Ötenazi, yüzyıllardan bu yana insanlığın net cevaplar veremediği sorunsallardan biri olarak önümüzde durmaktadır. Mevcut tıbbî verilere göre iyileşmesi mümkün olmayan ve dayanılamayacak derecede şiddetli ıstıraplar çeken bir hastanın tıbbî yollarla öldürülmesi veya tıbbî yardımın kesilerek ölüme terk edilmesi hali demek olan ötenazi; hukukî, ahlakî ve dinî bir çok yönü olan bir kavramdır. (Sulu M, 2017)
Tanım ve Tarihçe
Euthanasie Eski Yunanca iki sözcükten oluşur: Eu iyi, güzel, Thanatos ise ölüm anlamına gelir. Kelime anlamı iyi, güzel veya acısız rahat ölüm demektir. Ötenazinin bilinen tarihi, antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar gitmektedir. Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi filozoflar ötenazi kullanımını savunmuşlardır. Hipokrat ise yemin metninde ötenaziden şöyle bahsetmiştir: “İsteyen kimseye öldürücü bir eczayı ne vereceğim ne de bunu tavsiye edeceğim.”
Günümüze yakın anlamı ile ilk defa ötenazi terimini kullanan ise Francis Bacon’dır. 1623 yılında Bacon, doktorun görevinin hastanın sağlığını yeniden kazanmasına yardımcı olmanın yanında, hastanın acılarını da dindirmek olduğunu savunmuştur. Doktorun acıları dindirme görevi ise yalnızca hastalığın iyileşmesini sağlayacağı zaman değil, “kolay ve adil” bir ölümü sağladığı zaman da vardır. Tıbbın gelişmesi ve yaşam beklentisinin artmasıyla ötenazi yeniden gündeme gelmiştir. Thomas More, Hume ve Nietzsche ötenaziyi savunmuşlar. Kant ise ona karşı çıkmıştır (Oğuz Y, 1996) Thomas More Utopia adlı eserinde, çaresiz ve ıstıraplı bir hastalığa tutunan kişilere ölümü önermektedir: “Böyle bir hasta yaşayan ölü olduğu için hem başkalarına yük olur, hem de kendi acı çeker. Böyle hastalara rahipler ve devlet adamları ölüme razı olup, acılarından kurtulması için öğüt verirler. Eğer hasta hayatına kendi eliyle son veremiyorsa, o zaman kendi adına başka birisinin yapmasına izin verirler. Bu erdemli bir davranıştır ve Ütopya’da yüksek saygı görür.’’
Ötenazi ile ilgili Kavramlar
Pasif ötenazi: Hekimin uygulaması gereken tedaviyi pasif kalıp uygulamayarak, ölüm neticesinin ortaya çıkmasına neden olmasıdır. Pasif ötenazi açısından belirleyici olan, hareketin ihmali bir davranışla gerçekleştirilmesidir. Hastanın yaşamını sürdürmesi için gerekli olan suni beslenme, solunun cihazı veya kan nakli gibi yaşam desteğinin çekilmesi veya bu türden yaşamı uzatıcı tedbirlerin alınmaması pasif ötenazi kapsamında değerlendirilir.
Aktif ötenazi: Kişinin talebi üzerine acılarını dindirme amacıyla, yaşamının hekim tarafından aktif bir hareketle sona erdirilmesine aktif ötenazi denir. Daha çok hastaya öldürücü bir ilacın, iğne yapılarak verilmesi suretiyle uygulanır.
Gönüllü (voluntary) ötenazi: Bu tür ötenazide hastanın ötenazi yönünde açık isteği söz konusudur. Bu istek sözlü olabileceği gibi yazılı da olabilir. Hastanın herhangi bir istek belirtemeyecek durumda olduğu, ancak yazılı olarak önceden içinde bulunduğu durumu öngörerek istek belirttiği haller de bu kapsamda değerlendirilir.
