Merhaba ben psikiyatri hemşiresi Ertan, bundan sonra yazılarımla beraber olacağız. Bugünkü konumuz Türkiye’nin ilk Bağımlılık Rehabilitasyon merkezinde çalışıyor olmanın nasıl olduğu, neleri bilmeyi gerektiği ve neler yaptığımızdan bahsedeceğim. Türkiye’de Bağımlılık Rehabilitasyon birimi; Amatem ve Çematemlerde madde tedavisi görüp arındırma gerçekleşmiş, 16-25 yaş grubu hastaların uzun süreli yatışlarının gerçekleştiği (6-12 ay) yerdir. Bu zaman zarfında marangozluk, elektrik, onarım atölyelerinde, açık ve kapalı seralarda, açık ve kapalı spor salonunda yapılan dış aktivitelerle rehabilitasyon süreci desteklenmektedir. Bu konuda hemşireye önemli görevler düşmekte; birebir olarak bu faaliyetlerin yürütülmesinde, sürdürülmesinde, planlanmasında etkisi vardır. Hasta üzerindeki değişimleri gözlem notları şeklinde kayıt alarak hastanın gelişim süreci izlenmektedir. Tedavi sürecinde ise yapılan Samba (Sigara, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Programı), günaydın toplantıları ve gün sonu değerlendirme toplantılarını gerek kendi yapmakta ya da refakat etmektedir.
Bağımlılık: Madde bağımlılığının temel niteliği, madde ile ilişkili önemli sorunlara karşın kişinin maddeyi sürekli bir biçimde kullandığına işaret eden fizyolojik, bilişsel ve davranışsal bir grup belirtinin varlığıdır.
Neden bağımlılık yapan maddelere gereksinim duyulur?
- Merak,
- Büyüdüğümüzü ispatlama çabası,
- Ebeveyni örnek alma,
- Bir gruba ait olma çabası,
- Stres ile başa etmeyi bilememe,
- Otoriteye başkaldırma,
- Öfke, meydan okuma, isyan etme, eğlence ve karşı cinse yakınlaşma aracı olarak kullanma nedenleriyle
DSM-4’de “Madde Kötüye Kullanımı” ile “Madde Bağımlılığı” farklı bozukluklar olarak değerlendirilmekteydi. DSM-5’te bunlar “Madde Kullanım Bozukluğu” adı altında birleştirilmiştir.
DSM-5’te Madde Kullanım Bozukluğu Tanı Kriterleri
- Bir yıl içinde aşağıdakilerden en az ikisi kendini göstermeli, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ve işlevsellikte düşmeye yol açmalıdır:
- İstendiğinden daha büyük ölçüde veya uzun süreli kullanım
- Maddeyi bırakmak veya kontrol altında tutmak için istek veya sonuç vermeyen çabalar
- Maddeyi elde etmek, kullanmak veya etkilerinden kurtulmak için gerekli etkinliklere çok zaman ayırma
- Madde kullanımı için çok büyük bir istek duyma veya kendini zorlanmış hissetme
- Tekrar eden kullanım sonucu sorumluluklarını yerine getirememe (işte, okulda, evde)
- Olumsuz etkilerine rağmen kullanıma devam etme (toplumsal ve kişiler arası sorunlar)
- Kullanımdan dolayı günlük etkinliklerin bırakılması veya azaltılması (iş, eğlence vb.)
- Tehlikeli olabilecek durumlarda dahi kullanmaya devam etme
- Olumsuz bedensel veya ruhsal etkilerinin bilinmesine rağmen kullanmayı sürdürme
- Maddeye tolerans gelişmiş olması
- İstenen etkinin ortaya çıkması için artan madde gereksinimi
- Aynı miktarda maddenin sürekli kullanımı sonucu etkisinin azalması durumu
- Yoksunluk belirtileri (bulantı, uykusuzluk, kusma, sinirlilik, bunaltı, huzursuzluk, saldırganlık, ishal, terleme, titreme, kas sızıları, ateş vb.). Her madde yoksunluk belirtisi göstermez.
- 1 yıl içinde bulguların 2 veya 3’ü varsa hafif, 4 veya 5’i varsa orta, 6 veya daha fazlası varsa şiddetli kabul edilir.
DSM-5’te 10 ayrı madde kümesi tanımlanmıştır:
- Alkol
- Kafein
- Kenevir (esrar)
- Varsandıranlar (LSD, meskalin, fensiklidin vb.)
- Uçucular (tiner, benzin, gazolin, bali vb.)
- Opiyatlar (morfin, eroin, kodein, metadon vb.)
- Dinginleştirici, uyutucu ve kaygı gidericiler (diazepam, klorazepat vb.)
