Kriz, kontrol dışı ve çoğu zaman ani gelişen, dengenin sarsılması hatta kaybına neden olan olay ve durumlar olarak tanımlanır (Metin, 2018). Krizdeki bireyler değişim için çaresizlik hissederler. Krizi tetikleyen stresör ile baş edebilme kaynaklarına sahip olduklarına inanmazlar. Çok zorlanmış hissederler ve psikolojik olduğu kadar fizyolojik olarak da etkilenebilirler (Townsend, 2017). Kriz durumu, kişiye hem kendini geliştirebilme şansını veren, hem de ruh sağlığını etkileyebilen geçici bir dönemdir. Eğer olumlu sonuçlanırsa, kişi daha güçlenmiş ve yeni başa çıkma becerileri öğrenmiş olarak çıkar; gelecekteki krizlerde de bunları kullanabilir. Ancak olumsuz sonuçlandıysa daha kötü bir uyuma, olası ruhsal bozukluğa ve intihara götürebilir (Aydoğdu ve ark, 2013). Krizle baş etmede bireyin içinde bulunduğu dönem, fiziksel, psikolojik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları önemlidir.
Uyarıcısız oluşan, önceden tahmin edilemeyen, çok üzüntü verici ve büyük kitleleri ilgilendiren olaylar sonucu oluşan krize toplumsal kriz denir. Deprem gibi büyük kitleleri etkileyen doğal afetler, salgın hastalıklar ve silahlı çatışmalar bu kriz çeşidine örnek olarak gösterilebilir (Çam, 2014). Günümüzde içinde bulunduğumuz COVİD-19 pandemisini de bu tür krize örnek olarak verebiliriz.
Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Dünya genelinde COVID-19 salgını (pandemi), her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve dünya genelinde kamu sağlığı yetkilileri tarafından kontrol altına alınmaya çalışılsa da virüsün niteliğinden kaynaklanan hızlı yayılım ve ağır klinik seyir salgın ile mücadeleyi zorlamakta ve uzatmaktadır. Salgının sonuçları, süresi ve belirtilerine ilişkin belirsizlik durumu, yüksek bulaş ve ölüm oranları insanlarda tehdit algısı ve buna yönelik stres tepkisini başlatmakta ve sürekli olarak kaygıya neden olmaktadır. Birçok insan koronavirüs salgınının yarattığı belirsizlik içinde; izole, yalnız, stresli ve endişeli olabilir, kitlesel kaygı (anksiyete) ve panik davranışı yayılabilir (Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), 2020). Bunlara ek olarak bulaşın azalması için uygulanan karantina da bireylerin kendisini yalnız hissetmesine, rutin faaliyetlerini yapamamasına ve bir kriz yaşamalarına sebep olmaktadır.
Psikiyatrik hizmetler salgın yönetimi ve tedavisinde temel tıbbi girişimler arasındadır. Uzun, verimli ve tehlike içeren salgın ile mücadelede hastalarla birlikte sağlık personelinin ruh sağlığının güçlendirilmesi ve desteklenmesi, hem sağlık personelinin hem de hastaların ruh sağlıklarının korunması bakımından yararlı olacaktır. Tüm bunlar salgınla topyekun mücadelede elde edilecek kazanımları doğrudan ve dolaylı etkileyecektir (TPD, 2020).
Hemşireler teknik becerileri ve bilgileri ile toplumsal kriz esnasında aktif görev alan ve vazgeçilmez olan sağlık elemanlarıdır (Seyedin, Abbasi ve Rajabifard, 2015). Her gün stresli, travmatik ya da zor durumlar ile karşılaşmakta ve bu durumlara uyum sağlamak zorunda kalmaktadırlar. Sahip oldukları iş deneyimi ve eğitiminden dolayı büyük toplumsal krizlerde bir lider rolünde görev alabilirler (Everly ve ark, 2010). Son yıllarda yaşanan toplumsal krizler nedeniyle krizlere karşı hazırlanmak, kriz esnasında olası duruma yanıt vermek ve kriz sonrası durumda rehabilitasyonu sağlamak tüm sağlık disiplinleri için son derece önemlidir (Kalanlar ve Kubilay, 2015).