Gönüllü olmayan (non-voluntary) ötenazi: Bu tür ötenazide hastanın istemine ulaşmak olanaklı değildir. Hasta ya o anda bilinçli karar verecek durumda değildir; ya da yaşamı boyunca herhangi bir istekte bulunma yetisine sahip olmamıştır. Her iki durumda da kendisi ile ilgili kararlar yasal bir temsilci tarafından alınmaktadır.
RET (Resüsite Etmeyiniz): ‘Canlandırma Uygulamayınız’ komutu. Tıbbi personelin hastanın kalp krizi geçirmesi durumunda hastayı yeniden diriltme girişiminde bulunmamasını bildiren talimat.
Tıbbi Vasiyet (Living Will): Tıbbi vasiyet hastanın sağlık hizmetleriyle ilgili isteklerini ve ciddi bir hastalığa yakalandıkları ve kendi seçimlerini yapamadıkları veya iletemedikleri takdirde nasıl tedavi görmek istediklerini belirten bir belgedir.
Tıbbi vasiyet bir ötenazi aracı değildir, doktorlara belirli tıbbi tedavileri vermemeleri veya tam tersi acıya bakılmaksızın hasta ölene kadar tedaviye devam etmeleri gerektiğini belirtebilirler.
Hekim yardımlı özkıyım (physician assisted suicide): Hastanın yaşamını kendi kendine sonlandırabilmek için gereksindiği fiziksel yetileri vardır, her durumda yaşamı sona erdiren eylemi yapan hastanın kendisidir. Burada genellikle hekimden istenen, intiharı başarıya ulaştıracak düzeneği, tıp bilgilerinin yardımıyla kurmasıdır. Böylece hasta nitelikli bir ölüm olanağına kavuşmaktadır. Hekim yardımlı özkıyım hastanın eylemine dayanması bakımından ötenaziden farklı, intihara yakındır; ancak aktif ötenazi ile sıklıkla karıştırılmaktadır.
Ünlü Nörolog Sigmund Freud 83 yaşındayken, hastalığının getirdiği acılara daha fazla dayanamayıp, doktorunun yardımıyla aldığı yüksek dozda morfinle hayata veda etmiştir.
Etik Sorunlar
- İnsan, yaşam ve ölüm konularında karar verme hakkına sahip midir?
- Şiddetli acı çeken terminal hastalarının hayatını sona erdirmek doğru mudur?
- Eğer ötenazi yapılacaksa hangi koşullar altında mazur görülebilir?
- Birini öldürmek ve birinin ölmesine izin vermek arasında ahlaki bir fark var mıdır?
Ötenazi Karşıtı Argümanlar
- Yaşam kutsallığı: Bu argüman, insan yaşamına karşı güçlü dini geleneklerle ilgilidir. Hayatın Tanrı tarafından verildiğine inanılır ve yalnızca Tanrı ne zaman sona erdirileceğine karar vermelidir.
- Pasif ve aktif ayrım: Buradaki argüman pasif “ölmek” ve aktif olarak “öldürmek” arasında önemli bir fark olduğunu göstermektedir. Tedavi reddinin ölmeye (pasif) izin vermekle eşit olduğu ve haklı gösterilebileceği, hekim destekli intiharın ise öldürmeye (aktif) eşit olduğu ve haklı olmadığı savunulmaktadır.
- Kötüye kullanma potansiyeli: Burada argüman, bakım ve desteğe erişimi olmayan bazı insan gruplarının yardımlı ölümlere veya ötenaziye itilebileceğidir. Ayrıca, ötenazi bir maliyet tutma stratejisi olabilir. Aile üyeleri ve sağlık personeli, yardımlı ölüm veya ötenazi seçeneğini teşvik edebilir.
