İçeriğe başlamadan önce birkaç kavramı tanımlamayı faydalı buluyorum. Keyifli okumalar…
Deliryum: Dikkat ve düşünce sürecinde meydana gelen değişikliklerle karakterize oluşan, bilişsel yeteneklerin kaybına neden olan ani gelişen bir beyin sendromudur. Kişi davranışsal açıdan sakin veya hareketli olabilir (Lök 2020).
Demans: Bunama olarak ta bilinen bu tabloda bireyin performansında ve bilişsel yeteneklerinde (hafıza, dil, dikkat vb.) görülen değişimler bağımsız şekilde günlük aktivitelerini sürdürmesini engeller (Akgün Çıtak 2016).
Anksiyete: Nedeni bilinmeyen bir korku yaşanması, her an bir tehlike beklentisi içinde olma halidir. Kişi sıkıntılı bir görünüme sahiptir (Gördeles Beşer 2016).
Ajitasyon: Kişide motor huzursuzluğun da görüldüğü anksiyete halidir. Örneğin; bacakların sallanması, saçlarla oynama, ellerin masaya vurulması vb. (Gördeles Beşer 2016).
Konfüzyon: Bilinç bulanıklığı olarak ta bilinen bu tabloda kişinin dikkati, oryantasyonu (kendisine ve çevreye) ve belleği bozulmuştur. Uyaranlara yeterince yanıt veremez (Gördeles Beşer 2016).
Sirkadiyen ritim: Bu kavram; organizmanın fizyolojik ve biyolojik süreçlerindeki günlük değişimleri belirtir. Kişinin uyku uyanıklık döngüsü en temel sirkadiyen ritimdir (Akıncı ve Orhan 2016).
Gün batımı sendromu; 80 yıl önce (1940’lı yıllar) tıp literatüründe ilk kez, D. Ewen Cameron’ın, demans hastalarını karanlık bir odaya yerleştirdikten sonraki bir saat içinde meydana gelen deliryum ve ajitasyonun şiddetlendiğini fark ettiğinde “senil (yaşlanmaya bağlı) gece deliryumu” olarak tanımlanmış, kavramın gün kararmasının başlangıcıyla ilişkisinden dolayı “gün batımı sendromu” terimi ilk olarak 1980’lerin sonunda Lois K. Evans tarafından kavramsallaştırılmıştır (Todd 2020). Evans bu sendromu; çeşitli kurumlarda (bakım evleri, huzur evleri vb.) yaşayan yaşlı yetişkinler arasında deliryuma benzer, ancak çok daha uzun süren tekrarlayan bir durum olarak tanımlamıştır (Todd 2020).
Günün geç saatlerinde kötüleşen bu yıkıcı davranış kavramı tıp camiasında uzun süredir belgelenmiş olmasına rağmen (Duran ve Julian 2020), resmi bir tanımı (Silva ve ark. 2017, Duran ve Julian 2020) ve yönetimine özgü tedavi yönergeleri yoktur (Duran ve Julian 2020).
Gün batımı sendromu veya gün batımı, öğleden sonra ya da akşam 16:00-18:00 saatlerinde artan ajitasyon, konfüzyon ve anksiyete gibi semptomların ve davranışsal bozuklukların genel olarak alevlenmesi ile karakterize demansın yaygın bir belirtisidir (Silva ve ark. 2017; Duran ve Julian 2020). Araştırmalar, kurumsal bir ortamda yaşayan demans hastalarının % 10 ila % 25’inin ve toplumda yaşayan hastaların % 66’sının gün batımı sendromunu yaşadığını göstermektedir (Duran ve Julian 2020). Bu sendrom azalan aydınlatma ve ışıkla ortaya çıkan bir deliryuma eşdeğerdir ayrıca depresyon veya demans ile karıştırılabilir. Aradaki fark, davranışsal bozulmaların karakteristik olarak gün batımı veya akşam ortaya çıktığı gerçeğinde yatmaktadır (Silva ve ark. 2017).