- Uyarıcılar (amfetamin, ekstazi, kokain vb.)
- Tütün ve
- Diğer bilinmeyen maddeler
Genel Bağımlı Davranışları Nasıl Olur?
- Madde kullananlar genelde bağımlı olduklarını kabul etmezler,
- Maddeyi hemen kesmek niyetinde değildirler,
- Maddenin kendine zarar verdiğine inanmamaktadırlar,
- Çevresindeki herkes ona bırakmasını söylediği için o sizden de aynı davranışı beklemektedir,
- Tercih maddesini kullanmayı kesse bile başka maddelere devam etme niyetindedir,
- Yaşam biçimini değiştirmeyi düşünmezler,
- Adsız alkolikler (AA) ve Adsız narkotikler (AN) gibi kendine yardım gruplarının gereksiz olduğuna inanırlar,
- Hep başkalarını suçlarlar,
- İstedikleri zaman bırakabileceklerine inanırlar,
- Talepkardırlar,
- Sınırlarınızı zorlarlar,
- Tehditkardırlar,
- Bahane uydurma konusunda ustadırlar.
Madde bağımlılığına yönelik koruyucu önlemler nelerdir? |
||
Birincil Koruma Önlemleri
Okulda, ailede, çalışanlara eğitim, Medyada (sigara, alkol, madde kullanımına karşı kültürün ve normların yaygınlaştırılması, Olumlu bir çevre sağlamak, Ekonomik düzeylerin iyileştirilmesine yönelik önlemler, Barınma, beslenme gibi temel gereksinimlerin sağlanması, Çocuk ve gençlere yönelik park, spor sahası gibi yerlerin çoğaltılması ve boş zaman etkinliklerine yönelik olanakların sağlanması, Madde kullanma ve bağımlılık riski olan çocuklara yönelik müdahalelerin planlanması, Evsizlere yönelik müdahaleler, Erken tanının konulması, Konuya ilişkin epidemiyolojik çalışmaların yapılması, Birinci basamakta ve diğer uzmanlık dallarında başvuran hastaların sigara-alkol- madde kullanımı açısından değerlendirilmesi ve müdahalelerin planlanması, Okul hemşireleri, rehberlik uzmanları, sosyal çalışmacılar vb.nin artırılması, Hukuk veya ceza sistemi içinde madde kullanımı olan olguların belirlenmesi, Bazı işyerleri ve riskli çevrelerde yaşayanlara ilişkin taramaların yapılması.
|
İkincil Koruma Önlemleri
Uygun tedavinin alınmasının sağlanması, Bağımlılık tedavisinde uzmanlaşmış personel sayısının arttırılması, Tedaviye ilişkin ilaçlar ve tedavi ortamlarına yönelik geliştirmelerin yapılması, Genel hastane detoksifikasyon ünitelerinin oluşturulması, Cezaevlerinde madde bağımlılığı tedavi hizmetleri, Adli zorunlu tedavi uygulamalarında kalitenin arttırılması, Başvuranın isim vermeden tedavisini sağlamaya yönelik önlemlerin alınması.
|
Üçüncül Koruma Önlemleri
Ayaktan ve yatarak bağımlılık tedavi izleme ünitelerinin yaygınlaştırılması, Gündüz hastaneleri, Rehabilitasyon merkezlerinin yaygınlaştırılması,
|
Bağımlılığın önlenmesinde ve tedavi sürecinde sağlık ekibi üyelerinin iş birliği ve uyum içinde çalışması gerekir. Hemşire; gençlere, ailelere destekleyici, rehabilite edici ve tedavi edici yaklaşımda bulunmalı, madde kullanımını önleme konusunda eğitim vermelidir.
- TUZLA BAHAR (BAĞIMLI HASTALARIN REHABİLİTASYONU) MERKEZİ 5393 sayılı belediye kanununun 75. Maddesi gereğince İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan 20.12. 2016 tarihli protokol çerçevesinde kurulmuş bir birimdir.
Amacımız: Alkol ve madde bağımlılığının tıbbî tedavisini ve sonrasında sosyal uyum süreçlerini de içeren bütüncül (tıbbî tedavi, psikoterapi, meslek edinme, aile tedavisi, sağlıklı sosyal ortam oluşturma gibi) bir yaklaşımın yerel yönetim ve bakanlık işbirliği modeli şeklinde uygulamaya geçirilmesidir.
Bu kapsamda yürütülecek proje çocuk ve ergenlerde alkol ve madde bağımlılığı sorununu kapsamlı bir şekilde ele alarak tıbbî tedavi ve rehabilitasyon basamaklarının tümünü kapsayan işbirliği modelini ortaya koymaktadır.