Sonuç olarak toplumsal bir kriz olarak COVİD-19, etkileri ve sonuçları göz önünde bulundurulduğunda küresel bir halk sağlığı sorunudur. Salgının hızlı yayılımı, klinik seyri, kontrol altına alınmasının güçlüğü, ölümcül olması ve bir çözüm yolu olarak karantinanın uygulanması bireylerde fiziksel ve ruhsal birçok etkiye neden olmaktadır. Halkın içinde bulunduğu bu süreçte yaşadığı anksiyete, izole yaşam, engellenmişlik hissi ve çaresizlik ile karşı karşıya kalmaları kişilerin baş etme becerilerini zorlayarak toplumda bir krize neden olmaktadır. Krize müdahalede ve salgınla baş etmede sağlık çalışanlarına önemli görevler düşmektedir. Hemşireler hastalarla bulundukları yakın temastan, yaşadıkları stresten ve içinde bulundukları travmatik durumlardan dolayı krize müdahalede önemli bir role sahiptirler. Hastalarla bulundukları bu yakın teması, hastaların baş etme becerilerini arttırma, ruhsal refahlarını ve uyumlarını sağlama konusunda etkin bir şekilde kullanarak krize müdahalede başarılı sonuçlar doğurabilirler. Hemşireler, hastaların baş etme becerilerini arttırmak, ruhsal refahlarını ve uyumlarını sağlamak için bazı stratejileri hastalarla paylaşabilirler. Bu stratejiler; doğru ve yeterli bilgi edinme, stresi azaltmak için hobi edinme, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını arttırmak için egzersiz ve uygun bir diyet yapma, duygu ve düşüncelerini sevdikleri ile paylaşma ve iletişim halinde olmadır. Bu stratejiler, krize müdahalede anahtar bir role sahiptir. Bu anahtarı doğru bir şekilde kullanmaları için hastaları bilgilendirecek kişiler sağlık çalışanları, özellikle de hemşirelerdir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Aydoğdu, A., Kocaman-Yıldırım, N., Özkan, M. ve Özkan, S., (2013). Gelişimsel ve Durumsal Krize Müdahale: Olgu Sunumu. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 3(2):92-97.
- Everly, G.S., Barnett, D.J., Sperry, N.L., Links, J.M. (2010). The use of psychological first aid (PFA) training among nurses to enhance population resiliency. Int J Emerg Ment Health 2010;12:21–32.
- Kalanlar, B., Kubilay, G. (2015). Disaster Nursing Educationand Roles of Disaster Nurse in Pre-Disaster [Article in Turkish]. DEUHFED 2015;8:77–85.
- Metin, Ş., (2018). Kriz ve Aile. Aile Yaşam Döngüsü (Ed. Kezban Tepeli ve Ender Durualp). Ankara: Hedef Yayıncılık.
- Olcay, Ç., Engin, E. (2014) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Bakım Sanatı. İstanbul: İstanbul Tıp Kitabevi
- Seyedin, H., Abbasi, D.Z., Rajabifard, F. (2015). Emergency nurses’ requirements for disaster preparedness. Trauma Mon 2015;20:e29033Townsend, M.C. (2017) Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliğinin Temelleri. Ankara: Akademisyen Tıp Kitabevi
- Türkiye Psikiyatri Derneği. https://www.psikiyatri.org.tr/menu/161/cov%C4%B1d-19-ve-ruh-sagligi. Erişim tarihi:01.12.2020
İçinde bulunduğumuz salgın sürecinin hala devam ediyor olması psikolojik dayanıklılığımızı mı artıyor yoksa psikolojik sermayemizi mi tüketiyor? Emin değilim. Belli ki nasıl baş ettiğimiz, yanıtımızı değiştirecek gibi duruyor.