Herhangi bir ırk veya cinsiyet grubunda artan bir gün batımı riskini destekleyen hiçbir veri bulunmamakla birlikte, Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi nörolojik bozuklukların yanı sıra anksiyete ve depresyon gibi ruhsal bozukluklar hastayı gün batımı sendromuna yatkın hale getirebilir (Duran ve Julian 2020). Silva ve ark. (2017) gün batımını artan depresif ve bilişsel semptomlarla ilişkilendirerek bu sendromda birden fazla duygusal sistemin bozulduğunu ve Alzheimer ilerledikçe daha fazla ilişkili bilişsel gerileme ile bunların daha da tehlikeye girdiğini öne sürmektedir.
Bu sendrom, sirkadiyen ritim anormallikleriyle de yakından ilgili olduğundan sağlıklı yaşlılara göre demans ve deliryum hastalarında daha belirgin ve hasar vericidir (Silva ve ark. 2017). Bazı araştırmacılar, gün batımının tanımını yalnızca demanslı hastaları etkileyecek şekilde daraltırken, diğerleri durumun bilişsel bozukluktan bağımsız olarak herhangi bir yaşlı bireyde de ortaya çıkabileceğini savunmaktadır (Duran ve Julian 2020).
Gün batımının sendromunun oluşmasında biyolojik, fizyolojik, tıbbi, çevresel ve farmakolojik olmak üzere birçok neden etkili olabilmektedir. Bu faktörler Tablo 1’de özetlenmiştir.
Gün Batımı Sendromunun Nedenleri |
||||
Biyolojik Faktörler | Fizyolojik Faktörler | Tıbbi Faktörler | Çevresel Faktörler | Farmakolojik (İlaçlarla İlgili) Faktörler |
Azalan melatonin üretimi | Karşılanmamış fiziksel/ psikolojik ihtiyaçlar | Uyku bozuklukları | Işığa yetersiz maruz kalma | Antipsikotikler |
Bozulmuş sirkadiyen ritim | Hastanın yorgunluğu | Duyusal yoksunluk | Çevresel aşırı uyarılma (gürültü ve kaos) | Antikolinerjikler |
Açlık | Ağrı
|
Bakım vericinin yorgunluğu | Antidepresanlar | |
Vücut sıcaklığındaki geçici değişimler | Duygu durum bozuklukları ve dalgalanma | Yatılı kurumlarda daha düşük personel hasta oranı | Hipnotikler |
Tablo 1. Gün Batımı Sendromunun Olası Nedenleri (Kaynak: Canevelli ve ark. 2016; Duran ve Julian 2020).
Madden ve Feldman (2019) tarafından yapılan bir çalışmada da bu sendrom; bakıcı desteğinin azaldığı bir hafta sonundan sonra, kışın, daha az güneş gören eyaletlerde ve daha kuzey enlemlerde bulunan eyaletlerde en yüksek seviyede görülmüştür.
Bir hastalıktan ziyade bir dizi belirti olarak ifade edilebilecek gün batımı sendromunda tanı genellikle belirtilerin doğrudan klinik gözlemiyle ve aileden/bakıcılardan gelen davranış öyküsünün yardımıyla konulur (Duran ve Julian 2020).
Gün batımının davranışsal belirtileri hastalar arasında farklılık göstermekle birlikte artan kafa karışıklığı (konfüzyon), yönelim bozukluğu, ajitasyon, kaygı, saldırganlık, huzursuzluk, halüsinasyonlar, gezinme ve bağırma gibi davranışları içerebilir (Duran ve Julian 2020).
Gün batımının ortaya çıkışında potansiyel olarak rol oynayan faktörlerin ve belirleyicilerin çokluğu göz önüne alındığında, bu sendroma çok boyutlu bir yaklaşım benimsenmelidir (Canevelli ve ark. 2016). Bu sendromu önlemek/etkilerini azaltmak amacıyla;
- Sirkadiyen ritim ile ilişkili uyku bozukluklarını tedavi etmek için ışık terapisi uygulanması,
- Kişinin uyku süresinin günlük rutine uygun şekilde ayarlanması,
- Kişinin gün boyunca zihinsel olarak aktif tutulması,
- Kişiye fiziksel aktivite / egzersiz ve sosyal etkileşim için fırsatlar sunulması,
- Kişinin akşamları sakin bir ortamda sessiz aktivitelere katılımının teşvik edilmesi,
- Özellikle demans hastaları için anksiyete ve ajitasyonu azaltması nedeniyle müzik terapisi uygulanması (Duran ve Julian 2020).
