Hastaneler yaşam ile ölüm arasında yapılan savaşların en yoğun yapıldığı yerlerdir. Bunu sadece ölüm anlamında da düşünmemek gerekir. Aynı şekilde hastalık, sakatlık ve yeti yitimi gibi durumlar da insanların hayatını sekteye uğratabilmektedir. Bu inceleyeceğimiz makalede bilhassa hastaların, hastalıklarını ve durumlarını algılayış biçimlerine odaklanacağız. Kendi ifadeleriyle kendi durumlarını yorumlamalarını paylaşacağız.
Psikiyatri Hemşireliği Dergisi’nde 2011 yılında Çiğdem Alaca, Rana Yiğit ve Ayşe Özcan tarafından yayınlanan “Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Hastaların Hastalık Sürecinde Yaşadığı Deneyimler Konusunda Hasta ve Hemşire Görüşlerinin Karşılaştırılması” konulu makalenin verilerine göre:
Hastaneye yatma sürecinde ve özellikle yoğun bakım üniteleri (YBÜ) gibi yaşamın tehdit edildiği durumlarda yatırılan servislerdeki hastaların psikososyal sorunları daha fazla deneyimlediği bildirilmektedir.
Araştırma, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mersin Devlet ve Mersin Toros Devlet Hastanelerinin Cerrahi, Dahiliye ve Koroner YBÜ’de en az iki günden beri yatmakta olan, 18 yaş ve üzerinde, bilinci açık 100 hasta ve YBÜ’de görev yapan, araştırmaya katılmayı kabul eden 79 hemşire (%85) ile yapıldı.
BULGULAR
YBÜ’de yatan 100 hastanın %47’sinde anksiyete, %72’sinde depresyon alt ölçek puanı eşik üzerinde bulunmuştur. Genel kliniklerde anksiyete ve depresyon sıklığının yüksek olduğu literatürde de görülmektedir. Kronik hastalıklar ve yoğun bakım ünitesinde yatmak, hastaların anksiyete ve depresyon düzeyini etkilemektedir. Özellikle bilinci açık hastalar kendi yaşamsal sorunlarıyla baş etmeye çalışırken, diğer hastaların durumlarına da tanık olmakta ve teknolojinin getirdiği ses, ışık nedeniyle ortama alışmaya çalışmaktadırlar.
Hastalığını ilk öğrendiğinde hastaların %43’ü korku, %30’u üzüntü, %11’i kaygı ve öfke yaşadığını belirtmiştir.
HASTA İFADELERİ
- “Korktum. Korkuyorum. Dünyam kararıyor. Çıldıracak gibiyim. Bütün dünya üstüme üstüme geliyor. Ölüm geliyor aklıma. Hastalığım biraz daha ilerlerse… Hep bu korku ile yaşıyorum (hasta ağlıyor) ” (64 yaşında, kadın, Dâhiliye YBÜ, Hepatik Koma+Gastrointestinal Sistem Kanaması).
- “5-6 ay çalışamazsam. Ailemin hali ne olur. Beş çocuk var. Bunların geçimi bana bakıyor. Eğer çalışamazsam ne olur halleri. Kim gelip bakar. Herkes bir ekmek peşinde, kimse dönüp bakmaz. Çocuklarım aç kalır. Bunu düşündükçe perişan oluyorum.” (43 yaşında, erkek, Cerrahi YBÜ, Mide CA)
- “Yaşamla ölüm arasında bir yer burası. İnce bir çizgidesin ve sanki burada veriyorlar kararı. İnsan ürperiyor rahat edemiyorum burada. Ölümü de görüyorsun yaşamı da. Hepsi burada. Daha geçen gün bir hasta öldü hemen karşıda yatıyordu. Perdeyi çektiler ve alıp götürdüler. İnsan daha çok kendinden korkmaya başlıyor.” (46 yaşında, kadın, Cerrahi YBÜ, Toraks Travması+ Kot fraktürü).
- “Adı bile ağır. Sıkıntı veriyor. Durumum kötü herhalde, ama kimse bana bir şey söylemiyor. Gerçi ben anladım her şeyi.” (73 yaşında, kadın, Koroner YBÜ, Akut Koroner Sendrom).
- “Ziyaretçilerimle görüştürmüyorlar. Kızıyorlar. Ama bilmiyorlar azıcık görsem onları rahatlıyorum. Bir gülüşleri, bir dokunuşları yetiyor. İnsan sevdiklerinden güç alıyor. Ağrılarım var. Ama onları görünce unutur gibi oluyorum. İnsana moral gerek, destek gerek. Bunu da ailesinden alır. O zaman ağrı acı vız gelir.” (65 yaşında, erkek, Cerrahi YBÜ, Mide Perforasyonu).
- “Kendi ihtiyaçlarımı kendim karşılayamıyorum. Tuvaletimi bile yatakta yapıyorum. Hem de tanımadığım insanlar yardım ediyor. Bu çok ağır, başkalarına muhtaç olmak gerçekten zor. Bu yaştan sonra bu da başıma geldi. İnsan elden ayaktan düşmeden çekip gitmek istiyor bu dünyadan. Başkasının eline bakmadan.” (55 yaşında, erkek, Dâhiliye YBÜ, Akut Lenfoblastik Lösemi).
- “Acılarımı anlamalarını istiyorum. Canları yanmadığı için bilmiyorlar. Daha fazla anlayışlı olmalılar. Bir şey söylediğinde dinlesinler. Biraz daha fazla ilgi göstersinler.” (32 yaşında, kadın, Cerrahi YBÜ, Kolon CA).
- “Konuşmuyorlar. Konuşsalar. Moral verseler. Bazen yanımda otursalar. Kimden ilgi görsem rahatlıyorum. İnsanların ilgisine ve sevgisine ihtiyaç duyuyor insan hastalanınca. Hemşireye bile naz yapmak istiyorum” (64 yaşında, kadın, Cerrahi YBÜ, Meme CA).
Görüldüğü üzere kimi hastaların varoluşsal kimi hastaların da hastalıklarına ve durumlarına göre algısal, ilgisel ihtiyaçları var. Bazen bir “Günaydın, nasılsınız?” cümlesinin bile kimi ilaçlardan daha faydalı olduğunu unutmamak dileğiyle.
Kaynakça ve İleri Okuma:
- Alaca, Ç., Yiğit, R., & Özcan, A. (2011). Yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların hastalık sürecinde yaşadığı deneyimler konusunda hasta ve hemşire görüşlerinin karşılaştırılması. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 2(2), 69-74.
Psikiyatri hemşireliği yüksek lisans öğrencisi ve acil servis klinik hemşiresidir.
Toplum ruh sağlığı, varoluşçuluk, evrimsel psikoloji, felsefe, tiyatro, tarih ve teknoloji sever.
Ruh sağlığına yönelik çeşitli hizmetlerde gönüllü olarak görev alır.
Hayat yolcusu, insan yavrusudur.
E-posta: enestapli@gmail.com