İnsanlar özgürlükleri için savaşıyor. Bağımsızlık istiyorlar. Ötekinin sınırından çıkmak ve kendi bildiği şekilde hayatını devam ettirebilmek istiyor. Peki kendi düşüncelerinde sınırlı yaşamaya kendine kurallar koymaya devam eden biri için özgürlüğün nasıl bir anlamı olabilir? Herkesin kendine ait duvarları, açılmaz kapıları var. Olmak ya da oldurtmak istediği insan profilleri var. Kendini zorladığı figüran roller bir de. Kişi kendini değil ötekinde gördüğü her davranışı, düşünceyi ve duyguyu benimsemeye çalışıyor. Toplumda var olabilmek için kendi kimliğinden vazgeçip ya da sürekli aynı rotada ilerleyen biri gibi gözüküp kendini benimsetiyor. Kendine kazıdığı etiketi devam ettiriyor. Bir yoga ustasının ufak bir çalışması var. Bu çalışmayı kısa bir şekilde anlatmak gerekirse:
1. Kendiniz hakkında dört sıfat yazıyorsunuz.
2. Sonrasında bir kağıda dört çizgi çekiyorsunuz.
3. Çizgileri çapraz şekilde yerleştirin. Pizza dilimi gibi gözüksünler.
4. Dört sıfatı çizgilere yerleştiriyorsunuz. Yazdığınız sıfatların karşısına ona karşıt gelebilecek bir başka sıfat yazıyorsunuz. – Duygusal yazan biri karşısına duygusuz değilde mantıklı yazabilir.-
5. Tüm çizgiler dolunca daire şeklinde olabilmesi için çizgi uçlarını birleştiriyorsunuz. Daha sonra çizgiler arasında kalan iki sıfat mesafesinde kendinizi hangisine ait ve yakın hissediyorsanız işaret koyuyorsunuz. – Olaylara ve kişilere daha duygusal yaklaştığınızı düşünüyorsanız duygusal ve mantıklı çizgisinde işareti duygusal sıfatına yakın bir yere koymalısınız. –
6. Dört çizgide de işaret olacak şekilde devam edin. Sonrasında da bu çizgileri birleştirin. Şimdi ortaya çıkan şekli tarayın.
Oluşan daire doğumdan ölene kadar yaşayabileceğiniz her olasılık. Yapabileceğiniz, yaşayabileceğiniz, görebileceğiniz ve hisseebileceğiniz her durum. Ancak siz taralı alandasınız. Kendiniz için yazdığınız bu sıfatları her olayda her durumda yaşayıp göstermek zorundaymış gibi hareket ediyorsunuz.
Taralı alanın göstermesi gereken şey kendinizi sınırlandırdığınız. Yazdığınız sıfatların zıttını da yaşabilirsiniz. Her olayda aynı duyguya yer veremezsiniz. Tümü hayatınızda olması gereken duygular. İnsanı olumlu olumsuz her duygu besler. Anlaşılması gereken nokta bu.
Bazen ciddi ortamlarda eğlenebilinmeli bazen sürekli duygusal yönden bakmaya zorladığın durumlara mantıklı yaklaşılabilinmeli bazen de çalışkan olman gereken yerde çalışkan tembel olman gereken yerde tembel olunabilmeli. Hepsi denge içinde olmalı. Fazla yaşatıp duygu, düşünce ve davranışlarla kendini zehirlemenin anlamı yok.
Kendini hayatın içinde boğma ve kendine yapıştırdığın etiketlerden sıyrıl. Kendini sıkıştırma hayatın bir köşesinde pısırıp kalma. Yaşamaya cesaretin olsun.
Kaynakça ve İleri Okuma :