Merkez İşleyişiyle İlgili Genel Bilgiler
- Üyelerin merkeze kabulü için üç haftalık remisyon (iyileşme) süreci gereklidir.
- Üyeler merkez sorumlu hekimi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda merkeze kabul edilirler.
- Her üye ile tedavi kurallarının ve kurallara uyulmadığı durumda izlenecek yol ile ilgili bilgilerin yer aldığı Üyelik Sözleşme Formu imzalanır.
- Yataklı rehabilitasyon merkezinde üyenin kabulü öncesinde üst araması yapılır.
- Merkezin işleyişi ve tanıtımı sorumlu hemşire gözetiminde merkezdeki kıdemli bir üye tarafından yapılır.
- Her üyenin bağımlılık şiddetini, sosyal, ruhsal ve fiziksel durumunu içeren kapsamlı bir değerlendirme yapılarak “Rehabilitasyon Değerlendirme Formu” doldurulur.
- Haftanın bir günü düzenli olarak vizit yapılır. Merkeze katılan her üye yapılan ilk vizitte değerlendirilir. Kendisi için bir terapist belirlenir. Yarı zamanlı veya tam zamanlı rehabilitasyon programı oluşturulur. Bu program oluşturulurken tedavi ekibi ve üyenin birlikte karar vermesine özen gösterilir.
- Her üye için eğitim sorumlusu ve ergoterapist tarafından belirlenen hedefler doğrultusunda bireyselleştirilmiş eğitim programı oluşturulur. Oluşturulan eğitim programı tercihen birebir eğitim şeklindedir.
- Rehabilitasyon programında her üye için hedefler belirlenir. Belirlenen hedeflere yönelik rehabilitasyon gelişim süreci; “Psikososyal Gelişim Grafiği” ve “Eğitim Gelişim Grafiği” ile birlikte ayda bir kez vizitlerde değerlendirilir. Psikososyal Gelişim Grafiği, sorumlu hemşire tarafından; Eğitim Gelişim Grafiği ise eğitim sorumlusu tarafından doldurulur. İhtiyaç halinde bireyselleştirilmiş program içerikleri yeniden düzenlenir.
- Tedavi ekibi ve eğitim ekibi tüm üyelerin izlem bilgilerini rehabilitasyon takip formuna işler.
- Rehabilitasyon programları kademeli olarak 3 ay, 6 ay ve 1 yıllık oluşturulur. Her kademenin sonunda üyeler vizitte değerlendirilir. Değerlendirme sonucunda rehabilitasyon programına devam, sosyal uyum programına yönlendirme veya bireysel takip kararı alınabilir. Sosyal uyum programı rehabilitasyon programı ile eş zamanlı olarak da sürdürülebilir.
- Rehabilitasyon merkezlerinde önceden belirlenmiş ödül ve basamaklandırma sistemi kullanılabilir.
- Her ayın önceden belirlenmiş bir gününde multidisipliner vizit yapılır. Multidisipliner vizitlere önceden belirlenmiş ve onaylanmış kurum ve kuruluşların temsilcileri katılır. Katılımcıların sabit üyelerden oluşması önemlidir. Bu vizitlerde merkezde takip edilen üyelerin sağlık hizmetleri dışındaki barınma, ulaşım, ekonomik ve sosyal entegrasyonları ile ilgili ihtiyaçları üyenin bilgisi dahilinde ele alınır.
- Üyelerin psikoterapi süreçlerine dair ayrıntılar paylaşılmaz, paylaşılan bilgilerin korunmasına tüm katılımcılar özen gösterir. Vizit süresince alınan kararlar tüm katılımcılar ile paylaşılır. Alınan kararlar ile ilgili süreçler sonraki vizitlerde tekrar gözden geçirilir.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Ögel, K.Bağımlılık ve Tedavisi Temel Kitabı. İstanbul: Yayıncılık, 2011.
- Bağımlılık Danışma, Arındırma ve Rehabilitasyon Merkezleri Hakkında Yönetmelik,2019.
- Ögel,K.Bağımlı Aileleri için Rehber Kitap.İstanbul:İş Bankası Kültür Yayınları,2019
- Amerikan Psikiyatri Birliği (2014). DSM-5 Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı. Dördüncü Baskı. (Çev. Ed.: E. Köroğlu). Ankara: Hekimler Yayın Birliği.
Tanımdan tedaviye, kabulden temel ilkelere kadar hazırlamış olduğunuz bu detaylı bilgiler için teşekkür ederim. Tedavi süresini düşündüğümüzde yatılı olarak mı yoksa ayaktan mı tedavi olmaktalar acaba? İlk zamanlar yatılı, sonradan ayaktan ise buna neye göre karar verilmektedir?