- Gereksiz gürültünün en aza indirilmesi (Canevelli ve ark. 2016).
- Kişinin etrafındaki insan sayısının sınırlanması
- Yeterli dinlenmenin sağlanması,
- Bakım verici/ailenin ve personelin dinlenmesinin sağlanması önerilmektedir (Duran ve Julian 2020).
Shih ve ark. (2020) tarafından yapılan bir çalışmada, hem sabah yürüyüşünün hem de öğleden sonra yürüyüşünün gün batımı sendromunun semptomlarını iyileştirmede etkili olduğu ve öğleden sonra yürümenin, sabahları yürümeye göre semptomları daha hızlı etkilediği belirlenmiştir. Düzenli olarak günde 30 dakika, haftada dört kez yürümek gün batımı sendromunu hafifletmek için faydalıdır.
Sonuç olarak; yaşlılık döneminde görülebilecek problemlerden birisi olan gün batımı sendromu bireyin yaşam kalitesini etkileyen bir durumdur. Gün batımı sendromu için tanımlanan risk faktörlerinin bilinmesi ve sendrom oluştuğunda uygun yaklaşımların sergilenmesi önerilmektedir.
Kaynakça ve İleri Okumalar
- Akgün Çıtak E.(2016). Nörobilişsel Bozukluklar, N GÜRHAN, içinde, Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği, s.(695-716). Ankara Nobel Tıp Evleri, Ankara.
- Akıncı, E., & Orhan, F. E. (2016). Sirkadiyen ritim uyku bozuklukları. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 8(2), 178-189.
- Canevelli, M., Valletta, M., Trebbastoni, A., Sarli, G., D’Antonio, F., Tariciotti, L., … & Bruno, G. (2016). Sundowning in dementia: clinical relevance, pathophysiological determinants, and therapeutic approaches. Frontiers in medicine, 3, 73.
- Duran, J., & Julian, M. K. (2020). A look at sundown syndrome. Nursing Made Incredibly Easy, 18(6), 42-50. doi: 10.1097 / 01.NME.0000717648.38630.cd.
- Madden, K. M., & Feldman, B. (2019). Weekly, Seasonal, and Geographic Patterns in Health Contemplations About Sundown Syndrome: An Ecological Correlational Study. JMIR aging, 2(1), e13302. https://doi.org/10.2196/13302.
- Gördeles Beşer N.(2016). Nörobilişsel Bozukluklar, N GÜRHAN, içinde, Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği, s.(61-78). Ankara Nobel Tıp Evleri, Ankara.
- Lök N. (2020). Yaşlılık Süreci ve Psikiyatrik Problemler, F OFLAZ, N YILDIRIM, içinde, Psikiyatri Hemşireliği Sertifika Konuları, s.(592-598). Ankara Nobel Tıp Evleri, Ankara.
- Shih, Y. H., Pai, M. C., Lin, H. S., Sung, P. S., & Wang, J. J. (2020). Effects of walking on sundown syndrome in community‐dwelling people with Alzheimer’s disease. International Journal of Older People Nursing, 15(2), e12292. https://doi.org/10.1111/opn.12292.
- Silva, M. W. B., Sousa-Muñoz, R. L., Frade, H. C., Fernandes, P. A., & Magalhães, A. D. O. (2017). Sundown syndrome and symptoms of anxiety and depression in hospitalized elderly. Dementia & Neuropsychologia, 11(2), 154-161. doi: 10.1590/1980-57642016dn11-020008.
- Todd, W. D. (2020). Potential Pathways for Circadian Dysfunction and Sundowning-Related Behavioral Aggression in Alzheimer’s Disease and Related Dementias. Frontiers in Neuroscience, 14, 910. https://doi.org/10.3389/fnins.2020.00910.
Ruh sağlığı ve psikiyatri hemşireliğine ilgi duyan, bu alanda çalışan, yeni bilgiler öğrenip paylaşmayı seven biri…
Mevsimlerin, hava durumunun, gündüz ve gecenin kişileri etkilediği açık. Onkoloji (kanser) hastalarında ışın tedavisini duymuştum ama ışık tedavisine de bu yazıda denk gelmem benim için ilginç oldu.