistemi sorununu belirleyebilir.
Sanat terapisi neden travmayı tedavi etmek için kullanılır?
Travmatik bir olay yaşadığımızda, beynimizin dilden (lisan) sorumlu kısmı (Brocas bölgesi) kapanır. Aynı zamanda, beynimizin tehlike tanıma merkezi (amigdala) yüksek düzeyde uyanıktır ve travmatik hafızayı görsel olarak ve bedensel duyum şeklinde kaydeder (Rausch et al, 1996).
Duyguları ifade etmek için sanatı kullanmak, hem görsel olarak saklanan hafızaya hem de vücut belleğine erişir, yalnızca insanların görüntü oluşturmasına olanak vermez, aynı zamanda kil ve boya gibi sanat malzemelerinin kullanılması onları fiziksel duyuma yeniden bağlayabilir. Özellikle bedensel ve cinsel istismar vakalarında bedensel duyularından kesilebilirler. Bazı araştırmacılar, dokunma ve görme duyularının doğrudan beynimizin korku merkezine (Lusebrink, 2004) bağlandığını ileri sürmüşlerdir, bu yüzden sanat terapisi, travmatik anılarla çalışmak için ideal bir şekilde yerleştirilmiştir.
Sanat terapisi travmayı nasıl tedavi eder?
Terapötik ilişki; travma kurbanlarının şimdiki zamanda güvenli hissetmelerine ve ayaklarının yere sağlam basmalarına yardımcı olur. Bu travmatik belleğe erişilmeden önce önemlidir, böylece travmanın geçtiğini, terapi odasında burada ve şu anda olduğu bilgisi ile güvende hissederler.
Travmatik hafıza görsel olarak saklandığından, sanat yoluyla ona bağlanma daha yakın olabilir. Travmaya maruz kalan kişinin yarattıklarını seçmesine izin verir ve travmanın kendilerini boğucu yönlerini kendi hızlarında serbest bırakırlar. Yetişkinler tarafından istismar veya ihmalkarlık gibi olumsuz deneyimlerden bahsetmemeleri istenmiş olabileceğinden bu, özellikle çocuklar için yararlı bir araç olabilir. Sanat, sözel olmayan bir anlatıma izin verir, bu da onların kendilerini daha güvenli hissetmelerine yardımcı olabilir ve deneyimlerini daha fazla paylaşma olasılığını doğurtabilir. Ayrıca kelime dağarcığından da mahrum olabilirler, böylece görüntü, kendilerine duydukları şeylere kelimeler getirmelerine izin verebilir.
Terapist, çalışmayı tartışarak ve travmaya isimlendirme ekleyerek sizi destekleyebilir. Sanat terapisti ile resme anlatı ve bağlam eklemek, travmatik hafızanın işlenip uzaya ve zamanda yerleştirilmesine izin vererek, beyne artık devam etmeyeceğini söyletebilir. Anılar daha sonra beynin korku merkezinde değil, otobiyografik hafıza olarak saklanır. Bu, güçlü TSSB belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilecek güçlü duygusal içeriğini azaltır.
Kaynak: The Palmeira Practice

Psikiyatri hemşireliği alanında uzman hemşiredir ve acil serviste çalışmaktadır.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com