Bağlanma kuramına ilk büyük katkıyı, ana-baba-çocuk ilişkisi temelinde bağlanma davranışına ilişkin bireysel farklılıkları inceleyerek Bowlby’nin kuramını ilk kez sistematik olarak sınayan Mary Ainsworth olmuştur. Ainsworth’un kuramsal çalışmalarının ana amacı, bağlanma kuramının “duyarlılık” denencesini sınamak, böylece çocukluktaki bağlanma davranışının annenin çocuğun gereksinimlerine olan duyarlılığı ya da duyarsızlığı ile açıklanıp açıklanamayacağını anlamaktır.
Ainsworth, Blehar, Waters ve Wall (1978), 1-2 yaş arası çocukların anneleri tarafından yalnız bırakılmaları sonucunda, yalnız bırakılma stresini nasıl yaşadıkları ve bu durumun üstesinden nasıl geldikleri gözlemişlerdir. “Yabancı Ortam Deneyleri” olarak adlandırılan bu çalışma çocukların sevecekleri oyuncakların olduğu bir odada gerçekleşmektedir ve birbirini izleyen şu aşamalardan oluşur:
- Anne ve çocuk deney odasına girerler. Anne bebeği oyuncaklarla kaplı zemine oturtur ve gidip odanın öteki ucundaki bir sandalyeye oturur.
- Yabancı bir kadın odaya girer. 1 dakika kadar sessizce oturur. 1 dakika kadar anneyle konuşur ve sonra çocukla birlikte bir oyuncakla oynamaya çalışır.
- Anne sessizce odayı terk eder. Eğer bebek rahatsızlık duymazsa yabancı sessizce sandalyesinde oturur. Eğer bebek rahatsızlık duyarsa onu yatıştırmaya çalışır.
- Anne döner ve yabancı sessizce oradan ayrılırken bebekle oynamaya çalışır.
- Anne bu kez bebeği yalnız bırakarak odadan çıkar.
- Yabancı odaya girer, bebek rahatsızlık duyarsa onu rahatlatmaya çalışır.
- Anne odaya girer, yabancı odadan çıkar. Her aşama 3 dakika sürecek şekilde düzenlenmiştir. Ancak bebek çok rahatsız olursa bu süre kısaltılabilir ya da bebek oynamak için ek süreye gerek duyarsa uzatılabilir.
Bütün deney sürecinde bebek tek yönlü bir aynadan gözetlenir ve yapılan gözlemler kaydedilir. Bebeğin faaliyet düzeyi ve oyuna gösterdiği ilgi, ağlaması ya da diğer hoşnutsuzluk belirtileri, annenin ilgisini çekmek için ona yaklaşması ya da başka girişimlerde bulunması, yabancıyla etkileşimde bulunmak için ona yaklaşması ve bunun için istek göstermesi v.b.
Bebekler gösterdikleri davranışlar üzerinden 3 ana gruba ayrılırlar:
- Güvenli Bağlanma: Anne ayrıldığında (3. ve 5. aşama) rahatsız olsalar da olmasalar da güvenli bağlılık içinde sınıflandırılan bebekler anne döndüğünde onunla etkileşim kurmaya çalışırlar. Bazıları annenin döneceğini bildikleri için rahattır ve oyuncaklarıyla oynamayı sürdürür. Diğerleri onunla fiziksel ilişki kurmaya çalışır. Bazıları seans boyunca sadece anne ile ilgilenir ve anne odadan çıktığında büyük bir rahatsızlık duyarlar.
Güvenli anne-çocuk ilişkisinde anneler çocuklarına karşı ilgili ve duyarlıdırlar. Bu çocuklar anneleri yanlarında olmasa bile ona ulaşabileceklerini bilirler. Güvenli çocuklar mutlu ve özgüven sahibi olmaya eğilimlidir.
- Güvensiz Bağlanma/ Kaçınma: Bu bebekler yeniden bir araya gelme evreleri sırasında anne ile etkileşimden bariz biçimde kaçınırlar. Bazıları anneyi neredeyse tamamen görmezden gelir. Bazıları etkileşimde bulunmak ve etkileşimden kaçınmak için karma girişimler sergiler.
Kaçınan bebekler anne odadayken onunla pek ilgilenmez ve anne odadan ayrıldığında genellikle hoşnutsuzluk göstermezler. Hoşnutsuzluk gösterdiklerinde yabancı tarafından annenin yapabileceği kadar kolayca yatıştırılırlar. Kaçınan bağlanmada anneler çocuklarına karşı duyarlı değildir. Çocuk bu tavra anneye karşı uzaklık ve duygusal kopukluk geliştirerek tepki gösterir.
- Güvensiz Bağlanma/ İkircikli: Yeniden bir araya gelme evrelerinde anneye direniş gösteren bebekler kararsız olarak sınıflandırılırlar. Bunlar fiziksel teması eş zamanlı olarak hem ararlar hem de buna direnirler. Örneğin kucağa alındıklarında ağlayabilirler ve aşağı inmek için öfke ile tepinirler. Bazıları oldukça edilgen davranır, anne döndüğünde ağlar ama ona doğru emeklemez ve anne ona yaklaştığında direniş gösterir.
İkircikli bağlanma ilişkisinde anne, çocuğun gereksinimlerine karşı ilgili ve duyarlı değildir. İkircikli bağlanmaya sahip çocuklar ise annelerinden ayrıldıklarında yoğun kaygı ve kızgınlık duygusu yaşamaktadırlar. Anneleri gittiğinde ağlarlar, anneleri geri döndüğünde ise sevinirler ve kucaklarlar. Ancak birdenbire sinirli görünmeye başlayarak annelerini protesto davranışları (anneleri onları sakinleştirmeye çalıştığında sinirli olmaya devam etme, ağlama vs.) gösterirler.
“Ainsworth (1989), bebeklerin ebeveynleriyle kurmuş oldukları ilişkilerle şekillenen bağlanma biçimlerinin genellikle yetişkin olduklarında kurmuş oldukları yakın ilişkilerde de tekrarlanacağını belirtmektedir”.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
- Dağlar, K. (2016). Okul öncesi çocuklarda anksiyete belirtileri ile annelerinin bağlanma biçimleri ve ayrılık anksiyeteleri arasındaki ilişki (Master’s thesis, İstanbul Arel Üniversitesi).
- Atkinson, R.L., Atkinson, R.C., Smith, E., Bem, D. (2008). Psikolojiye Giriş. Y.Alogan (çev.).Ankara: Arkadaş Yayın Evi.
- Burger, J.M. (2006). Kişilik. İ. Sarıoğlu (çev.). İstanbul: Kaknüs Yayınları.
- Güngör, D. (2000). Bağlanma Stillerinin ve Zihinsel Modellerin Kuşaklar arası Aktarımında Ana babalık Stillerinin Rolü, Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi, SBE.
- Ainsworth M.D.S., Blehar, M. C., Waters, E., Wall S. (1978). Patterns Of Attachment: A Psychological Study Of The Strange Situation. Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve pediatri hemşiresiyim. Adli psikiyatri, çocuk ve ergen psikiyatrisi, sosyal psikiyatri, pediatri yakından ilgilendiğim alanlardır. Yaşam yolunda bazen umutlu, bazen umutsuz birisiyim. İçerik Üretim Komisyonunda görev alıyorum.
İletişim için; tubagne12@gmail.com