- Mesleki dürüstlük: Muhalifler, hayatın alınmasına şiddetle karşı olan tıbbın tarihsel etik geleneklerine işaret ediyorlar. Örneğin, Hipokrat yemini, “Zehirleri kimseye vermeyeceğim” ve “Yararlı ol ya da en azından zarar verme.” Genel endişe şöyledir: ötenazinin tıp pratiğine bağlanması, halkın mesleğe ilişkin imajına zarar verebilir. Bununla birlikte ötenazinin toplumda daha çok kabul görmesi de daha az dikkatli bir karar verme sürecine yol açabilir ve intihar hakkındaki görüşler de değişebilir.
- Meslekte yanılabilirlik: Burada dile getirilen endişe, hekimlerin hata yapmasıdır. Örneğin tanı ve prognozda belirsizlik olabilir. Depresyonun tanısında ve tedavisinde veya ağrının tedavisinde hatalar olabilir.
Ötenazi Lehine Argümanlar
- Özerkliğe Saygı: Zaman ve ölüm koşullarına ilişkin kararlar çok kişiseldir. Yetkili kişi ölümü seçme hakkına sahip olmalıdır.
- Adalet: Adalet, “benzer vakaları aynı şekilde ele almamızı” gerektirir. Terminal dönem hastalarında tedaviyi reddederek ölümlerini hızlandırmaya (kimi zaman gizli de olsa) izin verilir. Bazı hastalar için, böyle bir reddetme ölümü hızlandırmak için yeterli olmayacaktır; yani tek alternatif ötenazi veya hekim destekli intihardır. Adalet, bu hastalara izin vermeyi gerektirir.
- Merhamet: Acı çekmek acıdan daha fazlasını ifade eder; başka fiziksel ve psikolojik yükler vardır. Acıyı rahatlatmak her zaman mümkün değildir. Böylece, ötenazi dayanılmaz acıya karşı şefkatli bir cevap olabilir.
- Bireysel özgürlük ve devlet çıkarları: Toplumun, hayatı korumaya büyük bir ilgisi olmasına rağmen, bir kişi ölümcül hastalığa yakalandığında ve hayatına son vermek istediğinde bu ilgi azalır. Yardımlı ölümle ilgili tam bir yasak, kişisel özgürlüğü aşırı derecede sınırlar.
- Tartışmanın açıklığı: Bazıları, yardım edilmiş ölümün zaten gizli olmasına rağmen gerçekleştiğini iddia eder. Örneğin, ağrının rahatlatılması için görünüşte kullanılan morfin damlacıkları, gizli bir yardımlı intihar ya da ötenazi formu olabilir. Ötenazinin yasadışı olması, hastaların ve doktorların dahil olması gereken açık tartışmaları önler. Ötenazinin yasallaştırılması açık tartışmayı teşvik edecektir.
Yasal Durum
Ötenazi; Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Kanada ve ABD’nin bazı eyaletlerinde yasal iken, geri kalan hemen hemen tüm ülkelerde hukuka aykırı olarak kabul edilmektedir. İsviçre gibi bazı ülkelerde ise, kişisel menfaat elde etme amacı gütmeden intihara yardım edilebilmektedir. Ancak bu husus da belirli koşullara tâbidir ve ötenazi İsviçre’de tamamen serbest değildir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- BBC Ethics
- World Right To Die
- Oğuz NY, Tıp Etiği Açısından Ötenazi, 3P Dergisi, 1996, ; Pediatrik Ötenazi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 1996: 39: 767-776
- Terzioğlu A. Euthanasie (ötanazi) ve getirdiği etik sorunlar. Türkiye Klinikleri Tıbbi Etik 1994
- Kumar P, Nehra KD, Euthanasia An Understanding, 2013
- Bilgin G.N, Ötanazi Tanım ve Tarihçe Lokman Hekim Journal, 2013;3(2):25-31
- Sulu, M, Ötenazi Üzerine, 2017
- Öz. F, Ötenazi, Türkiye Klinikleri Tıbbi Etik, 1998
- Alvarez Del Rio A., Some Reflections on Euthanasia ,Turkiye Klinikleri Med Ethics 2007;15: 1-6,
- Özen M., Ekici Şahin M., Ötenazi, Ankara Barosu Dergisi , 1968