Toplumda oldukça yaygın görülen ve işlev kaybına neden olan sosyal anksiyete bozukluğu (SAB), diğer adıyla sosyal fobi, kişinin tanımadığı insanlarla karşılaştığı, başkalarının gözünün üzerinde olabileceği bir ya da birden fazla toplumsal durumdan belirgin ve sürekli bir korku duyması, küçük duruma düşeceği ya da utanç duyacağı bir biçimde davranacağından korkması ve anksiyete belirtileri göstermesidir. Bu bozukluk hem medikal hem de bilişsel davranışçı terapileriyle tedavi edilmektedir. Son yıllarda hızla artmış olan teknolojik gelişmeler sayesinde ortaya çıkan sanal gerçeklik uygulamaları da sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisinde kullanılabilen alternatif bir tedavi yöntemidir.
Sanal gerçeklik bilgisayarda canlandırılan üç boyutlu görüntülerin, bazı cihazların yardımıyla kişilere gerçek bir dünya gibi yansıtılmasıdır. Sanal gerçeklik uygulamalarının mühendislik alanından tıbbi alana kadar geniş bir kullanım yelpazesi vardır. Sanal gerçeklik uygulamaları ruh sağlığı alanında ise ağırlıklı olarak sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisinde kullanılsa da post travmatik stres bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, alkol kötüye kullanımı, yeme bozuklukları ve beden imajı ile ilgili problemler ve şizofreni gibi hastalıkların hem tedavisinde hem de bu hastalıkların tanısını koymada kullanılmaktadır.
Sanal gerçeklik uygulamalarının, sosyal anksiyete bozukluğu tedavisinde kullanımı maruz bırakma şeklinde gerçekleştirilmektedir ve bu uygulamalar bilişsel davranışçı terapiye dayanan müdahaleleri içermektedir.
Kişinin kaçındığı uyaranla karşı karşıya gelmesi olarak tanımlanan maruz bırakma, sanal gerçeklik uygulamaları içerisinde, yaygın olarak izleyicilerin tepkilerinin manipüle edildiği veya farklı izleyici profilleri önünde performans sergilemeye dayanan ortamlar olmak üzere farklı ortamlarda gerçekleştirilmektedir. Kişinin kaçındığı nesne ile direkt olarak yüzleştiği doğrudan maruz bırakma veya kişinin kaçındığı nesne ya da ortamı zihninde canlandırdığı hayali maruz bırakma gibi çeşitli maruz bırakma türleri vardır. Sanal gerçeklik gibi dijital ortamlar kullanılarak gerçekleştirilen maruz bırakma, in virtuo maruz olarak isimlendirilir. In virtuo maruz, ilk olarak örümcek fobisi, yükseklik fobisi, uçuş fobisi gibi özgül fobilerde kullanılmıştır. Daha sonra ise geliştirilerek klostrofobi, yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk alanlarında da kullanılmaya başlanmıştır.
Özer ve Yöntem’in Psikiyatri Hemşireliği Dergisi’nde yayınlanan derlemelerine göre bu yöntemin sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisi üzerinde etkili olduğu çeşitli çalışmalarda ortaya konmuştur. Bu çalışmalardan birine, Opriş ve arkadaşlarının sanal gerçeklik temelli maruz bırakma terapisinde gerçekleştirilen çalışmaları inceleyip değerlendirdiği araştırmaları örnek olarak verilebilir. Araştırmalarına 23 çalışmayı dahil etmişlerdir ve anksiyete bozukluklarında sanal gerçeklik temelli maruz bırakma uygulamalarının çok daha olumlu sonuçlara sahip olduğu, sanal gerçeklik içeren müdahale yöntemlerinin klasik bilişsel davranışçı yaklaşımlarla benzer sonuçlar gösterdiği sonucuna ulaşmışlardır.
Yine bu derlemede bahsedildiği üzere çeşitli araştırmacıların yaptıkları sanal gerçeklik müdahalelerinde toplantı odasında konuşma, kendini tanıtma, bir apartmanda sözde akrabalarla konuşma, satın alınması için ısrar eden bir satıcıyla konuşma gibi farklı senaryolar içeren yazılımlar kullanılmaktadır.
Ülkemizde bu teknolojinin kullanımı yaygın olmamakla birlikte ODTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE) Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğba Tokel, sosyal fobisi bulunanları sanal gerçeklik ortamında korkularıyla yüzleştirerek tedavi edebilen bir yazılım geliştirmiştir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Binbay, Z., Koyuncu, A. (2012). Sosyal Anksiyete Bozukluğu ve Duygudurum Bozuklukları Birlikteliği. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 4(1), 1-13.
- Gündoğdu, H., Dikmen, Y. (2017). Hemşirelik Eğitiminde Simülasyon: Sanal Gerçeklik ve Haptik Sistemler. Journal of Human Rhythm, 3(4), 171-176.
- Özer, Ö., Yöntem, M.K. (2019). Sosyal anksiyeteye müdahalede teknolojik bir araç: Sanal gerçeklik. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 10(4), 296-301.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hemşirelik bölümü mezunu. Psikiyatri Hemşireliği yüksek lisans öğrencisi. Adli psikoloji, gelişim psikolojisi ve nöropsikiyatri sever. Ruhunu derinlikli sözlerle notaların birleştiği müzikle besler. Kendini keşfetme yolculuğunda bir seyyahtır.
E-posta: hazalsevindik@hipokampusakademi.com